• Nenhum resultado encontrado

İhracatın Sürükleyici Gücü Olarak Tekstil Sektörü: Kahramanmaraş İli Örneği(Textile Sector as an Angine of Export: The Example of Kahramanmaraş)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2017

Share "İhracatın Sürükleyici Gücü Olarak Tekstil Sektörü: Kahramanmaraş İli Örneği(Textile Sector as an Angine of Export: The Example of Kahramanmaraş)"

Copied!
18
0
0

Texto

(1)

hracatın Sürükleyici Gücü Olarak Tekstil Sektörü:

Kahramanmara li Örne i

Yrd. Doç. Dr. Murat ÇET N

Bozok Üniversitesi, . .B.F., ktisat Bölümü, YOZGAT

Yrd. Doç. Dr. Eyyup ECEV T

Bozok Üniversitesi, . .B.F., ktisat Bölümü, YOZGAT

ÖZET

Tekstil sektörü; günümüzde istihdam, üretim, katma de er ve ihracat artı ı fonksiyonları ile ekonomik kalkınma sürecinde ön plana çıkmaktadır. Bu çalı ma, ihracat ve tekstil sektörü arasındaki ili kileri teorik ve ampirik olarak incelemektedir. Çalı manın ampirik kısmı, Kahramanmara ili tekstil sektörünü kapsamaktadır. Çalı manın sonuçlarına göre; sektörün rekabet gücü ve ihracat performansının geli tirilmesinde ihracat te vik sisteminin etkin i letilmesi, ihracat organizasyonu ve sanayi kümelenmesi modelleri uygulamalarının desteklenmesi zorunluluk arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: hracat, tekstil sektörü, ihracat organizasyonları, sanayi kümelenmeleri

Textile Sector as an Angine of Export: The Example of Kahramanmara

ABSTRACT

Recently, textile sector has been important in the economic development process such as employment, production, added tax and export growth properties. This study explains relationships between export and textile sector theoretically and ampiricially. Ampiric section of the study covers Kahramanmara textile sector. As a results of it, it must be operated export incentive system effectivelly and supported applications of export organization and industrial cluster models to improve sector’s competitiveness and export performance.

Key Words: Export, textile sector, export organizations, industrial clusters

G R

hracat odaklı büyüme/kalkınma; ihracatı ekonominin motor gücü olarak kabul eden bir yakla ımdır. Günümüzde pek çok ekonomi, ihracatın potansiyel faydalarından yararlanabilmek için ihracatı te vik tedbirleri uygulamaktadır. 1980’li yıllar ile birlikte dı a açık bir ekonomi anlayı ını benimseyen Türkiye, bu konuda önemli adımlar atan ülkeler arasında yer almaktadır. Di er taraftan, dünyanın pek çok ülkesinde ihracatın sektörel bazda tekstilde yo unla ma göstermesi, bu sektörün ayrıntılı analizini gündeme getirmektedir.

(2)

Kahramanmara li Örne i

bölümde, bu modellerin Türkiye ve Dünyadaki geli melerine yer verilmi tir. Çalı ma, bir de erlendirme ve öneriler ile sona ermektedir.

I. EKONOM K BÜYÜME-KALKINMADA HRACAT VE TEKST L SEKTÖRÜNÜN ROLÜ

hracatın ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinin sürükleyici gücü oldu u, pek çok ara tırmacı tarafından kabul edilmektedir. Aslında ihracat odaklı büyüme, ihracat ve dı ticaretin bir ülkenin ekonomik büyüme ve kalkınmasında merkezi rol oynadı ı bir ekonomik kalkınma stratejisi olarak tanımlanmaktadır.

Son yıllarda ihracat odaklı büyüme stratejisine do ru global bir e ilim oldu u görülmektedir. Bu e ilimin temelinde, geli mi ve geli mekte olan ekonomilerin bu stratejinin potansiyel ve gerçek faydalarından yararlanmak istemeleri yatmaktadır. Öncelikle ihracatta görülen büyüme, üretim, istihdam ve tüketim artı ı yaratmaktadır. Buna ilaveten, ihracat sektörleri iç piyasanın geni lemesini sa lar, böylece ölçek ekonomilerinden yararlanma ve daha dü ük birim maliyetlere ula mak mümkün olur. Yani, ihracat sektörü bir ülkenin daha dü ük birim maliyetlere sahip oldu u ve bol olan üretim faktörlerinin yo un ekilde kullanıldı ı ürünlerde uzmanla masına, kar ıla tırmalı avantajlar temelinde ticaret yapılmasına imkan vermektedir. Bu durum, etkin kaynak kullanımını da beraberinde getirmektedir. Uluslararası rekabet, firmaları modern teknolojiye uyum sa lama ve kaliteli ürün üretmeye zorlayarak bu etkinli i daha da geli tirmektedir (Tyler, 1981:127).

Adam Smith ve David Ricardo, ekonomik analizlerinde ticaretin önemine ilk vurgu yapan iktisatçılar olarak bilinmektedir. Smith’e göre ticaret, üretkenlik seviyesinin yükseltilmesi ve artık de erin olu umunda önemli bir mekanizmadır. 19. yüzyılda Smith’in üzerinde durdu u üretim fonksiyonu, klasik serbest ticaret doktrininin de ilerisine giderek az geli mi ülkeler için ihracatı te vik eden bir görü olarak ileri sürülmektedir. Smith’in yakla ımı bazı teorisyenlerce sömürgeci bir anlayı olarak de erlendirilse de, kinci Dünya Sava ı’ndan sonra kalkınma iktisatçılarına teorik bir temel olu turması bakımından özel bir anlamı vardır (Gübe, 1997:19).

1960’lı yılların ikinci yarısından itibaren yo unluk kazanan ihracata dönük büyüme modellerini iki kategoride ele almak mümkündür. Birinci kategoride yer alan modellere göre, ihracattaki artı ın iktisadi büyüme ile pozitif ve do rusal bir ili ki içinde oldu u varsayımından hareketle, ihracatta belli bir büyüme düzeyi tutturuldu unda ülkenin dünya piyasalarında belirli mallar itibariyle göreli üstünlü ü sa lanacak ve böylece iktisadi kalkınma hedeflerine ula ılabilinecektir. kinci kategoride yer alan modellerde ise, talepten kaynaklanan ödemeler dengesi kısıtlarının ihracattaki artı ile bir ölçüde rahatlatılabilece i ve dolayısıyla yüksek ihracat performansının yüksek büyüme düzeyini beraberinde getirebilece i belirtilmektedir (Gübe, 1997:20).

(3)

etkisini incelemi , ihracat artı ının çıktı üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisinin oldu unu tespit etmi tir. Hotchkiss vd., (1994) 110 az geli mi ülke örne inden yola çıkarak ihracat artı ının hem alt gelir hem de orta gelir düzeyine sahip ülkeler için önemli oldu unu tespit etmi tir. Çalı malarında ihracat artı ı ile ekonomik büyüme arasında nedensellik üzerine vurgu yapan Sharma ve Dhakal (1994)’ın Granger ve Sims’in nedensellik testlerini kullanarak ihracat odaklı büyüme hipotezi lehine güçlü deliller elde etti i söylenebilir.

hracat odaklı büyüme stratejisinin faydalarından yararlanmak isteyen pek çok ülke, bu stratejiye uygun politika uygulamalarını te vik etmeye ba lamı tır. Uzak Do u ülkelerinden Japonya, G. Kore, Hong Kong, Singapur ve Tayvan gibi dı a dönük büyümeyi kısa süre içerisinde gerçekle tiren ülkelerin ba arıları, ihracatı te vik politikalarının do rulu unun kanıtlanması anlamında önemlidir. Bir anlamda klasik iktisatçılar tarafından öne sürülen serbest ticaret doktrini ve ticaretin kalkınmada lokomotif olabilece i görü ü, iktisadi kalkınma disiplininde ara tırmaların ihracata dönük büyüme modelleri üzerinde daha da yo unla masına neden olmu tur (Gübe, 1997:20).

hracatın ekonomik büyüme ve kalkınma sürecinde oynadı ı rolü, mikro bazda de erlendirmek mümkündür. Günümüzde pek çok ülke ile Türkiye ekonomisi incelendi inde, ihracatın temelinde tekstil sektörünün yer aldı ı görülmektedir.

Tekstil sektörü, sa ladı ı istihdam imkanı, üretim sürecinde yarattı ı katma de er ve uluslararası ticaretteki a ırlı ı nedeniyle ekonomik kalkınma sürecinde önemli rol oynayan bir sanayi dalı olarak bilinmektedir. Geli mi ülkelerin 18. yüzyılda gerçekle tirdikleri sanayile me sürecine damgasını vuran tekstil sanayi1, günümüzde de geli mekte olan ülkelerin kalkınmalarında benzer bir fonksiyon üstlenmektedir. Tekstil, geli mi pazar ekonomilerinde yaratılan katma de er sıralamalarında, bu ülkelerin yüksek teknoloji sektörlerinin a ırlı ına ra men, ilk sıralardaki yerini korumaktadır.

Tekstil ticareti, uluslararası ticaretteki global kısıtlamalara ra men, üretimin önünde geli mi tir. Dünya tekstil üretimi 1980-1999 döneminde %15 kadar artarken, ticareti %150’nin üzerinde artmı tır. 2005 ve sonrasında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) düzenlemelerinin hayata geçmesiyle, dünya tekstil ticaretinin daha da artaca ı beklenmektedir. Di er bir önemli husus, i gücü maliyetlerinin dü ük oldu u geli mekte olan ülkelerin, tekstil üretim ve ticaretindeki paylarını, geli mi ülkelere kıyasla giderek artırmalarıdır. 1980-2000 yılları arasında tekstil üretimi Asya kıtasında yakla ık %100, Amerika kıtasında %75 kadar artmı ; Avrupa’da ise %33 kadar gerilemi tir. 1980’de tekstil

1 Bir sanayi dalı olarak tekstilin ortaya çıkması, sanayi devrimi ile ngiltere’de ba lamı tır. 18. yüzyılın ikinci

(4)

Kahramanmara li Örne i

üretiminin yakla ık yarısını gerçekle tiren Avrupa’nın payı bugün %30 dolaylarına dü mü ; aynı dönemde Asya ülkelerinin payı ise %25’ten %35-40 dolaylarına yükselmi tir. Amerika kıtası, dünya tekstil üretimindeki payını son çeyrek yüzyılda %20’lerden %25-30 dolaylarına yükseltmeyi ba armı tır. Önümüzdeki yıllarda Çin dahil Asya ülkelerinin paylarının, di er bölgeler aleyhine artmaya devam etmesi beklenmektedir (http://tekstilbilgi.com).

Tekstil sektörü; gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve sanayi üretimindeki payı, ihracat, ekonomiye sa ladı ı net döviz girdisi, istihdam, yatırımlar, dı a açıklık ve makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin birinci sektörü konumundadır (DPT, 2007:18).

Tekstil sektörünün Türk ekonomisindeki yerini ayrıntılı olarak inceleyebilmek için Tablo 1 de erlendirilebilir. Sektörün GSMH içindeki payı %11, sanayi üretimi içindeki payı %14, imalat sanayi üretimi içindeki payı ise %16 düzeyindedir. Toplam istihdamın %11’ini üreten tekstil sektörü, sanayi sektöründeki istihdamın da %28’ine sahiptir. Dı ticaretimizde oldukça önemli bir yere sahip tekstil sektörü, ihracatımızın %38’ini gerçekle tirmektedir.

Tablo 1: Tekstil Sektörünün Ekonomideki Yeri (2006)

Temel Ekonomik Göstergeler %

Toplam üretim (GSMH) içindeki payı 11 Sanayi üretimi içindeki payı 14 malat sanayi üretimi içindeki payı 16 stihdam içindeki payı 11 Sanayi içindeki istihdam payı 28 Toplam ihracat içindeki payı 38 Toplam ithalat içindeki payı 8,2

Kaynak: DTM (2008).

Türkiye ekonomisi ve sanayisi içinde önemli bir yere sahip olan bu sektörün de i en dünya rekabet artlarına uyum sa laması gerekmektedir. 2008 yılına kadar korunma önlemi kapsamında büyük üretim ve ihracat potansiyeline sahip olan Çin’e kar ı uygulanacak kotaların tamamen kalkması sonrasında bu sektörlerde dı ticaret, genel DTÖ kuralları kapsamında yürütülecektir (Öngüt, 2007:ii). Tekstil sektörünün dünya rekabetine eskisinden daha fazla maruz kalması, sektörün rekabet gücünü ön plana çıkarmaktadır.

(5)

Dünyada ve Türkiye’de tekstil sektörü ve ihracatına yönelik bu açıklamalardan sonra sektörün ihracattaki önemini ve profilini somut olarak de erlendirebilmek amacıyla Kahramanmara ili özelinde bir ara tırma gerçekle tirilmi tir. Bir sonraki bölüm, bu ara tırma ve sonuçları üzerinde durmaktadır.

II. KAHRAMANMARA L TEKST L SEKTÖRÜ ARA TIRMASI

Çalı manın bu bölümünde, tekstil sektörünün ihracat profili ve ihracat performansını geli tirici uygulamalar Kahramanmara ili tekstil sektörü üzerine gerçekle tirilen bir ara tırma ile somut ekilde ele alınmaktadır. Bu çerçevede; öncelikle ara tırmanın amacı ve önemi, ara tırmanın kapsamı ve sınırları üzerinde durulmakta, daha sonra ara tırma bulgularının analizine geçilmektedir.

A. ARA TIRMANIN AMACI VE ÖNEM

Ara tırmanın temel amacı; tekstil sektörü-ihracat ili kisini analiz etmektir. Çalı mada bu ili kiler, Kahramanmara ili örnek uygulamasında incelenmektedir. Bu nedenle, genelde Kahramanmara ili sosyo-ekonomik profili, özelde ise ilin tekstil sektörü üzerinde durmak gerekir.

(6)

Kahramanmara li Örne i Tablo 2: Kahramanmara li Sosyo-Ekonomik Profili

Göstergeler Birim Kahramanmara Akdeniz

Bölgesi

Türkiye

Genel Ekonomik (2000)

Ki i Ba ı GSY H $ 1.215 1.726 1.837

Ki i Ba ına hracat (1995-2000) $ 169 1.841 2.249

Ki i Ba ına thalat (1995-2000) $ 397 2.944 3.967

Demografik (2000)

Toplam Nüfus Ki i 1.002.384 8.706.005 67.803.927

ehirle me Oranı % 53,47 59,78 64,90

Yıllık Ortalama Nüfus Artı Hızı (1990-2000)

%0 11,41 21,43 18,28

Nüfus Yo unlu u Ki i/Km2 70 98 88

E itim (2000/2001)

Okur-Yazar Nüfus Oranı % 83,42 88,16 87,30

Üniversite Bitirenlerin Okul Bitirenlere Oranı

% 5,84 8,28 8,42

Liseler Okulla ma Oranı % 34,18 42,18 36,92

Meslek Liseleri Okulla ma Oranı % 14,82 16,55 20,49

Sa lık (2000)

On bin Ki iye Dü en Hekim Sayısı Ki i 6,29 10 13

On bin Ki iye Dü en Eczane Sayısı Adet 1,62 3 3

On bin Ki iye Dü en Hastane Yata ı Sayısı Adet 10,48 19 23

stihdam (2000)

Tarım Sektöründe Çalı anların Toplam stihdama Oranı

% 65,63 54,97 48,38

Sanayi Sektöründe Çalı anların Toplam stihdama Oranı

% 9,84 8,78 13,35

Ticaret Sektöründe Çalı anların Toplam stihdama Oranı

% 5,35 10,46 9,67

Ücretli Çalı anların Toplam stihdama Oranı

% 29,45 37,81 43,52

verenlerin Toplam stihdama Oranı % 1,28 2,23 2,61

Kaynak: DPT, 2003: 200.

(7)

Tablo 3: Kahramanmara Tekstil Sektörü Ekonomik Profili

Göstergeler 2002 2003 2004 2005 2006 2007

Faal i letme sayısı

plik 65 66 68 67 69 84

Dokuma 26 25 26 30 29 26

Örme 29 47 47 47 47 44

Boya-Ka ar 13 14 15 21 21 23

Toplam 133 152 156 165 166 177

Üretim plik (Ton/yıl)

259.000 275.000 278.000 310.000 340.000 363.000

Dokuma (Mt/yıl)

98.000.000 102.000.000 104.350.000 110.000.000 121.000.000 131.396.000

Örme

(Ton/yıl) 45.000 50.000 50.000 55.000 60.000 76.450

Konfeksiyon (Parça/yıl)

15.670.000 15.000.000 25.000.000 27.000.000 17.000.000 19.539.000

Boya-Ka ar 73.000 75.000 75.000 90.000 110.000 136.800

stihdam

plik 12.287

Dokuma 2.617

Örme 1.343

Konfeksiyon 3.538

Boya-Ka ar 3.650

Di er 854

Toplam 24.289

Kaynak: Kahramanmara li Sanayi Envanteri (2008).

B. ARA TIRMANIN YÖNTEM

Ara tırma, durum saptayıcı bir nitelik ta ımaktadır. Ara tırmada anket yöntemi kullanılmı tır. htiyaç duyulan veriler, her firmadaki yetkili ki iler (firma sahibi, firma yöneticileri ya da yönetici yardımcıları) ile yüz yüze görü me tekni i kullanılarak elde edilmi tir. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 15.0 for Windows programı çerçevesinde frekans ve ortalamalar kullanılmı tır. Ara tırmada firmaların ihracata yönelme nedenleri, ihracatta kar ıla ılan temel sorunlar, Eximbank (ihracat) kredilerinden yararlanamama nedenleri, ihracat organizasyonlarına ortak olmanın mikroeokonomik ve makroekonomik faydaları 5’li likert ölçe i (Çok önemsiz =1, Çok önemli =5 olacak ekilde) kullanılarak de erlendirilmi tir.

C. ARA TIRMANIN KAPSAMI

(8)

Kahramanmara li Örne i

anket çalı ması gerçekle tirilmi tir. Firmaların bir kısmının kapanmı olması, bir kısmının da ta ınması nedeniyle 65 firmanın tamamıyla anket yapılamamı tır.

D. ARA TIRMA BULGULARININ ANAL Z

Gerçekle tirilen anket çalı masından elde edilen veriler firmaların genel profili, firmaların ihracat profili, firmaların ihracata yönelme nedenleri, kar ıla tıkları temel sorunlar, ihracat kredilerinden yararlanamama nedenleri, ihracat organizasyonları ve sanayi kümelenmeleri konuları çerçevesinde de erlendirilmi tir.

1. Sektördeki Firmaların Genel Profili

Ara tırma kapsamına giren ve büyük ço unlu unun 10 yıl ve üzeri bir faaliyet geçmi ine sahip oldu u ilgili firmaların %55’i küçük ve orta ölçekli iken %45’i de büyük ölçekli firma niteli indedir. Büyük bir kısmının anonim irket yapısında oldu u, firmaların kapasite kullanım oranlarının oldukça yüksek oldu u gözlenmektedir. Firmaların %72,5 gibi büyük bir kısmı üretim teknoloji düzeyini yüksek olarak, %12.5’i de çok yüksek olarak de erlendirmektedir (Tablo 4).

Tablo 4: Sektördeki Firmaların Genel Profili FAKTÖRL

ER

FREK ANS

% FAKTÖRLER FREK

ANS %

1-9 - - 25’ten az

- -

10-49 2 5 25-50 - - 50-249 20 50 51-75 3 7,5

Çalı an sayısı

250 ve üzeri 18 45

Kapasite kullanım oranı

75 üzeri 37 92, 5

1-4 - - Çok

dü ük

- -

5-9 6 15 Dü ük 2 5 10-19 28 70 Orta 4 10

Faaliyet yılı

20 ve üzeri 6 15 Yüksek 29 72, 5 Bay 35 87,

5 Üretim teknoloji düzeyi Çok yüksek

5 12, 5

Yöneticinin

cinsiyeti Bayan 5 12,

5

ahıs i letmesi

1 2,5

lkö retim - - Adi ortaklık

- -

Lise 4 10 Kolektif irket

- -

Üniversite 33 82, 5

Limitet irket

3 7,5

Yöneticinin e itim düzeyi

Y. Lisans 3 7,5 letme

sahibi

2 5

Hukuki yapı

Anonim irket

36 90

letme müdürü

6 15

Yöneticinin konumu

Orta kademe yönetici

(9)

2. Sektördeki Firmaların hracat Profili

Ara tırma kapsamındaki firmaların genel ihracat profili, Tablo 5 yardımıyla incelenebilir.

Tablo 5: Tekstil Sektörü hracat Profili FAKTÖRLE

R

FRE. % FAKTÖRLER FREK. %

Yatırım kredileri

30 75 Hiçbirisi 24 60

letme kredileri

22 55 Sevk öncesi

döviz kredisi

13 32,5

hracat kredileri

16 40 Sevk öncesi

YTL kredisi

11 27,5 Firmaların

Yararlandıkları Destek Kredileri

Hiçbiri 1 2,5

hracat Kredilerinden Yararlanma Durumu

Sevk öncesi KOB kredisi

2 5

Hiçbiri 12 30 Kendi

imkânları

38 98,5

hracat kredi sigortası ve garanti prog.

11 27,5 Sektörel dı

ticaret irketleri

- -

stihdam 10 25 Yurtdı ı

temsilcilikleri

7 17,5

Yurtdı ı fuar ve sergilere katılma

10 25 Dı ticaret

sermaye irketleri

- -

Ar-Ge deste i 6 15 hracatı Gerçekle tirme Yöntemleri hracatı geli tirme merkezi

1 2,5

Yurtdı ı ofis ve ma aza i letme

5 12,5 Evet 29 72,5

E itim 5 12,5

hracatta SDT ve DTS ’lerine Dahil Olmak Etkili Bir

Yol mudur? Hayır 11 27,5

hracat Desteklerinden Firmaların Yararlanma Durumu Pazar ara tırması

4 10 Evet 21 52,5

Özel ara tırmalar

31 77,5 Hayır 6 15

nternet 30 75 Fikrim yok 13 32,5

Resmi yayınlar

14 35

hracatta Bilgi Edinme Kaynakları Di er ihracatçı firmalar

14 35

Tekstil Kümelenmesi

hracatın Geli imine Fayda Sa lar mı?

Arttı 25 62,5 talya 27 67,5

Azaldı 5 12,5 Almanya 12 30

2007 hracat Düzeyi

De i medi 10 25 spanya 11 27,5

Artar 29 72,5 srail 9 22,5

Azalır 3 7,5 Yunanistan 8 20

2008 hracat Tahmini

De i mez 8 20

En Çok hracat Yapılan Ülkeler

Portekiz 7 17,5

(10)

Kahramanmara li Örne i

kendi imkanları ile gerçekle tirdikleri görülmektedir. Son olarak, ihracatın gerçekle tirildi i ülkeler dikkate alındı ında talya, Almanya ve spanya ilk sıralarda yer almaktadır.

3. Sektördeki Firmaların hracata Yönelme Nedenleri

Firmaların ihracata yönelmesinde ülke ekonomisine üretim, istihdam ve gelir katkısı ilk sırada yer alırken, küreselle me zorunlulu u ve ürünün üstün kalitesi bu faktörü izlemektedir. Çarpıcı bir sonuç, devlet te viklerinden yararlanma nedeni firmalar tarafından en son sırada de erlendirilmi tir. Bu durum, aslında te vik sistemindeki sıkıntıları yansıtması açısından önemlidir (Tablo 6).

Tablo 6: Firmaların hracata Yönelme Nedenleri

Önem

Sırası N Faktörler Ortalama Sapma Std.

1 40 Ülke ekonomisine üretim, istihdam ve gelir katkısı 4,5250 0,55412 2 40 Küreselle me zorunlulu u 4,3750 0,66747 3 40 Ürünün üstün kalitesi 4,3500 0,73554 4 40 Yerel pazarların daralması ve rekabetin artması 4,2250 0,65974 5 40 Yenilikçi yapı 4,1500 0,62224 6 40 Rekabet avantajı 4,0750 0,69384 7 40 Devlet te viklerinden yararlanma 3,6500 0,94868

4. Sektördeki Firmaların hracatta Kar ıla tıkları Temel Sorunlar

Ara tırmaya katılan firmalar ihracatta kar ıla ılan en önemli sorunu markala ma olarak ifade etmektedirler. Üretim maliyetlerinin yüksekli i, rekabetin yo unla ması ve bürokratik i lemlerin yo unlu u di er önemli sorunlar olarak sıralanabilir. Di er taraftan ihracatta bilgi yetersizli i, kapasite kullanım oranının dü ük olması ve iç piyasada daha iyi mal satabilme di er sorunlara nazaran nispeten dü ük önem derecesine sahiptir (Tablo 7).

Tablo 7: hracatta Kar ıla ılan Temel Sorunlar

Önem Sırası

N Faktörler Ortalama Std. Sapma

1 40 Markala ma 4,525 0,5541

2 40 Üretim maliyetlerinin yabancı firmalardan daha yüksek olması

4,525 0,6698

3 40 Yabancı piyasalarda rekabetin giderek yo unla ması 4,450 0,5523

4 40 Bürokratik i lemlerin yo unlu u 4,275 0,7840

5 40 hracatta finansman sorunu 4,250 0,6698

6 40 Yatırım ve teknolojik yetersizlik 4,025 0,8911

7 40 hracatta uzman personel yetersizli i 3,900 1,0076

8 40 Yabancı mü terilere ula amama ve yabancı pazarlar

hakkında bilgi sahibi olamama 3,900 0,9818

9 40 Ürün kalitesinin dü ük olması 3,850 1,0512

10 40 ç piyasada daha iyi mal satabilme 3,825 1,0594

11 40 Kapasite kullanım oranın dü ük olması 3,675 0,9971

(11)

5. Sektördeki Firmaların Eximbank ( hracat) Kredilerinden Yararlanamama Nedenleri

Tablo 5’ten de görülece i gibi, firmaların büyük bir ço unlu u ihracat kredilerinden yararlanamamaktadır. Bunun altında önemli nedenler yatmaktadır. Kredi maliyetlerinin yüksek olması, bürokratik i lemlerin yo unlu u ve kredilerin vadelerinin kısa olması firmaların Eximbank (ihracat) kredilerinden yararlanamamalarında öncelikli nedenler olarak belirtilmektedir. Di er taraftan krediye gereksinim duyulmaması ve krediler hakkında bilgi sahibi olmama nedenleri ise firmalar tarafından daha dü ük önem derecesine sahip faktörler olarak de erlendirilmektedir (Tablo 8).

Tablo 8: Firmaların Eximbank Kredilerinden Yararlanamama Nedenleri

Önem Sırası

N Faktörler Ortalama Std.

Sapma

1 25 Kredi maliyetlerinin yüksekli i 4,5200 0,58595 2 25 Bürokratik i lemlerin yo unlu u 4,3200 0,69041 3 25 Kredilerin vadelerinin kısa olu u 4,1600 0,85049 4 25 Kredi sunan banka a ının yetersiz olması 3,5600 1,00333 5 25 Krediler hakkında yeterli bilgiye sahip olmama 3,0000 1,15470 6 25 Gereksinim duyulmaması 2,9600 1,01980

6. hracat Organizasyonlarına Dahil Olmanın Temel Mikroekonomik Faydaları

Ara tırma kapsamındaki firmalar ihracat organizasyonlarına dahil olmanın sa layabilece i muhtemel mikroekonomik faydalar arasında birlikte hareket etme duygusunun güçlenmesi, ihracatta bilgi birikimi sa laması, finansman ihtiyacının azalması ve endüstride sesini duyurabilme faktörlerini di erlerine nazaran daha önemli olarak de erlendirmektedir. Di er taraftan uzun dönemli yatırım ve üretim planlaması yapabilme ve büyük miktardaki sipari lerin birlikte hareket ile kolay kar ılanması ise firmalara göre daha az önemli faydalar olarak görülmektedir (Tablo 9).

Tablo 9: hracat Organizasyonlarına Dahil Olmanın Temel Mikroekonomik Faydaları

Önem Sırası

N Faktörler Ortalama Std.

Sapma

1 29 Birlikte hareket etme hissinin güçlenmesi 4,6207 0,56149

2 29 hracatta bilgi birikimi sa lanması 4,5517 0,50612

3 29 hracat giderlerinin payla ılmasıyla daha az finans ile kaynak tahsisi

4,4828 0,50855

4 29 Endüstride sesini duyurabilme 4,4483 0,86957

5 29 Yeni pazarlara girme ve yeni alıcılarla çalı ma 4,2069 0,81851 6 29 Pazarların çe itlenmesi ve riskin azaltılması 4,1724 0,96618 7 29 Pazarlık gücü elde ederek daha kârlı satı yapabilme 3,8621 0,74278

8 29 Birim üretim ve da ıtımda tasarruf 3,6552 0,81398

9 29 Büyük miktardaki sipari lerin birlikte hareket ile kolay kar ılanması

3,4138 0,90701

(12)

Kahramanmara li Örne i 7. hracat Organizasyonlarına Dahil Olmanın Makroekonomik Faydaları

Firmalara göre istihdamın artması, ihracatta pazarlama bilgisinin geli mesi, döviz gelirlerini artırması ve dı ticaret açı ının kapanması ihracat organizasyonlarına dahil olmanın sa layabilece i temel makroekonomik faydalar arasında di erlerine göre daha önemlidir. Di er taraftan devlet ve özel sektör arasında diyalo un artması ve mevcut kaynakların daha etkin kullanımı ise firmalara göre daha az önemli faydalar olarak görülmektedir (Tablo 10).

Tablo 10: hracat Organizasyonlarına Dahil Olmanın Temel Makroekonomik Faydaları

Önem

Sırası N Faktörler Ortalama Std. Sapma

1 29 stihdamın artması 4,7931 0,49130 2 29 hracatta pazarlama bilgisinin geli mesi 4,5517 0,50612 3 29 Döviz gelirlerini artırması ve dı ticaret açı ının

kapanması

4,4138 0,73277

4 29 hracatta finansman sorununa çözüm getirmesi 4,3793 0,86246 5 29 hracatta ürün ve pazar çe itlemesine gidilmesi 4,1724 0,75918 6 29 Mevcut kaynakların daha etkin kullanımı 3,9655 0,77840 7 29 Devlet ve özel sektör arasında diyalo un artması 3,0000 0,75593

8. Sektörün hracat Performansını Geli tirici Modeller

Kahramanmara ili tekstil sektörü ihracat ara tırması yukarıda ifade edilen bulguların yanı sıra, firmaların ihracat performansının geli tirilmesinde faydalı olabilecek iki önemli modele ili kin genel bir e ilimi de ortaya koymaktadır.

Nitekim; ara tırmaya dahil olan firmaların %72,5 gibi büyük bir ço unlu u Sektörel Dı Ticaret irketleri (SDT ) ve Dı Ticaret Sermaye irketleri (DTS ) gibi ihracat organizasyonlarına dahil olmanın ihracatta etkili bir yol olabilece ini kabul etmekte, %27,5’i gibi küçük bir kısmı ise tersi bir dü ünce sergilemektedir. Di er taraftan, firmaların %52,5 gibi önemli bir kısmı tekstil kümelenmelerinin ihracatta önemli bir geli me sa layabilece ini, %32,5’i bu konuda bir fikrinin olmadı ını, %15’i de olumsuz bir görü beyan etmi tir. Bu genel e ilimden yola çıkarak bir sonraki bölümde bu iki önemli modelin dünya ve Türkiye’deki geli melerine yer verilmektedir.

8.1. hracat Organizasyonları Modeli

(13)

Bu uygulamalar arasında en ba arılı örneklere talya’da rastlamak mümkündür. talya’da KOB ’ler arasında ba layan i birli i bugün ülke ekonomisinde çok önemli rol oynamaktadır. birli inin örgütlü bir biçimde uygulanması, en çok dı ticarette “Export Consortia” ve “Federexport” da görülmektedir. hracatçı birlikleri (Export Consortia) ve “Federexport” örgütlenmesi tamamen talya’ya özgü bir modeldir. KOB ’lerin dı pazar paylarını arttırmak amacıyla olu turdukları bu birlik onlara pazarlama, finansman, teknik ve ticari alanlarda uzmanlık hizmetleri vermektedir (Be eli, 1997:37). Bugün talya’da 300’den fazla ihracatçı birli i vardır. Bu birliklerin %60’ı Federexport’a aittir. Federexport, hem ulusal düzeyde birliklerin politik temsilcili ini yapar, lobi faaliyetlerini düzenler hem de firmalar arası i birli ini sa lar.

hracata yönelik etkin örgütlenme modellerinin ba arılı örnekleri arasında Japonya ve Güney Kore de yer almaktadır. Japonya Dı Ticaret irketleri ve Güney Kore Genel Ticaret irketlerinin uluslararası pazarlama yöntemi bilgi ve deneyimine sahip olmayan bireysel ihracat organizasyonları ve irketlerinin dünya piyasalarında daha etkin bir güç ve sinerjik potansiyel elde edebilmeleri yönünde bu ülkelere önemli avantajlar sa ladı ı görülmektedir. Japonya’da KOB ’lerin dı a açılma çabaları Japon KOB Kurumu JSBC’nin Küçük letme Globalizasyon Merkezi tarafından desteklenmektedir. Bu kurulu , KOB ’lerin uluslararası piyasalara açılmaları ve özellikle yabancı ülkelerde yapacakları yatırımlarına yardımcı olmak amacıyla faaliyette bulunmaktadır (Baykal, 1996:44).

Finlandiya ihracat i letmesi, bir di er örne i temsil etmektedir. Finlandiya’da ihracatın en önemli unsurları KOB ’ler tarafından kurulmu grupla malardır. Sanayi ve Ticaret Bakanlı ı bu grupla malara reklam, yurtdı ı sergi ve fuarlara katılma, pazar ara tırması gibi konularda destek vermektedir. Di er taraftan, Avusturya hracat letmesi ise 1947 yılında 236 küçük i letmenin bir araya gelmesiyle kurulmu tur. sviçre hracat letmesi de 1960 yılında 22 imalatçı i letme tarafından olu turulmu olup bu konuda son örnek olarak verilebilir (Alkan, 1996:27).

Örnek olarak ifade edilmeye çalı ılan bu ihracat organizasyonları ile gerek büyük ölçekli i letmeler gerek se KOB ’ler tüm dünyada önemli bir konuma gelmi ve ihracat faaliyetlerinde önemli ba arılar kaydetmi lerdir. hracat organizasyonlarının dünyada 19. yüzyılın ba ından itibaren uygulama alanı bulmasına ra men, Türkiye’de 1990’lı yıllardan itibaren geli me kaydetti i söylenebilir.

(14)

Kahramanmara li Örne i

18/07/1980 tarihli 8/1173 sayılı hracatçı Sermaye irketlerini Te vik Kararı ile Türkiye’de uygulamaya konulmu tur.

1980-1991 döneminde DTS ’lerin genel ihracat içindeki payları ortalama % 40 olarak gerçekle mi , 1988 yılında ise % 50 ile en yüksek seviyesine ula mı tır. 1991 yılından itibaren DTS ’lerin büyük bir bölümü yıllık ihracat hacimlerini korumu lardır. DTS ’lerin son be yıllık performanslarına bakıldı ında, genel ihracatımızın içerisindeki paylarının %30 seviyelerinde oldu u gözlemlenmektedir. Günümüzde sayıları 48’i bulan DTS ’ler; KDV iadelerinde teminat kolaylı ı, dahilde i leme rejiminde teminat kolaylı ı, Eximbank YTL ve döviz kredilerinde indirimli faiz uygulaması, kredi temininde indirimli teminat kolaylı ı, ihracatta bazı devlet yardımlarından yararlanma, onaylanmı ki i statüsü edinmek yoluyla gümrük i lemlerinde sürat ve kolaylık gibi avantajlara da sahip olabilmektedirler. Türkiye’de 1992 yılında KOB ’leri ihracata yönlendirmek ve ihracatlarına ivme kazandırmak amacıyla Çok Ortaklı Dı Ticaret irketleri (ÇODT ) Tebli i yayımlanarak KOB ’lerin ÇODT ’ler eklinde birle meleri ve sayıca artmaları özendirilmeye çalı ılmı tır. Ancak ÇODT ’ne yönelik çe itli desteklere ra men sayıları artırılamamı tır. Bunun en önemli nedenleri arasında güven unsuru gelmektedir. Aynı zamanda ilgili sivil ve resmi kurulu ların ihracatta örgütlenmeye ili kin tanıtım ve özendirme çabaları da etkili olamamı tır. Yukarıda sayılan nedenlerden ötürü sayıları artırılamayan KOB ’lerin ihracat organizasyonlarına yeni bir düzenleme getirilmi tir. 22.12.1995 tarih ve 95/7623 sayılı hracat Rejimi Kararı’na istinaden, KOB ’lerin ihracat sektörü içinde bir organizasyon altında toplanarak dünya pazarlarına yönlendirilmesi amacıyla ihracat ve ilgili konularda finansman, tedarik, nakliye, sigorta, gümrükleme vb. hizmet sa layarak dı ticarette uzmanla malarına ve bu suretle daha etkin faaliyet göstermelerini teminen kurulan irketlere Dı Ticaret Müste arlı ı’nca “Sektörel Dı Ticaret irketi” statüsü verilmesi kararla tırılmı tır (FORUM, 1997:32). 6.1.1996 tarih ve 22515 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan hracat 96/5 Sayılı Tebli ile Sektörel Dı Ticaret irketleri statüsüne yeni bir düzenleme getirilmek suretiyle SDT kurulması ve geli mesinde yardımcı olmak amacıyla, bünyelerinde büyük ölçekli i letme bulundurabileceklerdir.

KOB ’lerin ihracata yönlendirilmeleri ve uluslararası rekabet güçlerinin arttırılması amacıyla kurulması desteklenen SDT ’nin sayısı giderek artmaktadır. Dı Ticaret Müste arlı ı’nın SDT statüsü verdi i irket sayısı 16’dır. 16 SDT adı altında toplam 517 firma örgütlenmi tir. SDT ’lerin sektörel da ılımında ilk sırayı tekstil-konfeksiyon almaktadır. 207 tekstil-konfeksiyon i letmesi 7 SDT kurmu tur. Bu sektörü, 2’ er irketle kesme çiçekçilik ve ayakkabı sanayi, 1

(15)

Tablo 11: SDT ’lerin Sektörler ve ller Bazında Da ılımı

SDT Sayısı Ortak Sayısı Sektörler

Tekstil-Konfeksiyon 7 207 Kesme Çiçekçilik 2 41 Ayakkabı Sanayi 2 75 Balıkçılık 1 15 Genel (KÖY) 4 179

Toplam 16 517

ller

stanbul 8 267

zmir 1 15

Gaziantep 1 15

Antalya 2 41

Çorum 2 168

Batman 1 5

Elazı 1 6

Toplam 16 517

Kaynak: DTM (2008)

8.2. Sanayi Kümelenmeleri Modeli

Firmaların rekabet gücünü ve ihracat performansını geli tirmede ele alınabilecek bir di er model, sanayi kümelenmeleridir. Kümelenme; yerel kaynakları payla an, benzer teknolojileri kullanan ve aralarında i birli i ba ları olu turan, bir grup firma ve ilgili kurumun belli bir co rafi alanda yo unla ması olarak tanımlanabilir (PERSONA, 2007:1).

Sanayi kümelenmeleri, sundukları ürün ve hizmet türüne göre türlere ayrılabilmektedir. Otomotiv, turizm, finans, tekstil, seramik dö eme ve pek çok sektörde sanayi kümeleri söz konusudur. New York ve Londra’da finansal kümeler, Hollywood’da medya kümeleri, Silikon Vadisi’nde bilgi teknolojileri kümesi, Güney Almanya’da otomotiv kümeleri, Kuzey talya’da tekstil kümelerini buna örnek vermek mümkündür (Ketels, 2003:4). Almanya’nın Heidelberg bölgesi de en önemli örnekler arasında gelir. Burası dünyadaki baskı makinelerinin yüzde 40’ını üretmektedir. Sanayi kümelenmelerinin en önemli örnekleri son yıllarda Çin’de ortaya çıkmaktadır. Çin’de 110 ayrı hazır giyim havzası bulunmaktadır. Bunların hepsi takım elbise, denim, pantolon, bayan giyim havzaları gibi farklı alanlara yo unla mı durumdadır. Örne in; sadece takım elbise havzasında iki bin fabrika üretim yapmaktadır (AKS YON, 2007:5).

(16)

Kahramanmara li Örne i

Emek yo un bir i kolu olan ve çok fazla istihdam sa lama özelli i ta ıyan Adıyaman tekstil ve konfeksiyon sektöründeki kümelenme, Türkiye’de ba arılı bir örne i temsil etmektedir. Sektördeki altyapı tekstil ve hazır giyim sektörüne uygun olarak geli tirilmektedir. Adıyaman’daki Tekstil E itim Merkezi (ATEM) bu amaçla kurulmu tur. Sektörün ihtiyacı olan sürekli e itim faaliyetini sunmaktadır. stanbul Tekstil ve Konfeksiyon hracatçıları Birlikleri’nin gezici e itim merkezlerinden biri de Organize Sanayide e itimlerini sürdürmektedir. Daha önce sektörde hiç çalı mamı gençler, 15 günlük bir e itim sonrası vasıflı i çi olarak organizede i e ba lamaktadır. E itimde di er önemli bir merkez ise faaliyetlerine yeni ba layan Adıyaman Üniversitesi’ne ba lı iki yıllık tekstil bölümüdür. Ayrıca, i adamlarının da e itimleri bu noktada önemlidir. Üretimde önemli bir a ama kaydeden sanayicilerin bundan sonraki ana hedefi pazarlamada güçleri birle tirerek ortak ma azalar açabilmek ve markala madır (AKS YON, 2007:2).

Türkiye’de son yıllarda rekabet gücü ta ıyan sektörlerin kümelenme yakla ımı ile geli tirilerek, sürdürülebilir ihracat artı ını sa layacak rekabetçi yapının geli tirilmesine katkı sa laması dü ünülmektedir. Bu çerçevede, Dı Ticaret Müste arlı ı’nca hazırlanan üç a amalı Çok Yıllık Küme Geli tirme Programı’nın birinci a aması olan ve Avrupa Birli i Katılım Öncesi Mali Yardımları kapsamında finansmanı sa lanan “Türkiye’de Kümelenme Politikasının Geli tirilmesi Projesi” yürürlü e konulmu tur (DTM, 2008).

Dünya’da kümelenme modelini ilk ortaya atan isim olan Michael Porter’ın belirtti i gibi, sanayi kümelenmeleri firmaların rekabet güçlerini artırarak bölgenin ve bir bütün olarak ülke ekonomisinin geli mesine katkı sa layabilmektedir. Bu modelin geç de olsa Türkiye’de uygulamaya geçmi olması, bir ba langıç olması açısından sevindirici bir geli me olarak görülebilir.

SONUÇ

hracat, geçmi te oldu u gibi günümüzde de ülke ekonomilerinin büyüme ve kalkınma süreçlerinde hayati bir rol oynamaya devam etmektedir. hracat-tekstil sektörü ili kisi üzerinde yo unla ılan bu çalı mada, Kahramanmara ili tekstil sektörü üzerine bir ara tırma gerçekle tirilmi tir. Söz konusu ara tırmadan çıkarılabilecek önemli sonuçları a a ıdaki gibi sıralamak mümkündür:

• Sektördeki firmaların büyük bir bölümünün 2007 yılı ihracat düzeylerinin artması, 2008 yılı tahminlerinin de olumlu olması sevindirici bir geli medir.

(17)

• Markala amama, üretim maliyetlerinin yüksekli i, rekabetin yo unla ması ve bürokratik i lemlerin yo unlu u ihracatın önündeki önemli handikaplar olarak görülmektedir.

• Kredi maliyetlerinin yüksek olması, yo un bürokrasi ve kredi vadelerinin kısa olması Eximbank kredilerinden yararlanamama da firmaları sıkıntıya sokan en önemli nedenlerdir.

• Firmaların büyük bir kısmı SDT ve DTS gibi ihracat

organizasyonlarının önemli mikro ve makroekonomik faydaları oldu u konusunda fikir birli indedir. Ayrıca, sektörde ihracat organizasyonları ve sanayi kümelenmesinin ihracat performansını geli tirmede önemli modeller olabilece i konusunda genel bir e ilim belirmektedir.

Buradan hareketle, sektördeki firmaların ihracat performanslarının geli tirilmesinde te vik sistemine önemli derecede el atılması faydalı olacaktır. Özellikle de sektörün Eximbank kredilerinden yeterince istifade edebilmesi için kredi maliyetlerinin yani faizlerinin uygun olması, bürokratik mekanizmanın yo unlu unun azaltılması ve kredi vadelerinin uzatılması ilk akla gelen önlemler arasındadır.

Sektördeki büyük ölçekli firmalar için DTS eklinde organize olma, KOB ’ler için ise SDT ba lamında organize olma firmaların rekabet gücü ve ihracat performanslarının geli tirilmesinde öncelikli modeller olarak kar ımıza çıkmaktadır. Bu tür örgütlenmeler firmalara devlet te viklerinden öncelikli olarak yararlanma fırsatı sunmaktadır. hracatta birlikte hareket etme duygusunu güçlendirmesi, bilgi birikimi sa laması ve daha az finansal kayna a ihtiyaç duyulması gibi firma bazında sa ladı ı faydaların yanı sıra, istihdam yaratması, pazarlama bilgisini geli tirmesi, döviz giri i sa layarak dı ticaret ve ödemeler bilançosu açıklarını kapatma gibi makro ekonomik açıdan da önemli faydaları beraberinde getirmektedir.

Di er taraftan; stratejik i birli i ve rekabet gücünü, dolayısıyla ihracatı geli tirmede etkili bir araç olarak görülen sanayi kümelenmeleri Türkiye için de önemli bir açılım olabilir. Nitekim Sultanahmet turizm, Adıyaman ve Denizli tekstil sektörleri ile Bursa otomotiv sektörü ile ilk adımları atılan bu uygulamanın Kahramanmara tekstil sektörü için de ba latılması sektörün gelece i açısından oldukça önemlidir. Böylece, bölgesel ve ulusal kalkınmanın sa lanmasında sanayi kümelenmeleri aracından daha fazla yararlanmak mümkün olabilecektir.

KAYNAKÇA

AKS YON (2007), http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=26513&yorum_id =16365 (05.07.2007).

ALKAN, Ufuk (1996), “Küçük ve Orta Boy letmelerde hracat Etkinli i”, zmir Ticaret Odası Dergisi, 13, Ocak, 23-27.

BALASSA, B. (1978), “Exports and Economic Growth: Further Evidence,” Journal of Development Economics, 5, 181-189.

(18)

Kahramanmara li Örne i

BE EL , Nursel (1997), “KOB ’lerin Dı Pazarlara Açılabilmesi çin Alternatif Yöntemler”,

GEME Dergisi, 2, (Nisan-Haziran), 36-39. BULU, M. (2007), Rekabette Kümelenme Modeli, URAK.

DTM (2008), http://www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/IHR/MevzuatiGelistirme Db/ sektorel. doc (23.04.2008)

DPT (2003), llerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Geli mi lik Ara tırması, DPT Yayın No:2671, Bölgesel Geli me ve Yapısal Uyum Genel Müdürlü ü, Ankara.

DPT (2007), Dokuzuncu Kalkınma Planı: 2007-2013, Tekstil, Deri ve Giyim Sanayi, Özel htisas Komisyonu Raporu, Yayın No.2715.

FORUM (1997), “KOB ’leri hracata Yönlendirmede Etkili Bir Yol: Sektörel Dı Ticaret irketleri”, 2, ubat.

GÜBE, Y. (1997), “ ktisadi Büyüme ve hracat Performansı”, Hazine Dergisi, 6, 17-26.

HOTCHKISS, J. L., MOORE, R. E., and ROCKEL, M. (1994), “Export Expansion and Growth at Different Stages of Development”, Journal of Economic Development, 19 (1), 87-105. KAHRAMANMARA L SANAY ENVANTER (2008), Kahramanmara

Ticaret ve Sanayi Odası.

KETELS, C. (2003), “The Development of the Cluster Concept-present Experiences and Further Developments”, Prepared for NRW Conference on Clusters, Duisburg, Germany, (5 Dec),1-25.

ÖNGÜT, Ç.E. (2007), Türk Tekstil ve Hazır Giyim Sanayinin De i en Dünya Rekabet artlarına Uyumu, Uzmanlık Tezi, DPT.

PERSONA (2007), http://www.clustering06.com/tr/bulten/25%20Mayis_Bulten. doc (04.07.2007). SHARMA, U. C. and DHAKAL, D. (1994), “Causal Analysis Between Exports and Economic

Growth in Developing Countries”, Applied Economics, 26, 1145-1157. TYLER, W.G. (1981), “Growth and Export Expansion in Developing Countries: Some Empirical Evidence,” Journal of Development Economics, 9 (1),

121-130.

Imagem

Tablo 1: Tekstil Sektörünün Ekonomideki Yeri (2006)
Tablo 3: Kahramanmara  Tekstil Sektörü Ekonomik Profili   Göstergeler  2002  2003  2004  2005  2006  2007  Faal i letme  sayısı  plik  65  66  68  67  69  84  Dokuma  26  25  26  30  29  26  Örme  29  47  47  47  47  44  Boya-Ka ar  13  14  15  21  21  23
Tablo 4: Sektördeki Firmaların Genel Profili  FAKTÖRL ER  FREK ANS  %  FAKTÖRLER  FREK ANS  %  1-9  -  -  25’ten  az  -  -  10-49  2  5  25-50  -  -  50-249  20  50  51-75  3  7,5 Çalı an sayısı  250 ve üzeri  18  45  Kapasite kullanım oranı  75 üzeri  37
Tablo 5: Tekstil Sektörü  hracat Profili  FAKTÖRLE
+5

Referências

Documentos relacionados

Savaşa karşı gelmek için kadınlardan oluşan bölgesel ve uluslararası ağlar; bölgesel olarak başlatıldığı halde sonradan uluslararası bir boyut kazanan kadın örgütleri

Bu kısımda oluşturduğumuz model 4 yardımıyla, telekomünikasyon alanında veri olarak ulaşabildiğimiz regülasyonlar, rekabet, özelleştirme ve telekomünikasyon

Yaa sevgili Ülkü, bak ne çok konuştum; bir de şunu ilave edeyim ki, benim için hocalıktan daha büyük bir paye olamaz ve ders anlatmak, öğrencilerimin

Cinsiyet, medeni hal, birlikte yaşadığı kişi, eğitim, çalışma du- rumu, gelir düzeyi, yetiştiği ve yaşadığı yer, anne ve babanın sağ/ölü olma

Analitik psikolojide kahramanın kendisini bütün yönleriyle tanıması olarak ifade edilen bireyleşim yolculuğunu, tasavvuf kâmil insan olma yolunda geçirilen

Bu çalıĢma çerçevesinde incelediğimiz on mersiyenin sekizi erkek çocuklar için yazılmıĢtır. Kız çocuklar için yazılan mersiye sayısı ise birdir. Bu mersiye XVIII.

İkinci bölümde ise firmanın derecelendirme notu belirlenmesi için, kalitatif ve kantitatif kriterleri ölçmek için içeren derecelendirme soru formu oluşturulmuş

Ancak genel olarak pankreatit öyküsü olma - yan ve kistik neoplazi ön tanısı alan tüm hastalarda cerrahi öncelikli olarak düşünülmelidir.. Asempto - matik SKA ve 2-3