International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
ASTIRHAN’IN ĐLK TÜRK GAZETESĐ BURHAN I TERAKKĐ (1906 1911)
Selçuk ALTUNTA'
ÖZET
1905 Rus Devrimi, Rusya’nın her yerinde büyük deği me ve geli melere sebep olmu tur. O zamana kadar çok az sayıda gazete çıkarabilen Rusya Müslümanları,
me rutiyetle birlikte birçok gazete ve mecmua
yayımlamayı ba armı lardır. Bunlardan biri de Astırhan ehrinde Mustafa Lütfi Đsmailov ,irvanski tarafından yayımlanan Burhan-ı Terakki (1906-1911) gazetesidir.
Maddî yokluklar ve siyasî baskılara rağmen
Burhan-ı Terakki’nin altı sene boyunca yayın hayatına
devam edebilmesi azımsanamayacak bir ba arıdır.
Gazete, bu süre zarfında ilericiliğin temsilcisi olmu , dinî taassup ve cehaletle mücadele etmi tir.
Burhan-ı Terakki, Türk dünyası arasındaki
ili kiler açısından da önemli bir yayın organı olup
Rusya’nın deği ik bölgelerinde ya ayan Türklerin
birbirleriyle ve Türkiye (Osmanlı) ile olan
münasebetlerinin ortaya konulmasına yardımcı olacak bir mahiyettedir.
Anahtar Kelimeler: Burhan-ı Terakki, Mustafa
Lütfi,Đdil, Astırhan,,ura-yı Đslam
BURHAN I TERAKKĐ THAT THE FIRST NEWSPAPER OF ASTIRHAN
ABSTRACT
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Although poverty and political pressures, Burhani Taraqqi could cotinue to be published for six years and this is not a minimized success. Burhani Taraqqi becomes a representative of progressiveness and fight against religious zealot during that time.
Burhani Taraqqi is also an important newspaper for the relation among Turkish world. Burhani Taraqqi helped to bring up the relations between Turks who live in different regions of Russia with each other and Turkey (Otoman Empire).
Key Words: Burhani Taraqqi, Mustapha Lutfi, Idil, Astrakhan, Shurayi Islam
Yüz Yıl Ba larında Rusya Genelinde ve Astırhan’daki Siyasi ve Sosyal Durum
1903-1905 Rus-Japon Harbi’nde doğulu rakibinden umulmadık bir mağlubiyet alan Çarlık Rusyasının sava ın ardından ilan etmek zorunda kaldığı 17 Ekim Manifestosu, köklü deği imlere yol açmı ve Rus devletini özgürlükler açısından eskisine nazaran yepyeni bir mecraya sokmu tur. Sava la gelen mağlubiyet ve sosyalist fikirlerin etkisiyle içeride filizlenmeye ba layan i çi hareketleri neticesinde yasal haklarını halkın seçeceği bir meclisle (Duma) payla maya razı olan Çar Đkinci Nikola, nihayet 17 Ekim 1905 tarihinde Rusya’daki Müslümanları da yakından ilgilendiren, fikir ve matbuat hürriyetini içeren me hur manifestoyu ilan etmi tir. Rusya’da anayasal demokrasiye geçi in ba langıcı olan 17 Ekim Manifestosu, çoğunluğunu köylülerin olu turduğu Rus halkının yanı sıra o zamanki rakamla sayıları 20 milyonu bulan Rusya Müslümanlarının da devrin gerekleri olan basın-yayın ve organizasyon özgürlüğünden yararlanmaya ba ladığı tarih olmu tur.
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
ba layan bu milli matbuat hareketi dalga dalga yukarıda sözünü ettiğimiz diğer ehirlere yayılmı ve en nihayetinde bizim bu makalede üzerinde duracağımız A ağı Đdil bölgesinin merkezi konumundaki Astırhan ehrine ula mı tır.
Yüzyıl ba larında Astırhan ehri eski hanlık günlerinden kalma ihti amından uzak, Müslümanlar için fakirlik ve cehaletin kol gezdiği içler acısı bir yapıya sahiptir. Nüfus açısından önemli bir yekün tutmasına rağmen çoğunluğu Tatarlar, Kazaklar ve Đranlılardan olu an Müslüman cemaat, kozmopolit bir yapıya sahip ehirdeki diğer halklar (Ruslar, Ermeniler, Yahudiler) kadar siyasi ve içtimai olarak ehir idaresinde pek etkili olamamı lardır.1 Bundaki en büyük etkenler o devirde Astırhan’ı ziyaret eden hemen herkesin belirttiği gibi Müslümanların eğitim açısından zayıf olması ve büyük oranda mezhep çatı masına ( ii-Sünni) dayanan ayrılıklar ve kavgalardır. Bunların yanında ekonomik hayatın büyük bir kısmını olu turan balık ticaretinin de diğer milletlerin elinde olması Müslümanlar içerisinde fakirliğin artmasına, dolayısıyla refah seviyesi ile yakından alakalı olan eğitim ve sanat aktivitelerinin yava lamasına sebep olmu tur. Đstisnaları olmakla birlikte sadece Astırhan’ın değil Rusya’daki diğer Müslüman kültür merkezlerinin de ortak problemi olan istirmarcı din adamları ve mollalar, halk üzerinde dinden gelen otoritelerini maalesef kendi ahsi menfaatleri adına kullanmı , böylelikle halkı cahilliğe ve sefalete attıkları gibi modern devrin gerekleri olan yeniliklerin de bir an önce sosyal hayatta yer bulmasına engel olmu lardır.
Birinci Dönem Burhan-ı Terakki2 (8 Haziran 1906 - 22 Haziran 19073)
Yukarıda kısaca tasvir etmeye çalı tığımız gibi pek çok olumsuzlukların kol gezdiği bir ortamda hayata gözlerini açan, Astırhan ehrinin ilk Müslüman-Türk gazetesi Burhan-ı Terakki “18 bin Müslümanlar içerisinde gayet edibâne olarak, bir elinde Đttifak-ı Müslimîn bayrağı, diğer elinde ne r-i maarif kalemi, miletî milletî [milletim, milletim] sedasını asumana bülend ederek boynu bükülü,
1
KOLATKĐ Kayyum, “Hacı Tarhan’da Đranlılar (Hususi)”, Đkbal, 20 Sentabr 1912,
Sayı 166; Astırhan müslümanlarının ticaret yönünden ehrin diğer milletlerinden geri durumda olduğu hakkında bkz. [Đmzasız], “Hacı Tarhan Haberleri: Sefer Hatıratım”,
Đkbal, 17 ubat 1913, Sayı 287
2
Burhan-ı Terakki gazetesi hakkında daha etraflıca bilgi için bkz. ALTUNTA Selçuk (2006). Burhan-ı Terakki Gazetesi Üzerine Bir Đnceleme, Ege Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Đzmir.
3 Makalede kullandığımız tarihler Rus takvimine göre olduğundan bunları
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
gözü ya lı” bir ekilde, 8 Haziran 1906’da yayın hayatına ba lamı tır.4 Gazetenin yayımlanmasından yakla ık altı ay evvel kurulan ura-yı Đslam (1905-1912) cemiyetinin yayın organı olan Burhan-ı Terakki’nin kurucuları arasında u isimler ön sırayı almaktadır: Hadi Hacıoğlu Zakir Hocayev, Mustafa Lütfi Đsmailov irvanski, Habibullah Efendi Ömerov, Kurbanali Đrimbitov.
Bu ahıslar içerisinde gazetenin fiili olarak na iri ve muharriri, ticari i lerinden dolayı Astırhan’a göç etmi ve aynı zamanda Nak ibendi tarikatına mensup bir din adamı olan Azerbaycanlı Mustafa Lütfi Đsmailov irvanski’dir. Mustafa Lütfi her ne kadar Nak ibendi tarikatına mensup olsa da gazetenin ba langıcından kapandığı ana kadar yakla ık altı yıl müddetle çoğunluğu Nogay Türklerine mensup ehrin ileri gelen din adamlarından olu an muhalifleri tarafından kendisi aleyhinde kullanılan en büyük argüman Kafkasyalı, dolayısıyla ii-Kızılba olduğu iddiaları olmu tur. Aslında Mustafa Lütfi’nin Burhan-ı Terakki’den takip edebildiğimiz kadarıyla Astırhanlı iilerle olan yakın münasebeti açıktır. Zira kendisi bir çok kereler iilerin camisine gitmi , bayramlarına katılmı ve hatta cemiyetlerine üye olmu tur. Bununla birlikte her fırsatta Sünni kimliğini vurgulamaktan geri kalmamı ve ii cemaatle olan münasebetlerinin sırf Müslümanlar arasındaki birlik ve beraberliği sağlama adına olduğunu bildirmi tir. Fakat Mustafa Lütfi’nin bütün bu iyi niyet çabaları yukarıda bahsettiğimiz Sünni Nogay Türkleri tarafından hep üphe ile kar ılanmı tır. u halde Mustafa Lütfi’nin en büyük yardımcısı ve destekcisi, 1 Aralık 1906’da vefat edene kadar Astırhan’ın yerlilerinden tüccar Zakir Hocayev olmu tur.5
Aslen Azerbaycanlı olan Mustafa Lütfi, Burhan-ı Terakki’deki yazılarının satır aralarında verdiği bilgilerden tesbit ettiğimize göre 1876 yılında Azerbaycan’ın irvan bölgesine bağlı amahı ehrinde dünyaya gelmi tir.6 Babası, dindar ve bilgili bir zat olan Hacı Sadreddin Efendi’dir. Mustafa Lütfi ilk tahsiline babasının yanında ba lamı ve ondan Arapça ve Farsça öğrenmi tir. Nak ibendi tarikatına mensup olduğunu belirttiğimiz Mustafa Lütfi, medrese eğitimini tamamladıktan sonra 1900’lerin ba larında yüksek tahsil yapmak üzere Đstanbul’a gitmi ve yakla ık bir buçuk yıl müddetle burada kalmı tır. Astırhan’daki muhalifleri tarafından ii olmakla itham edilmesine rağmen Sünni olduğunu her fırsatta dile getiren Mustafa Lütfi, Osmanlı devleti nezdinde Sünniliklerinden dolayı
4 Lütfi, “Elveda”, Burhan-ı Terakki, 17 Haziran 1907, Sayı 118 5 [
Đmzasız], “Vefat”, Burhan-ı Terakki, 6 Aralık 1906, Sayı 47
6
ĐRVANĐ Lütfi, “ amahı'da Ehl-i Đslam Vatanda larıma”, Burhan-ı Terakki, 28
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
büyük itibarı haiz irvanlılar sülalesine mensup olduğundan bazı Osmanlı devlet erkânı ile yakın ili kiler kurabilmi tir. Hatta Đstanbul’da ya ayan akrabaları vasıtasıyla bazı üst düzey Đttihat-Terakkicilerle tanı mı ve onlarla dostluklar kurmu tur. Rus ihtilalinden kısa süre önce 1903’lerde Astırhan’a giden Mustafa Lütfi, Đstanbul’da edindiği bilgi ve tecrübelerle hemen i e koyulmu ve sosyal faaliyetlere ba lamı tır. Bu doğrultuda o zamana kadar 1896 yılında kurulan hayriye cemiyetinden ba ka sosyal ya da siyasi hiç bir cemiyeti olmayan Astırhan’da bir ilk olarak ura-yı Đslam adında bir cemiyet kurmu tur. Daha sonra cemiyetin aldığı karar doğrultusunda Astırhan ve Kafkas Müslümanlarını temsilen Rusya Müslümanları Đttifakı’nın Đkinci ve Üçüncü Kongrelerine katılmı , hatta üçüncü kongrede devrin önemli gazeteci ve fakir adamlarından Gaspıralı Đsmail Bey, Ali Merdan Topçuba ı, Yusuf Akçura, Abdurre it Đbrahimovlarla vs. birlikte Đttifak-ı Müslimin’in yönetim kadrosuna seçilmi tir. Kongrenin kararına binaen A ağı Đdil bölgesinin merkezi sayılan Astırhan ehrine vekil tayin edilen Mustafa Lütfi, kongreden dönü te bu istikamette siyasi çalı malar yapmı ve ura-yı Đslam cemiyetini bir nevi Đttifak’ın Astırhan ubesine dönü türmü tür.
Siyasi faaliyetlerinin yanında yeni geli mekte olan Rusya Müslüman matbuatı ile de yakında ilgilenen Mustafa Lütfi’nin aktif yazı hayatı Tiflis’te yayımlanmakta olan ark-ı Rus gazetesine Astırhan’dan yolladığı mektuplarla ba lamı tır. ark-ı Rus’un Tercüman’ın uzun zamandır devam eden yalnızlığına son vermesinden ve ona arkada olmasından büyük memnuniyet duyan Mustafa Lütfi, gazetenin Astırhan temsilciliğini yapmı ve halkı ark-ı Rus okumaya te vik etmi tir. Mustafa Lütfi’nin ark-ark-ı Rus’tan ba ka Petersburg’da Kadı Abdurre id Đbrahimov’un yayımladığı Ülfet (1906-1907) ve Bakü’de Hüseyinzade Ali Bey ve Ahmet Bey Agayev’in gözetimlerinde çıkan Hayat gazetesinde de mektupları yayımlanmı tır.
8 Haziran 1906’ya gelindiğinde artık Burhan-ı Terakki’yi yayımlayacak yeterli gazetecilik bilgi ve birikimine sahip olan Mustafa Lütfi, ura-yı Đslam üyelerinin de maddi ve manevi desteğiyle cemiyetin yayın organı olarak Burhan-ı Terakki’nin ilk sayısını yayımlamaya muvaffak olmu tur. Aslında gazetenin nisan sonu ya da mayıs ba larında yayın hayatına ba laması planlanmı fakat Viyana’dan sipari edilen matbaa için gerekli olan Türkçe hurufatın acenteden kaynaklanan sıkıntılardan dolayı gecikmesi üzerine ilk sayının yayımlanması biraz gecikmi tir.7 Burhan-ı Terakki’nin gecikmeli de olsa yayın hayatına ba laması özellikle Bahçesaray’da Tercüman, Kazan’da Kazan Muhbiri ve Petersburg’da
7
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Nur (1905-1914)’u çok memnun etmi ve bu gazeteler Burhan-ı Terakki’nin ne re ba lamasını büyük bir sevinçle okuyucularına duyurmu lardır.
Çar amba ve Pazar günleri olmak üzere haftada iki defa yayımlanmaya ba layan Burhan-ı Terakki’de siyasi makalelerin yanında eğitim ve sağlıkla ilgili yazılar geni yer tutuyordu. Gazetede ura-yı Đslam’ın yayın organı olması itibariyle cemiyete ait ilanlar ve tutanaklara da sıkça rastlanıyordu. Rusya ve Astırhan haberlerinin yanında Osmanlı ve Đran ile ilgili haberlere de özel sütunlar ayrılmı tı. Okuyuculardan gelen iir ve mektuplar titizlikle incelendikten sonra gazetenin sayfalarında kendilerine yer bulabiliyordu. Ayrıca Đttifak-ı Müslimin partisinin seçim ittifakı yaptığı Anayasal Demokrat Parti’nin (Kadetlerin) yayın organı olan Reç (1906-1917) gibi muhalif Rus gazetelerinden bazı haberler tercüme edilip yayımlanıyordu.
Rusya Müslümanları Kongrelerinde Müslümanların siyasi partisi olan Đttifak-ı Müslimin’in Astırhan temsilcisi olarak atanan Burhan-ı Terakki’nin na iri ve ba muharriri Mustafa Lütfi, aynı zamanda ba kanı olduğu ura-yı Đslam’da ve cemiyetin yayın organı olan Burhan-ı Terakki’de Müslüman halkın Đkinci Duma seçimlerine katılımlarıyla alakalı büyük bir mesai harcamı tır. Bu doğrultuda Petersburg’da Đttifak’ın merkez heyeti tarafından yollanan bildirileri yayımlayan gazete, cemiyet bünyesinde seçimlerle alakalı yapılan toplantıların haber ve ilanlarını da halka duyurmu tur. Birinci Duma’ya vekil gönderemeyen Astırhan Müslümanları, Burhan-ı Terakki’nin büyük katkısının olduğu muhakkak olan seçimler neticesinde Đkinci Duma’ya Đttifak-ı Müslimin’in seçim i birliği yaptığı Kadetlerden amarin’in seçilmesini sağlamı tır.8
Burhan-ı Terakki’nin ilk zamanlardaki yazar kadrosunun büyük çoğunluğunu gene ura-yı Đslam’ın erkek mektebi olan ve Burhan-ı Terakki ile hemen hemen aynı tarihlerde açılan Darüledeb (1906-1912) öğretmenleri te kil ediyordu. Bunlar içerisinde en me huru aynı zamanda Mustafa Lütfi’nin akrabası olan ve o zamanlar yeni yeni tanınmaya ba layan romantik Azerbaycan airi Muhammed Hadi’dir. Mustafa Lütfi’nin amahı’dan Astırhan’a davet ettiği Hadi, hem Darüledeb’de öğretmenlik yapıyor hem de Burhan-ı Terakki’de iir ve makaleler yazıyordu. Daha matbuat hayatının ba larında Burhan-ı Terakki ile tanı an Hadi, Mustafa Lütfi’nin Astırhan’da olmadığı zamanlarda gazetenin geçici muharrirlik vazifesini üzerine almı tır. Hadi’nin Burhan-ı Terakki devri iirleri içerisinde Darüledeb ve burada okuyan öğrenciler hakkında yazılmı bir iiri de
8 Muhbir, “9. Fevral ura-yı
Đslam'da Umumi Cemiyet”, Burhan-ı Terakki, 15 ubat
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
bulunmaktadır.9 1906’nın Mayıs ayında Astırhan’a gelen Hadi 27 sayı boyunca Burhan-ı Terakki’de yazdıktan sonra Eylül ayı içerisinde ehirden ayrılmı ve Hayat gazetesinde yazmak üzere Bakü’ye yollanmı tır. Hadi’den ba ka bu ilk devirde göze çarpan diğer yazarlar gene air olan Astırhanlı Cihan ah Cebbarov ve Tatarların milli airi Abdullah Tukay’ın Uralski’den medrese arkada ı Guryevli Yarullah Muradi’dir.
Burhan-ı Terakki matbuat hayatına ba ladığında na iri Mustafa Lütfi’nin de görü leri doğrultusunda Đslamcı ve Osmanlı taraftarı bir yayın politikası izlemi tir. Gazete Astırhan Müslümanlarının modernle mesinin Rus ya da Tatarcılık üzerinden değil Đstanbul yani Osmanlı ve zaten Đstanbul’un tesirinde bulunan Bakü vasıtasıyla gerçekle mesini hayal ediyordu. Đttihad ve Terakki cemiyetinin istibdada kar ı yapmı olduğu mücadele ve elde ettiği ba arı ile verdiği umut sadece Burhan-ı Terakki’yi değil devrin bir çok Tatar ve Azeri yayın organlarını da bu ekilde dü ünmeye sevk etmi ti. Hem Osmanlı hayranlığı ile dolu olan hem de Reç gibi muhalif Rus gazeteleriyle i birliği yapıp onlardan tercüme haberler yayımlayan Burhan-ı Terakki, neticede Rus hükümeti nezdinde üpheli duruma dü mü ve bu durum ileride göreceğimiz gibi gazetenin bazı sayılarının toplatılmasına ve na iri Mustafa Lütfi’nin jandarma tarafından soru turma geçirmesine sebep olmu tur.
Bununla birlikte Sovyet ve Sovyet sonrası dönemde Burhan-ı Terakki’nin yayın politikası ve siyasi görü ü hakkında farklı görü ler ileri sürülmü tür. Bunlar içerisinde o dönemin Tatar öğrenci hareketinin öncülerinden Fatih Emirhan, Burhan-ı Terakki’yi sıradan bir burjuva gazetesi olarak nitelendirmi tir.10 Yine Alimcan Đbrahimov, Sovyet baskısı altında gazeteyi ticaret-endüstri matbuatı sırasına koymu tur.11 Yakın dönemde ise me hur Tatar ara tırmacı Ravil Emirhan, kesin hatlar çizmemekle birlikte Burhan-ı Terakki’yi liberal-burjuva basını içerisinde değerlendirmi tir.12
Bize göre ideolojik olarak Panislamist bir yol tutan Burhan-ı Terakki, gazetecilik mesleği açısından izleyeceği yolu u ekillerde tarif etmi tir: “[Amacımız] insanın fezail-i aliyesinden olan hürriyet, müsavat, doğruluk bir de hakikat dairesinde cesaretten ibarettir.”13
9Muhammed Hadi Abdüsselimzade irvani, “Mekteb-i Darüledeb”, Debistan, 17
Ağustos 1906, Sayı 9
10 Fatih Emirhan, Eserler Dürt Tomda III, Publisistika, Tatarstan Kitap Ne riyatı,
Kazan, 1989
11Amirhanov Ravil, Tatarskaya Dorevolyotsionnaya Pressa (V Kontekste
Vostok-Zapad), Knijnoe Đzdatelstvo, Kazan, Tatarskoe 2002, s. 20 12 Amirhanov Ravil, a.g.e., s. 20
13 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “Đdareden Bir Nice Söz”, Burhan-ı Terakki, 14 Kasım
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Ba ka bir yerde, “doğruluk ve hakkaniyetle hareket edip halkı ahval-i zamandan haberdâr etmek”14; “Millet-i Đslamiye’nin terakki ve
tealisine, halkın ittifak ve ittihadına hizmet etmek, umumî maslahatlarına göz salmaktır”15. Geni manada Đslam birliği, dar manada Astırhan’daki Müslümanların birliği için var gücüyle çalı an ve birlik ve beraberliğin önemini her fırsatta vurgulayan gazete, bu yöndeki yayınlarıyla hem Astırhan Müslümanlarına hem de Đslam dünyasına hizmet etmeyi hedeflemi tir. Bu yüzden olsa gerek ba tan sona bütün Burhan-ı Terakki kolleksiyonunda en fazla tekrarlanan kelimelerin ba ında “ittihat” ve “ittifak” gelmektedir.
Bu görü ler doğrultusunda yakla ık dört ay yayın hayatına devam eden gazete, Mustafa Lütfi’nin i lerinin yoğunluğundan dolayı gazete idaresini Astırhanlı genç yazar Necip Asri’ye bırakmasıyla bamba ka bir hale bürünmü tür. Hem ura-yı Đslam’ın ba kanı hem Darüledeb’in müdürü hem Burhan-ı Terakki’nin na iri ve muharriri olan ve bunların yanında kendi ticari i leriyle de ilgilenmek durumunda olan Mustafa Lütfi, bu kadar yoğunluğu kaldıramayınca mektep müdürlüğü ile gazete muharrirliği arasında bir tercih yapmak zorunda kalmı , çareyi gazetenin muharriliğini az çok tanıdığı ve gazetecilik tecrübesi olan Asri’ye bırakmakta bulmu tur. Fakat yeni muharrir Asri hakkında yanıldığını sonraları farkedecektir.
24 Eylül’de yayımlanan 27. sayıdan itibaren gazetenin ba ına geçen Asri, beklenmedik bir ekilde ilk i olarak gazetenin Đslamcılık olan ideolojisini Sosyalizme kaydırmı tır. Gazetenin 28. sayısında
“Yanga Muharrirden” adlı bir makale yazan Asri, bundan sonra tutacağı yolu tarif etmi ve özellikle sosyalist gençleri gazeteye çekmeyi hedeflemi tir. Bu ekilde gazetenin tirajını da artırmayı uman yeni muharrir, gazete sayfalarının matbuata hevesli devrimci gençlere her zaman açık olduğunu bildirmi tir.16
Aslında Asri’yi cesaretlendiren ve gazetenin yayın politikasının deği mesinin perde arkasında bulunan ki i, devrin aktif devrimcilerinden Zarif Sadıkov’dur. Kazan’daki faaliyetlerinden sonra 1906 ba larında Astırhan’a gelen Sadıkov burada sosyalist i çi komitesinin ba kanlığını yapmı ve i çi hareketlerini organize etmi tir. Asri’nin gazete idaresinde yaptığı bir nevi devrimden sonra gazetenin en ate li yazarlarından biri olan Sadıkov, Burhan-ı Terakki’deki yazılarında parti lakabı olan “Đbrahim” imzasını kullanmı tır. Yazılarında çoğunlukla Rus hükümetine çatan Sadıkov,
14 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “Burhan-ı Terakki Yeniden Dirildi mi?”, Burhan-ı Terakki, 18 Kasım 1907, Sayı 1
15 [
Đmzasız], “Đzhar-ı Te ekkür”, Burhan-ı Terakki, 13 Aralık 1906, Sayı 50
16 [MEVLAMB
ĐRDĐYEV Necip Asri], “Yanga Muharrirden”, Burhan-ı Terakki, 24
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
i çi halka seslenmi ve haklarını koruma hususunda uyanık olmalarını öğütlemi tir.
Gazetede bunlar olurken bir yandan mektep ve bir yandan cemiyet i leri ile uğra an Mustafa Lütfi, i lerine, olup bitenden habersiz devam etmektedir. Darüledeb’e ve ura-yı Đslam’a yeni bina bulma ve ta ınma i lemlerini kendisinden ba ka yapabilen olmayınca mecburen gazeteyi büsbütün ihmal etmek zorunda kalan Mustafa Lütfi, bu yoğunluğa bir de en yakın arkada ı ve Astırhan’daki koruyucusu Zakir Hocayev’in vefatı da eklenince büsbütün yorgun dü mü tür.17 Nihayet gazeteyi Asri’ye bırakmakla ne büyük bir hata yaptığını anlayan Mustafa Lütfi, 17 Aralık’ta yayımlanan 52. sayı ile birlikte yeniden gazetenin fiili na iri ve muharriri olmu tur.
Burhan-ı Terakki’nin yakla ık dört ay süren Asri idaresindeki bu sosyalist devresi, Tatar tarihçilerinin ilgisini çekmesine mukabil devrin önemli matbuat organlarının özellikle de Tercüman’ın tepkisine yol açmı tır. Tatar tarihçi Abdurrahman Saidi, Tatar edebiyatını anlattığı kitabının Tatar matbuatı kısmında Burhan-ı Terakki’nin bu devresine özellikle dikkat çekmi ve “Burhan-ı Terakki’nin 3-4 ay Kızıllık devresi var” demi tir.18 Yayın hayatına ba ladığında kullandığı açık Türkçe ve tuttuğu meslek ile Tercüman na iri Đsmail Bey’in takdirini kazanan Burhan-ı Terakki’ye bu dönemde en büyük tepki yine Tercüman’dan gelmi tir. Gazetede çokça kullanılan Rus ve yerel Tatar kelimelerini ele tiren Tercüman, bazı imla hatalarından dolayı da gazete muharririni ele tirmi ve gidip imla öğrenmesini tavsiye etmi tir. Buna kar ılık Burhan-ı Terakki’nin Tercüman’a cevabı gecikmemi tir. Muharrir sıfatıyla yazan Asri, Tercüman’ı Tatar gençlerin önünü kesmek ve Rusya Müslümanlarının yayımladığı bütün yeni gazete ve dergileri kendisinin 20 yıldır matbuat alanında yaptığı çalı maların bir ürünü olduğunu iddia etmekle suçlamı tır. Yine Asri’ye göre gazetede görülen imla hataları Tercüman’ın dediği gibi muharririn imla bilmemesinden değil matbaa hatasından dolayı ortaya çıkmı tır.
Mustafa Lütfi tekrar idareyi eline almasıyla Tercüman’ın ele tirilerine cevap vermi , gazetenin ideolojisini ve dilini deği tirenin kendisi değil, Asri olduğunu, bundan sonra Burhan-ı Terakki’nin eskisi gibi milletçi yayınlar yapacağını bildirmi tir. Tercüman’dan Đsmail Bey ise Burhan-ı Terakki’nin bu halinden Mustafa Lütfi’nin mesul olmadığını anladığını ama kendi tabiri ile “minberi naehil hatibe verdiği için” kısmen de olsa mesul olduğunu bildirmi tir.19
17
[Đmzasız], “Vefat”, Burhan-ı Terakki, 6 Aralık 1906, Sayı 47
18Saidi Abdurrahman, Tatar Edebiyatı Tarihi, Tatar Devlet Ne riyatı Basması,
Kazan, 1926, s. 162
19 [
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Bununla birlikte Mustafa Lütfi gazetenin ilk ba larda yayımlandığı Tercüman Türkçesi de diyebileceğimiz sade Osmanlı Türkçesi’ni yerli halk anlayamadığı gerekçesiyle yerel dil olan Tatarca’ya yakla tırmak zorunda kaldığını çünkü gazetenin öncelikli olarak Astırhan Müslümanlarına hitap ettiğini beyan etmi tir.
Tercümanla Burhan-ı Terakki arasında bunlar olurken Sosyalist matbuatın en büyük temsilcilerinden olan Tavı gazetesi, Mustafa Lütfi’nin, gazete idaresini tekrar eline almasıyla eski yayınlarına dönen Burhan-ı Terakki’yi daha ilk sayısında ele tirmi ve sürekli meslek deği tirmesinden yakınmı tır.20 Buna mukabil Burhan-ı Terakki, herkesin fikrini beyan etmekte hür olduğunu ve yakla ık dört ay süren sosyalist yayınlarından vaz geçip yine eskisi gibi milletçi ve Đttifakçı yayınlara dönmesinin Astırhan müslümanlarının sosyalizmi içine sindiremediğinin en güzel örneğini te kil ettiğini bildirmi tir.21
Yukarıda da dediğimiz gibi Asri’nin gazetenin ideolojisini deği tirmek yanında yaptığı bir diğer icraat da onun dilini Tatarca diyebileceğimiz yerel dile çevirmesidir. Tabi bu sırada sosyalizmin icabı olarak bir çok Rusça kelime de gazete sayfalarında yer bulmu tur. Asri bunu yaparken Mustafa Lütfi zamanında Burhan-ı Terakki’nin kullandığı genel Türkçe’yi sadece Petersburg’da Re it Kadı, Kazan’da Hadi Maksudi, Uralski’de Kamil Mutii ve nihayet Astırhan’da Mustafa Lütfi’nin anlayabildiğini, halkın ise anlayamadığını ileri sürmü tür.
Bir yandan Burhan-ı Terakki’de bunlar olurken diğer yandan da Astırhan’daki Müslüman matbuat geli meye devam etmektedir. 2 Mart 1907’de yayın hayatına ba layan ve 3 Nisan’da yayımlanan 3. sayısıyla birlikte hükümet tarafından süresiz kapatılan devrimci-sosyalist mizah dergisi Tup (1907)’un kurucuları ve yazarları arasında Burhan-ı Terakki’den tanıdığımız Habibullah Ömerov ve Zarif Sadıkov da vardır. Burhan-ı Terakki, hükümete dolayısıyla Çar’ın istibdat rejimine kar ı olması sebebiyle Tup’a stratejik destek vermi görünmektedir. Gene 21 Mart’ta ilk sayısı yayımlanan ura-yı Đslam bünyesindeki Ne r-i Maarif derneğinin çıkardığı Islah (1907) gazetesi de o zamanda Burhan-ı Terakki’nin desteklediği yayın organlarındandır.
Bir taraftan Burhan-ı Terakki’nin hem na irliği hem de muharrirliğini yapan Mustafa Lütfi bununla yetinmemi , Hamiyet (1907) adlı yeni bir gazete daha yayımlamaya ba lamı tır. Burhan-ı Terakki çizgisinde bir yayın politikası izleyen ve büyük oranda Burhan-ı Terakki’nin yazar kadrosu tarafından yayımlanan Hamiyet ile Mustafa Lütfi, Astırhan Müslümanlarının gazete okuma
20
[Đmzasız], “Tatar Gazeteleri”, Tavı , 23 Nisan 1907, Sayı 1
21 [
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
alı kanlıklarını artırmayı hedeflemi tir. Zira birazdan göreceğimiz gibi ne siyasi baskılar ne yayın politikaları değil, abone azlığı Burhan-ı Terakki için büyük bir tehlike arzetmeye ba lamı tır.
Siyasi görü lerinden dolayı Rus hükümetinin tepkisini çektiğini bildirdiğimiz Burhan-ı Terakki’nin hükümet nezdinde maruz kaldığı ilk muamele 16 Mart 1907’de yayımlanan 83. ve 21 Mart 1907’de yayımlanan 85. sayıların toplatılması olmu tur. Hükümet gazetenin toplatılmasına sebep olarak söz konusu sayılardaki siyasi makaleleri göstermi tir.
Sadece Astırhan’da değil diğer bazı ehirlerde de temsilcilikler açan ve abone arayan Burhan-ı Terakki’nin bu açılımı maalesef gazetenin baskı ve dağıtım masraflarını kar ılayacak düzeye ula amamı tır. Gazetenin temsilciliklerinin bulunduğu ehirler ve temsilciler unlardır: Kuznetski: Muallim Abdülkayyum Nasırov, Troyski: Hizmet irketi Đdaresi, Hokand: Đshak Muhammed eripov, Guryev: Yarullah Muradî, Samara: Muhammed Hadi Fetheddinov, Bozoluk: Ahmedcan Biktemirov, Orenburg: ehidullin Mağazası, Tsaritsin: Müstakim Yarlıkayev, Đsterlitamak: Kalem irketi Đdaresi, Petropavel: Niyaz Muhammed Süleymanov. Buna rağmen hedeflediği abone rakamına ula amayan gazete, okuyucularının azlığı ve parasızlık nedeniyle 22 Haziran 1907’de yayımlanan 120. sayının ardından yayın hayatına son vermek zorunda kalmı tır. Bu hususla alakalı Mustafa Lütfi son sayıdaki “Elveda” adlı yazısında en azından 1000 ki i bir yıllık abone olsaydı gazetenin devam edeceğini fakat 201 tane yıllık abonelerinin olmadığını söylemektedir.22
Burhan-ı Terakki’nin matbuat hayatından çekilmesi devrin diğer gazetelerinde de geni yer bulmu tur. Özellikle Nur, Yıldız ve Tercüman gazeteleri bu hususla alakalı üzüntülerini dile getirmi lerdir.
Đkinci Dönem Burhan-ı Terakki (18 Kasım 1907 - 10 Mart 1910)
Büyük hedeflerle yola çıkan fakat ilgisizlik nedeniyle kapanmak zorunda kalan Burhan-ı Terakki’yi yeniden ne r etmek üzere ura-yı Đslam bünyesinde gazete ile aynı isimde yeni bir irket kurulmu tur. Gazetenin bir yıllık masrafını pe in olarak üzerine alan irketin yönetim kurulunda bulunan isimler unlardır: Mustafa Lütfi Đsmailov irvanski, Bababek Hayatov Karabağî, Ağa Zeynelabidin Safarov, Ahmedî Karatayev, Azimcan Halidov, Ebubekir Da kin, Cihan ah Cebbarov, Ahmedcan Đ birdiyev, Alaaddin Sabitov, Musa Semakayev, Selahaddin Müminov, Habibullah Ömerov.23 irketin 16
22 Lütfi, “Elveda”, Burhan-ı Terakki, 17 Haziran 1907, Sayı 118
23 [imzasız], “Hacı Tarhan’da Burhan-ı Terakki irketi’nin Mevaddı”, Burhan-ı
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Kasım’da yaptığı toplantıda aldığı karar doğrultusunda yeniden yayımlanmasına karar verilen gazete yakla ık altı ay aradan sonra 18 Kasım 1907’de kaldığı yerden tekrar matbuat âlemine atılmı tır.
Birinci numaradan ba lamak üzere yeniden yayımlanmaya ba layan Burhan-ı Terakki bu sefer yalnız değildir. Gazetenin yeniden yayın hayatına ba lamasından 1911’de temelli olarak kapanmasına kadar devam edecek olan rekabette kar ı taraf olan Đdil gazetesi, mollalar tarafından ura-yı Đslam’a rakip olarak kurulan Cemiyet-i Đslamiye (1906-1912) tarafından yakla ık iki ay önce yayımlanmaya ba lamı tır. Öyleki devrin çoğu Tatar gazetesinin de belirttiği gibi manifestonun ilan edildiği 1905’ten Bol evik Đhtilali’nin gerçekle tiği 1917 yılına kadar Rusya Müslüman matbuatı içerisinde Burhan-ı Terakki ile Đdil arasındaki gibi bu denli uzun süreli ve bıktırıcı bir rekabet ba ka hiç bir yerde görülmemi tir. Bu rekabetle alakalı haberleri okuyucularına duyuran devrin matbuat organlarında
“herkese malum olduğu üzre” diye ba layan ya da “yine Burhan-ı Terakki- Đdil kavgası” gibi ba lıklarla verilen haberlere sıklıkla rastlamak mümkündür. Ba larda da belirttiğimiz gibi ikisi arasındaki kavga esnasında temel insan haklarından olan din ve inanç hürriyetinin ayaklar altına alınmasından, ki ilerin etnik kimliklerine hakarete varıncaya kadar matbuat dı ındaki bir çok ahsi mesele her iki gazetenin hemen her sayısında sayfalarca kendine yer bulmu tur.
Đki gazete arasındaki kavganın temelleri eskiye dayanmaktadır. Ba larda da belirttiğimiz gibi Kafkasya’dan birinin gelip Astırhan’da bir cemiyet kurması ve bu cemiyetin bünyesinde bir gazete çıkarmakla kalmayıp biri erkek biri kız olmak üzere iki tane okul açması ehrin yerli ahalisi olan Nogayların ve çoğu Nogaylardan olan din adamları tarafından ho kar ılanmamı tır. Bu doğrultuda hemen harekete geçen mollalar ura-yı Đslam’a rakip olarak Cemiyet-i Đslamiye’yi, Burhan-ı Terakki’ye mukabil cemiyetin yayın organı olarak Đdil’i ve ura-yı Đslam mekteplerine kar ılık da Cemiyet-i Đslamiye mekteplerini kurmu lardır. Bu kutupla mada bir sınıflandırma yapmak gerekirse gençler, modernistler ve iiler ura-yı Đslam tarafını tutarken; ya lılar, mollalar ve Nogay’lar Cemiyet-i Đslamiye saflarında yer almı tır. Đlk bakı ta halkın yararına geli en bu rekabet maalesef gün geçtikçe hakarete ve iftiraya varan boyutlara ula mı , halkı uracı ve Cemiyet-i Đslamiyeci diye ikiye ayırmı , hatta ileride göreceğimiz gibi bir tarafın hapse atılmasına sebep olmu tur.
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
bir diğer husus da udur. Astırhan’la alakalı bir haber yayımlayan ya da Burhan-ı Terakki veya Đdil’den herhangi bir alıntı yapan devrin herhangi bir matbuat organı -tarafları kırmamak için olacak- ne zaman birinden bir alıntı yapsa aynı sayıda ya da bir sonraki sayıda öbüründen de bir alıntı yapmı tır. Yani “Burhan-ı Terakki refikimizde okuduğumuza göre…” diye ba layan haberin hemen ardından “Đdil
refikimiz diyor ki…” diye bir habere rastlamak çoğunlukla
mümkündür.
Grupları yatı tırmak için Müslüman matbuat kadar Rusya Müslümanlarının siyasi organı da büyük çaba sarfetmi tir. Bu doğrultuda Astırhan’a gelen Đttifak-ı Müslimin partisinin genel ba kanı Avukat Ali Merdan Topçuba ı kalabalık bir insan topluluğunun önünde bu ayrılığın Müslümanlarına zararına bir hal aldığını bildirmi ve her iki taraftan da birlik sözü almı tır. Fakat ne yazık ki Topçuba ı’nın huzurunda barı an taraflar Topçuba ı ehirden ayrılır ayrılmaz me hur kavgalarına kaldıkları yerden devam etmi lerdir.
Đki grup arasındaki bu dü manlık çok değil Burhan-ı Terakki’nin yeniden yayın hayatına ba lamasından yakla ık iki ay sonra ilk fiili meyvesini vermi tir. Cemiyet-i Đslamiye’ye bağlı bir grup mollanın Astırhan Gubernatoruna (valisine) ikayeti üzerine harekete geçen polis, Çar’a hakaret ettiği gerekçesiyle 22 Ocak 1908’de Burhan-ı Terakki na iri Mustafa Lütfi’yi hapse atmı tır. Bunun üzerine harekete geçen çoğu gençlerden olu an bir grup, aralarında Đdil na iri Zahidullah erifullin’in de olduğu ihbarcıları protesto eden bir bildiri yayımlamı tır. 54 ki inin imzası ile kaleme alınan bildiriyi yayımlayan Burhan-ı Terakki, Mustafa Lütfi’nin tutuklanmasından açıkça Cemiyet-i Đslamiye’yi ve Đdil gazetesini sorumlu tutmu tur. Ardından ura-yı Đslam azalarından olu an 12 ki ilik bir heyet 25 ubat’ta Gubernator Skalovski’nin huzuruna çıkıp ba kanları Mustafa Lütfi’nin hükûmet aleyhinde olamadığını ve olmayacağını, bazı ki ilerin ahsî dü manlıklarından dolayı kendisi aleyhinde ihbarda bulunduklarını söylemi tir.24 Nihayet bundan kısa bir süre sonra Mustafa Lütfi, 44 gün sonra 5 Mart öğleden sonra serbest bırakılmı tır.25
Mustafa Lütfi’nin hapse atılmasıyla birlikte kısa süreli bir sarsıntı geçiren Burhan-ı Terakki, 18 Ocak’ta yayımlanan 8. sayıdan sonra 20 günlük bir arayla ancak 8 ubat’ta tekrar yayınına devam edebilmi tir. Hapisten çıkıp tekrar gazetesinin ba ına geçen Mustafa Lütfi, kendisini Gubernatora ihbar edenlerin listesini Burhan-ı Terakki
24 [
Đmzasız], “24'üncü Fevral'de Meclis-i ura-yı Đslam'ın…”, Burhan-ı Terakki, 29 ubat 1908, Sayı 12
25 [
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
sayfalarında kamuoyuna u ekilde ilan etmi tir: Ubeydullah Đ kuzinov, Đshak Đskenderov, Ammosov, Abdurrahman Ömerov, Abdurrahman Aliyev, Ali Molla Maksudov, Ahund Muhtar Salihov, Zahidullah erifullin, Hasan Darlıkamov, Hasan Ali Mollaoğlu Maksudov, Abbas Larin, Seyyid Battal Halikov, Kerim Hazret Hocayev, Muhibbullah Efendi Abidov, Bünyamin Molla.26 Bu konuyla alakalı Burhan-ı Terakki sayfalarında “Allah Adil ve Müntakimdir” adında seri makaleler yazan Mustafa Lütfi, yer yer kendini tutamamı ve kendini ihbar edenler hakkında ağır ifadeler kullanmı tır.
Mustafa Lütfi’nin hapisten çıktıktan sonra yazdıkları Cemiyet-i ĐslamCemiyet-iye kadar Rus hükümetCemiyet-inCemiyet-in de ho una gCemiyet-itmemCemiyet-i tCemiyet-ir. Bu yüzden 21 Mart tarihli 15. sayı Burhan-ı Terakki, Mustafa Lütfi’nin kaleme aldığı “Allah Adil ve Müntakimdir” adlı makalede Astırhan’daki Türkçe yayınların sansürü Đshak Đskenderov’a hakaret ettiği gerekçesiyle valinin emriyle toplatılmı tır. Mustafa Lütfi, kendini ihbar edenler arasında Đskenderov’la birlikte bir çok ismi zikretmesine rağmen yalnızca Đskenderov’a söylediklerinden dolayı gazetenin toplatılmasına bir anlam verememi tir. Aslında bu, yukarda da belirttiğimiz gibi gazetenin hükümet nezdindeki ilk sabıkası değildir. Bundan evvel 1907 tarihli 83. ve 85. sayılar da siyasi sebeplerden dolayı müsadere edilmi tir.
Bu zaman zarfı içerisinde hemen hemen bütün mesaisini Đdil ile olan kavgaya ayıran Burhan-ı Terakki asıl yapması gereken i olan gazeteciliği maalesef ihmal etmi tir. O yüzden polemik yazılarının çokluğu içerisinde edebiyat, sağlık, eğitim gibi ilk dönem Burhan-ı Terakki’de çokça i lenen sosyal meselelerle ilgili yazılara rastlamak güçtür. Bu durum doğal olarak gazetenin matbuat alemindeki değerini de dü ürmü tür. Üstüne üstlük gazete, yazar kadrosu olarak da eskisine nazaran epey zayıflamı , yazı yükünün çoğu Mustafa Lütfi’nin omuzlarına dü mü tür. 1908’in Kasım ayı itibariyle gazetenin sürekli yazarlarından Yarullah Muradi’nin de ayrılması üzerine arasıra yazan Astırhan Kazaklarından Kayyum Kolatki ve Habibullah Ömerov dı ında ba ka yazar kalmamı tır.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Astırhan matbuatı adına olumlu eyler de olmuyor değildir. Burhan-ı Terakki bünyesinde 30 Aralık 1908’de yayın hayatına ba layan mektep ve medrese gazetesi Mizan (1908-1909)’a kar ılık, Đdil himayesinde 16 Ocak 1909’da ne rine ba lanılan dini Maarif (1909-1910) dergisi, Astırhan
26 Lütfi, “Allah Adil ve Müntakimdir”, Burhan-ı Terakki, 21 Mart 1908, Sayı 14;
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
matbuatına kazandırılan iki yeni yayın organıdır. Burhan-ı Terakki bünyesinde yayımlandığını söylediğimiz Mizan gazetesinin na iri ve muharriri Mustafa Lütfi, Đdil desteğinde çıktığını söylediğimiz Maarif dergisinin de na iri Cemiyet-i Đslamiye ba kanı Abdurrahman Aliyev muharriri ise devrin tanınmı simalarından Muhammed Sadık Rahimkulov’dur. Her ne kadar biri pedagojik diğeri ise dini bir yayın organı olmak üzere matbuat âlemine atılmalarına rağmen gene üzülerek belirtmeliyiz ki hem Mizan hem Maarif ikisi de bir süre sonra na irlerinin tesirinde kalarak asıl yayın politikalarından uzakla mı ve Burhan-ı Terakki ile Đdil kavgasının bir parçası olmu lardır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi yazar sıkıntısına giren Burhan-ı Terakki’nin imdadına siyasi faaliyetlerinden dolayı üç yıl süreyle Astırhan’a sürgüne yollanan Azerbaycanlı me hur siyaset adamı, edebiyatçı ve doktor Neriman Nerimanov yeti mi tir. 6 Ekim 1909’da ehre varan Nerimanov’un Astırhan’a geli i halk arasında olduğu gibi Burhan-ı Terakki idaresinde de büyük bir sevinç yaratmı tır. Bu doğrultuda 11 Ekim tarihli 98. sayılı Burhan-ı Terakki’de “Doktor Neriman Bey” adlı Nerimanov’u tanıtıcı bir makale kaleme alan Mustafa Lütfi, yazının sonunda Nerimanov’u teselli etmek için unları söylemi tir: “Neriman Bey Cenapları! Hiç bir vakit hatırınıza getirmeyiniz ki: Evet ben mahbusum hem de garibim. Hayır böyle hayalatları hatırınıza bile getirmeyeceksiniz. Çünkü erbab-ı maarif için kürre-i arzın her bir yeri vatandır vatan. Siz milletin cevherisiniz. Cevher nereye dü se hemen cevherdir ki cevher. Cevherin yerinde kadri olmaz. Cevher âlem-i gurbete dü tü mü kadir kıymeti artar. Herkes de o cevher ile kesb-i iftihar eder. imdi siz gibi ali zatlar ile Hacı Tarhan Müselmanları ne kadar kesb-i iftihar etseler yine azdır. Ya asın siz gibi hadim-i milletler! Yere batsın millet hadimlerini danos eden [ihbar eden] dinsizler!”27
Kendisi de hakkında yapılan danos (ihbar)lardan dolayı hapse giren Mustafa Lütfi, danosçuları dinsiz ilan ede dursun Nerimanov hakkında yazdığı bu yazı Rus hükümetinin ho una gitmemi ve kendisini 200 Ruble para, ödeyemediği taktirde iki ay hapis cezasına çarptırmı tır. Bir yıllık gazete abonelik bedelinin ortalama 4-5 Ruble olduğu dü ünülürse Mustafa Lütfi’ye verilen para cezasının ne denli ağır olduğu anla ılır. Arkada larından borç alarak cezayı ödeyen
27 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “Doktor Neriman Bey”, Burhan-ı Terakki, 11 Ekim
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Mustafa Lütfi, hapis cezasından kurtulmu olsa da büyük bir maddi yükün altına girmi tir.28
Mustafa Lütfi’nin davetiyle Burhan-ı Terakki’de yazmaya ba layan Nerimanov “Tıp ve Đslam”, “Âlem-i Nisvan”, “Halera-Veba” gibi çok bilinen bazı makalelerini burada tekrar yayımlamı tır. Bunun yanında Nerimanov’un Arı Bey imzası ile Burhan-ı Terakki’de yazdığı “Telefon” adlı yazılar Azerbaycan matbuat tarihinde hem ekil hem de muhteva olarak bir ilk olarak değerlendirilmektedir. 29 Sadece Burhan-ı Terakki’de yazmakla kalmayan Nerimanov, gazetenin bağlı olduğu ura-yı Đslam cemiyetine de üye olmu ve cemiyetin fahri doktorluğuna seçilmi tir.
Nerimanov’un katılmasıyla kısmen de olsa rahat bir nefes alan gazetenin bu sevinci çok sürmemi tir. Kısa süre sonra tekrar ba gösteren abone sıkıntısı gazetenin hayatiyetini tehdit eder boyutlara gelmi tir. Gazetenin Kasım 1907’de tekrar açıldığında bir yıllık masrafları üzerine alan Burhan-ı Terakki irketi de artık maddi yükün altından kalkamaz olmu tur. irket tarafından 1909’un Ocak ayında yapılan hesaplamalarda gazetenin Kasım’da açılmasından bu yana 1.100 manat zarar ettiği tesbit edilmi tir.30 Yeni yıla girildiğinde yakla ık 500 civarında toplam abonesi olan gazete, maalesef iki yıl önce uğradığı akıbete tekrar uğramı ve parasızlıktan dolayı 10 Mart’ta yayımlanan 120. sayının ardından tekrar kapanmak zorunda kalmı tır.
Üçüncü Dönem Burhan-ı Terakki (14 Kasım 1910 - 6 Mayıs 1911)
Maddi sıkıntılardan dolayı Mart ayında kapanmak zorunda kalan Burhan-ı Terakki, sekiz ay aradan sonra üçüncü kez yayın hayatına atılmı tır.31 14 Kasım 1910’da 121. sayıdan itibaren haftalık olarak tekrar yayımlanmaya ba layan gazetenin na iri ve muharriri eskiden olduğu gibi gene Mustafa Lütfi’dir. Bunun yanında Neriman Nerimanov da gazetenin ilmi ve fenni kısımlarının editörlüğünü üzerine almı tır.
Burhan-ı Terakki’nin kapalı olduğu sekiz ay zarfında önemli hadiselere ahit olan Astırhan artık eski Astırhan değildir. ura-yı Đslam’a bağlı okullar, gazete kapanmadan kısa süre evvel (27 Ocak) Kazan’daki eğitim bürosunun direktifleri doğrultusunda Astırhan’ın
28 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “200 Ruble Đ traf”, Burhan-ı Terakki, 16 Ekim 1909, Sayı 99; Aynı haber için ayrıca bkz. [Đmzasız], "Đ tiraf", Yıldız, 25 Ekim 1909,
Sayı 461
29 Ehmedov Teymur, Neriman Nerimanov, Yazıçı, Bakı, 1982, s. 154-204 30 NECEFOF Rıza, “Hacı Tarhan Mektubu, Gine Bir Müselman Ceridesinin Terk-i
Hayatı, Medrese-i Muzafferi”, Hakikat, 12 Haziran 1910, Sayı 124
31[
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
eğitim müdürü Ammosov tarafından kapatılmı tır. Kapatmaya gerekçe olarak mekteplerde öğretmenlik yapan Mustafa Lütfi’nin siyasî açıdan güvenilir olmaması, bir buçuk ay hapiste yatması ve Neriman Nerimanov hakkında yazdığı yazıdan dolayı 200 Ruble para cezasına çarptırılmı olması; Sadık Rahimkulov’un siyasî faaliyetleri, Habibullah Ömerzâde’nin de yine bir ay hapiste yatması ve Halil Efendi’nin Osmanlı tebaası olması gösterilir.32 ura-yı Đslam’ın ba kanı olması hasebiyle hem gazetesi hem de okulları kapanan Mustafa Lütfi, en azından okulların kapanmasıyla açıkta kalan 500’e yakın öğrenciyi mağduriyetten kurtarmak için ba kent Petersburg’a gider ve çe itli görü meler yapar. Neticede okulların ba ka birinin idaresinde tekrar açılması için gerekli izni alan Mustafa Lütfi her ne kadar bu hususta ba arılı olmu sa da halk, okulların kapatılmasından kendisini sorumlu tutar. Bu durum ura-yı Đslam içerisindeki ilk önemli çatlaktır. Üstüste sıkıntılardan bunalan Mustafa Lütfi bu arada Đstanbul’a gitmi ve oradaki akrabaları ile görü mü tür. Kısa süre sonra tekrar Astırhan’a dönen Mustafa Lütfi ehirdeki eski nüfuzunu büyük oranda kaybetmi tir. Üstüne üstlük be yıl önce kurduğu cemiyeti ura-yı Đslam, kendi güdümünden çıkmı , en büyük rakibi Đdil na iri ve Cemiyet-i Đslamiye’nin eski ba kanı Abdurrahman Ömerov’un tesirine girmi tir. Baskılara daha fazla dayanamayan Mustafa Lütfi, 1910 yılının Eylül ayında cemiyetin ba kanlığından resmen istifa etmi tir.
Gazetenin na ir ve muharriri Mustafa Lütfi’nin ura-yı Đslam’ın reisliğinden istifa etmesiyle fiilen cemiyetin yayın organı olmaktan çıkan Burhan-ı Terakki, artık arkasındaki zaten az olan halk desteğini kaybetmi olarak yayınlarına devam eder. Astırhan’da ya adığı müddetçe kendisine yapılan onlarca itham içerisinde bize göre en doğrusu olan Mustafa Lütfi’nin hırsı ve her zaman önde olma isteği burada de kendini göstermi ve adeta ba kanı olmadığım cemiyete üye de olmam deyip kendi kurduğu cemiyete cephe almı tır. Aslında Mustafa Lütfi her zaman ön safta görünmek istemekte kısmen de olsa haklıdır. Zira o devir Astırhan’dan bahseden hemen her kaynakta ehirde Müslümanlardan yeti mi kimse bulunmadığı ve bütün i leri Mustafa Lütfi’nin yaptığı dile getirilmi tir. O da ba kanlıktan ayrılınca yerini dolduracak kimse olmadığı için yeti mi insan olarak en büyük rakibi Abdurrahman Ömerov artlar gereği ura-yı Đslam’ın 1911 yılı için yeni ba kanı olmu tur. Burhan-ı
32 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “Danos Belası”, Burhan-ı Terakki, 13 Kasım 1909, Sayı 103; Bu üç ki inin öğretmenlikten atılmasını okuyucularına duyuran Tercüman
gazetesi, cemiyet tarafından te kil edilen heyetin valiye yaptığı ziyareti de Burhan-ı Terakki’den iktibasen yayımlamı tır. Bkz. [Đmzasız], “Hacı Tarhan’da bir kaç...”,
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Terakki Ömerov’un ba kan seçilmesini okuyucularına öyle duyurmu tur: “Đdare azaları içinde riyasete [ba kanlığa] layık ki i bolmagan [olmadığı] içün kandidat [adaylar] arasından Đdil gazetesi na iri, muharriri, Cemiyet-i Đslamiye’nin esbak [önceki] reisi, Hacı Tarhan’ın eski me hur müderrisi, birçok kitaplar tasnif kıluvcı [yazmı ]…(daha filan) Abdurrahman Molla Ömerov Cenapları reis ve ehrimizin Duma glasnıylarından [vekillerinden] ura-yı Đslam yurdu
ve ura-yı Đslam Mektepleri komisiyeleri azalarından ve
mekteplerimizin vekili ve ehrimizin me hur tacirlerinden ve ehrimizin me hur inteligentlerinden [aydınlarından] ve Islah gazetesi muharriri Cenab Ebubekir Efendi Ebu ahmanoğlu Da kin Hazretleri muavin saylanmı tır [seçilmi tir].33
Böyle bir ortamda yeniden yayımlanmaya ba layan Burhan-ı Terakki’nin bu üçüncü dönemi aslında gazetecilik adına en iddialı dönemi olmu tur. Zaten Nerimanov’u yazar kadrosu içerisinde barındıran gazete Orenburg’da Fatih Kerimi’nin yayımladığı Vakıt gazetesine verdiği ilanda çok yakında Ahmet Bey Agayev, Ali Nazimi, Ahmet Tevfik, Mesut Remzi, ihab Bey gibi me hur zatların bundan sonra Burhan-ı Terakki’de yazacağını vadetse de gazetenin sayfalarında adı gecen ahısların hiç birinin yazılarına rastlanılmamaktadır.34 Neticede gazetenin bu iddiası hayata geçememi ve sadece sözde kalmı tır.
Her ne kadar Ahmet Bey Agayev gibi Azerbaycan matbuatının önde gelen isimlerinin Burhan-ı Terakki’de yazma planları gerçekle memi olsa da gazetenin bu dönemde Azerbaycan tesirine girdiği hissedilir. Zaten Nerimanov’un ilmi ve fenni kısımlarını üzerine alması ile birlikte gazete dil olarak da Tatarca yoğunluğunu muhafaza etmekle beraber kısmen Azerbaycan ivesine kaymı tır.
Üçüncü dönem Burhan-ı Terakki’de Đdil ile olan polemiğin dı ında Osmanlı devleti ile ilgili haberlerin yoğunluğu dikkat çekmektedir. Gazete Đstanbul’da olan siyasi hadiseleri ve özellikle Yemen, Karadağ, Girit, Bulgaristan ve Arnavutluk meseleleri hakkında haberleri sıklıkla okuyucularına duyurmu tur. Bunlar dı ında sağlık, eğitim ve tiyatro gibi meseleler az da olsa gazetenin sütunlarında yer bulabilmi tir.
Bununla birlikte her iki taraf da geçmi te olanlardan ders almamı olacak ki Burhan-ı Terakki’nin tekrar yayına ba lamasıyla birlikte iki gazete arasındaki eski kavga tekrar alevlenmi tir. Bu sefer Burhan-ı Terakki saflarında çarpı an Mustafa Lütfi’nin kar ısında
33 [
Đmzasız], “ ura-yı Đslam Đkinci Meclisi”, Burhan-ı Terakki, 11 ubat 1911, Sayı 134
34“
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
eskisine nazaran daha kuvvetli bir rakip vardır. Zira Abdurrahman Ömerov’un davetiyle Kazan’da Ahmetcan ve Muhammedcan Seyda ev karde lerin gözetiminde yayımlanan Beyanü’l-Hakk (1906-1911) gazetesinden ayrılıp Astırhan’a gelen me hur Tatar airi Said Remiyev Đdil’in ba muharriri olmu tur.35 Bu seferki kavganın sebebi Tatarca bir konser vermek üzere Astırhan’a gelen aynı zamanda kendisi de gazete na iri ve muharriri olan Kamil Mutiullah Tuhfetullin’dir.
Uralski ehrinde Fikir (1905-1906), El Asrü’l-Cedid (1906-1907) ve Uklar (1906) gazetelerini yayımlayan Kamil Mutii’nin gene Uralski’de açılan bir kız mektebi yararına Tatarca bir konser vermek için Astırhan’a gelmesi iki gazete arasında büyük bir polemiğe sebep olmu tur. Mutii ehre gelir gelmez patlak veren hadisede ilk hamleyi Burhan-ı Terakki’de Mustafa Lütfi yapmı tır. Mustafa Lütfi’ye göre Đdil’de Ayın. M. imzasıyla bir yazı yazıp Mutii’nin geli inden ho nutsuzluk duyduğunu belirten ahıs gazetenin muharriri Said Remiyev’den ba kası değildir. Halbuki her hangi bir ehre böyle bir misafir geldiğinde onu ho kar ılamak bir matbuat kaidesidir.36 Tartı manın ilerleyen kısımlarında Remiyev, Mutii’yi konserden elde edilen gelirleri mektep faydasına değil de kendi sahsı için kullanmak ve verdiği konserlerin halka faydası olmamakla itham eder. Burhan-ı Terakki sayfalarında Remiyev’e cevap veren Mutii bu gibi iddiaları
“iftira, aptallık ve eytanlık” olarak tasvir eder.37 Bu sırada Kazan’dan tartı maya katılan Yıldız gazetesi sayfalarının üçte birini ahsi polemiklere ayırdığı iddiasıyla Burhan-ı Terakki’ye tavır takınır ve kısmen de olsa Remiyev’i savunan bir haber yayımlar.38
Her ne kadar Kamil Mutii üzerinden Đdil ile polemiğe giren Mustafa Lütfi geçici olarak Mutii’nin desteğini almı sa da bir zamanlar Burhan-ı Terakki ve ura-yı Đslam’da beraber çalı tığı eski dostları kendisine sırt çevirmi lerdir. Đlk ba larda ura-yı Đslam’da kendisine her türlü desteği veren Ebubekir Da kin ve Latif Molla imdi Mustafa Lütfi’nin en büyük muhaliflerinden olmu tur. ura-yı Đslam’ın reisliğinden istifa ettikten sonra cemiyetin idaresinden memnun olmayan Mustafa Lütfi, Ocak 1910’da okulları kapatan Astırhan eğitim müdürü Ammosov’a ura-yı Đslam’ı ziyareti esnasında çay ikram edilmesine içerlemi ve 124. sayı Burhan-ı Terakki’de Latif Molla’nın ahsında cemiyetin idarecilerini ve
35
[Đmzasız], “Beyanül Hakk’ta sekreter...”, Vakıt, 3 Ekim 1910, Sayı 675
36 Lütfi, “Nezaketsizlik mi Terbiyesizlik mi?”, Burhan-ı Terakki, 1 Nisan 1911, Sayı
141
37 TUHFETULL
ĐN el-Kâmil el-Mutiî, “Đbraz-ı Nefret ve Hakikat Namına Daha Bir Cevap”, Burhan-ı Terakki, 8 Nisan 1911, Sayı 142
38[
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
Ammosov’u hedef alan bir yazı yayımlamı tır.39 Söz konusu yazıda hakaret ettiği gerekçesiyle mahkemeye verilen Mustafa Lütfi 50 Ruble para, ödemediği takdirde üç hafta hapis cezasına çarptırılmı tır. 40
Bu arada hükümet tarafından yapılan siyasi baskılar da Burhan-ı Terakki’nin yakasını bırakmamaktadır. 7 Mart 1911’de gazete idaresine yapılan polis baskınında bulunan bir çok Türkçe gazete, dergi, ahsi mektup ve evraka zararlı oldukları gerekçesiyle el konulmu tur. Bu önemli hadise Astırhan matbuatının yanı sıra Tercüman ve Vakıt gibi devrin diğer önemli yayın organlarına da haber olmu tur.
Burhan-ı Terakki’nin hükümet nezdinde sürekli sabıkalı bir duruma dü mesi üzerine önlem alan Mustafa Lütfi, Burhan-ı Terakki’ye alternatif olarak Hakk (1911) isminde bir gazetenin yayın iznini almı tır. Nisan ayında yayın hayatına ba layan Hakk, 1 kapiklik [en dü ük Rus para birimi] fiyatıyla devrin en ucuz gazetesi olmasıyla da dikkat çekicidir. Hakk çıkmaya ba ladıktan sonra bir kaç sayı daha yayımlanan Burhan-ı Terakki 6 Mayıs 1911’de çıkan 146. sayının ardından bu sefer bir daha dönmemek üzere matbuat âlemine veda etmi tir. Burhan-ı Terakki’nin kapanmasının ardından kısa bir süre daha yayınlarına devam eden Hakk da Mustafa Lütfi’nin Astırhan’ı terketmesiyle yayın hayatına son vermi ve böylece yakla ık altı yıl boyunca Astırhan ehrinin kamuoyunu yönlendiren Mustafa Lütfi’nin na iri ve muharriri olduğu gazeteler devri sona ermi tir.
Sonuç
Burhan-ı Terakki, Astırhan Müslümanlarını modern medeniyet seviyesine çıkarmak için tasarlanmı çok yönlü bir projenin matbuat ayağıdır. Burhan-ı Terakki’nin evlatları olan Islah, Tup, Hamiyet, Mizan ve Hak, matbuat alanında; ura-yı Đslam, dinî-siyasî alanda, Darü’l-Edeb ve Numune-i Terakki mektepleri de eğitim alanında bu projenin diğer ayakları olmu tur. Ne yazık ki siyasî baskılar, dinî ve etnik ayrımcılık yanında halkın ilgisizliğinden dolayı tam bir ba arıya ula ılamamı , hedefler yarım kalmı tır.
Yine de altı yıl boyunca aralıklarla toplam 256 sayı yayımlanan Burhan-ı Terakki gazetesi, hem yayımlanma süresi hem de toplam sayı adedi ile Rusya Müslüman matbuatının önemli yayın organlarından biri olmu tur. Bununla birlikte Astırhan ehrinin ilk Müslüman-Türk gazetesi olmasına rağmen na irinin Azerbaycanlı
39 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “Direktor Sıylanmı ”, Burhan-ı Terakki, 5 Aralık 1910, Sayı 124
40 [
ĐRVANĐ Mustafa Lütfi], “50 Som Đtiraf”, Burhan-ı Terakki, 17 Aralık 1910,
Sayı 126; Bu hususla alakalı devrin ba ka matbuat organlarında çıkan haberler için bkz. [Đmzasız], "Matbuat: Burhan-ı Terakki gazetesinin…", Kazan Muhbiri, 22
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008
olmasından dolayı ehrin çoğunluğu Tatar-Nogaylar’dan olu an Müslüman kamuoyu tarafından ihmal edilmi tir. Burhan-ı Terakki 1911’de matbuat aleminden çekilmesiyle birlikte çoğu Tatar gazete ve dergilerinin de nazarından uzak kalmı tır. Mesela Kazan’da yayımlanan Añ dergisi milli Tatar matbuatının 10. yılı münasebetiyle 1916 yılında yayımladığı nüshasında Đdil gazetesinin na iri Abdurahman Ömerov’un resmini yayımlarken Burhan-ı Terakki’nin adından bile söz etmemi tir.41 Yakın zamanda yani 2007 yılında Đdil gazetesinin 100. doğum yıldönümünü ço kuyla kutlayan Astırhan Tatarları, Burhan-ı Terakki’nin doğum yıldönümünü kutlamak öyle dursun, böyle bir gazetenin varlığından bile habersiz gözükmektedir.42
Na iri itibarıyle Azerbaycan, dil, edebiyat ve coğrafya bakımından Tatar matbuat tarihinin bir parçası olan Burhan-ı Terakki için bu ikili durum avantaj olacağı yerde maalesef dezavantaj olmu , iki kimlik arasında kalan gazete zamanla unutulup gitmi tir. Bizce burada en büyük görev Tatar kamuoyuna dü mektedir. Zira sırf na iri Azerbaycanlıdır diye altı yıl boyunca 256 sayı yayın yapan bir gazeteyi ihmal etmek doğru değildir.
KAYNAKÇA
Kitaplar
AMĐRHANOV Ravil, Tatarskaya Dorevolyotsionnaya Pressa (V Kontekste Vostok-Zapad), Tatarskoe Knijnoe Đzdatelstvo, Kazan, 2002 EHMEDOV Teymur, Neriman Nerimanov, Yazıçı,Bakı, 1982
SA
Đ
D
Đ
Abdurrahman,
Tatar Edebiyatı Tarihi, Tatar Devlet Ne riyatı Basması, Kazan, 1926SSSR Fenner Akademiyasının Kazan Filiali Galimjan Đbrahimov Đsimindegi Til, Edebiyat hem Tarih Đnstitutı, Fatih Emirhan Eserler Dürt Tomda III, Publisistika, Tatarstan Kitap Ne riyatı, Kazan, 1989
Tezler
ALTUNTA Selçuk (2006). Burhan-ı Terakki Gazetesi Üzerine Bir Đnceleme, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Đzmir.
41 [
Đmzasız], “Vakıtlı Matbugatımızıñ Evvelki On Yılı”, Añ, 5 ubat 1916, Sayı 1
42 CALALOVA Aygöl, “Tufan Miñnullin Ästerxan tatarlarınıñ "
Đdel" gazetı
International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic
Volume 3/7 Fall 2008 Gazete ve Dergiler
Añ
Burhan-ı Terakki Debistan
El Islah Hakikat Đkbal
Kazan Muhbiri Nur
Tavı Tercüman Vakıt Yıldız
Đnternet Sayfaları