• Nenhum resultado encontrado

Finansal Kiralama (Leasing)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Finansal Kiralama (Leasing)"

Copied!
36
0
0

Texto

(1)

©

www.

M

aximum

B

ilgi.com

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

ARAŞTIRMA SERİSİ No.129

(2)

GİRİŞ

Yatırımcıların yapmak istedikleri yatırımları kendi özkaynaklarından karşılamak veya banka kredisi ile gerçekleştirmek yerine kullanabilecekleri alternatif finans tekniklerinden birisi finansal kiralamadır (leasing).

Kiralama, en genel tanımıyla herhangi bir varlığın mülkiyetini devralmadan sadece kullanım hakkını belli bir süre için elde etmektir. Mal sahibinin, mal üzerindeki mülkiyet hakkı saklı kalmak üzere malının kullanım haklarını, bir menfaat karşılığında bir başka kişiye devretmesidir.

Günümüz işletmeleri, büyümek ve diğer işletmelerle rekabet edebilmek için, yeni yatırımlara girişmek ve teknolojik gelişmeyi yakından izlemek zorundadır. Kaynak yetersizliği yaşayan işletmelerin ihtiyaç duydukları yatırım mallarını satın alabilmesi mümkün değildir. Ayrıca bu kaynak bulunsa bile; bazı işkollarındaki hızlı gelişme ve değişmeler nedeniyle bu mallara sahip olmanın optimal olmaması durumuyla karşılaşan işletme, yatırım ihtiyaçlarını karşılayabilecek orta ve uzun vadede özel bir finansman kaynağı arayışına girer. Bu noktada leasing uygun bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır.

Değişik leasing tanımları arasında en açık olanı “European Leasing Association” tarafından yapılmıştır. “Leasing, belirli bir süre için kiralayan ve kiracı arasında düzenlenen, üreticiden kiracı tarafından seçilip, kiralayan tarafından satın alınan malın mülkiyetini kiralayanda, kullanımını ise kiracıda bırakan bir anlaşmadır. Kiralanan malın kullanımı belirli bir kira karşılığında belirli bir süre için kiracıya bırakılmaktadır”.

Ülkemizde ise 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na göre leasing, “Kiralayanın kiracının talebi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka şekilde temin ettiği bir malın zilyetliğini (kullanım hakkını), her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartıyla bedeli karşılığında kiracıya bırakılmasını öngören bir sözleşme” olarak tanımlanmıştır. Bu tanım ELA’nın tanımına çok yakın olup, yalnızca “belli bir süre fesh edilmeme şartı”nı ek olarak içermektedir. “Belli bir süre feshedilememe şartı” ve Kanunun 1. maddesinde “finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemek” şeklinde amacın belirtilmesi, sözleşme süresi içinde fesh edilebilen ve kısa süreli olan faaliyet kiralamalarının kanun kapsamına alınmadığını göstermektir .

Leasing, sadece yatırım mallarına yönelmiş bir işlem olmayıp, çok çeşitli varlığı kapsamaktadır. Otomobil, kamyon, kamyonet, uçak, şilep gibi taşıt araçları ve bunların filoları, televizyon, video, radyo gibi aletler, elektrikli süpürge, çamaşır makinası, buzdolabı gibi dayanıklı tüketim malları kiralamanın kapsamındadır. Bu çeşit malların kiralanmasında “ yararlan ve öde” görüşü geçerlidir.

(3)

1.2. Leasing’in Gelişimi

Kiralamanın tarihçesi oldukça gerilere gitmekte ve herhangi bir çeşidi dünyanın hemen hemen her ülkesinde kullanılmaktadır. M.Ö. 2000 yıllarında Sümerlerin, tarım aletlerini kiralama yoluna gittikleri; Roma İmparatorluğu’nda Justinyen’in “Kurumlar” adlı kitap dizisinin 3. Kitabında kiralamaya ilişkin ayrıntılı düzenlerin yapıldığı ve işletme hakkı ile finansal kiralama ayrımının yer aldığı bilinmektedir.

Yakın tarihe göz attığımızda 1830 yılında ilk leasing işlemlerini ABD’de görmekteyiz. Bu tarihlerde Amerika’da yük sandalları belirli dönemlerde kiraya verilmiştir.

İngiltere’de 1840’larda demiryolu vagonlarının kiralaması sözkonusu olmuş ve dünyada ilk tescilli kiralama şirketi “Birmingham Wagon Company” 25 Mayıs 1985’te kurulmuştur.

1877’de ABD’de Bell telefon şirketinin telefon cihazlarını müşterilerine satmayıp kiralaması da kiralamanın gelişimine ilişkin önemli bir basamaktır.

2.Dünya Savaşı sırasında, Amerikalı’ların Ruslar’a savaş malzemesi satışı yerine, kiralama fikirleri, savaş sonrası ekonomik canlanmanın getirdiği dev yatırımlar için önemli finansman kaynağını oluşturmuştur. Baş döndürücü teknolojik gelişmelere karşılık, yetersiz banka kredileri, “makinenin değeri, ona sahip olmak değil, kullanmaktır” ilkesini benimseyen pek çok şirketin, leasing’e yönelmesini sağlamıştır.

1960’larda sanayileşmiş ülkelerde kurulup gelişen kiralama işlemleri, 1970’lerde çok uluslu şirketler eliyle tüm dünyaya yayılmış, 1980’lerde ise uluslar arası bir kimlik kazanmıştır. Kiralamanın uluslararası bir işlem haline gelmesinde çok uluslu şirketlerin büyük etkileri olduğu bilinen bir gerçektir. Çok uluslu büyük bankalara bağlı kiralama şirketleri, bağlı oldukları bankaların uluslararası bankalar ağından yararlanarak rahatlıkla uluslararası pazarda pay edinmiş ve kiralamanın tüm dünyaya yayılmasını sağlamışlardır.

Sanayileşmiş ülkelerde 1970’lerin başlarına kadar istikrarlı bir gelişme gösteren leasing faaliyetleri , daha sonra Kasım 1973’de başlayan petrol krizine bağlı olarak belirli bir yavaşlama trendi içine girmiştir.1970’lerin sonuna doğru , bu işlemlerin uluslar arası bir nitelik kazanmasının etkisiyle; kiralama, tekrar hızlı bir gelişme kaydetmiştir.

Finansal kiralama uygulamalarının ve finansal kiralama şirketlerinin gelişmiş ülkelerde görülmesinin nedeni, bu ülkelerde pazarlama ve sermaye olanaklarının fazla oluşudur. Rekabetin de etkisiyle, gelişmiş ülkelerdeki finansal kiralama şirketleri, nakit sıkıntısı çeken işletmeleri cazip sloganlarla uyarmaya ve kendi pazarlama güçlerini arttırmaya yönelmişlerdir. Gelişmiş ülkelerde finansal kiralamanın gelişmesinde etken olan özellikler; sermaye yatırımlarını özendirmesi, yani, girişimci dinamizmine sahip bir ortam ve güçlü bir mali yapı sağlamasıdır .

(4)

Leasing’in az gelişmiş ülkelerdeki yavaş gelişiminin en önemli nedeni, yasaların leasing ile geleneksel kiralamanın ayrımını yapmamış olması ve kiralayana gereğinden fazla sorumluluk yüklemesidir. Gelişmekte olan ülkelerde leasing endüstrisi daha çok hükümet desteği ile ayakta kalmakta, vergi teşvikleri yoluyla endüstrinin geliştirilmesine çalışılmaktadır. Rekabetin fazla olmamasından dolayı da fiyatlar yüksektir.

(5)

LEASING İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

2.1. Kiracı

Yatırımın finansmanını leasing yolu ile gerçekleştiren, belirlenen kira bedeli karşılığında yatırım malını kullanma hakkına sahip olan taraftır.

3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nda sadece finansal kiralama şirketlerinin hukuki yapısına yer verilmiş olup, kiracının hukuki yapısına yer verilmemiştir. Buna göre, kiracının gerçek kişi, şirket, vakıf, dernek, vb. olmasının herhangi bir önemi yoktur. Sözleşme ehliyetine sahip olan herkes leasing’de bulunabilir.

2.2 Kiralayan

Leasing firmasını ifade etmektedir. Ekipmanın finansmanını gerçekleştiren, hukuki mülkiyeti üzerinde taşıyan ve sözleşme ile önceden belirlenen kullanım hakkını kiracıya devreden taraftır, hukuki yapıları, sahip oldukları vergi avantajları vs. kanun koyucu tarafından düzenlenir. Kiralayanları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür.

2.2.1 Satıcı veya Üretici Kiralama Şirketleri

Bu tür leasing şirketleri genellikle satışları geliştirmek için kiralama yöntemini kullanan üretici kuruluşların alt bölümleri veya finansal kiralamaya yönelen şirketlerin şubeleridir .

2.2.2 Finansal Kuruluşların Sahibi Olduğu Kiralama Şirketleri

Bankalar veya bunların kiralama şirketleri, kredi kuruluşları ve sigorta şirketleri gibi finansal şirketlerin sahibi olduğu kiralama kurumlarıdır . Bu sayede ana finans kurumunun, bağımsız bir leasing şirketi ile ortak çalışmaya nazaran geliri daha fazla olmakta ama buna karşılık taşıdığı riskte o oranda artmaktadır.

2.2.3 Özel Kiralama Kuruluşları

Sadece kiralama faaliyeti gösteren ve herhangi bir finans kurumuna bağlı olmayan bağımsız finans kuruluşlardır.

(6)

2.3 İmalatçı

Kiralayan, kiracı, ve imalatçıdan oluşan üçlü bir ilişkinin söz konusu olduğu durumlarda sözleşmede kiraya konu malın tedarikçisi konumundaki firmadır. Tedarikçi firma, malı kendi üretebileceği gibi alım satımı ile uğraşan bir ticaret şirketi de olabilir.

2.4 Leasing Konusu Mallar

Leasing’e konu olan mallar çok farklı sınıflardan olabilmektedir. Amortismana tabi her türlü ekipman kiralanabilir. Ancak yarı mamul, hammadde, sarf malzemeleri, yedek parça, patent ve lisans leasing’e konu olamazlar. Bunların dışında her tür ekipman hatta personel bile leasing konusu olabilir. Sözleşmeye konu olan malın yeni olması da gerekmemektedir. Ancak bazı durumlarda Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının ön izni gerekmektedir.

Komple tesis kiralaması da leasing kapsamında olmasına rağmen bu tür uygulamalarla ender olarak karşılaşılmaktadır.

Türkiye’de ise en fazla finansal kiralama potansiyeli görülen mallar ise şunlardır :

ƒ Tekstil makinaları ve tezgahlar

ƒ Bilgisayarlar ve yüksek kapasiteli bilgi işlem üniteleri

ƒ Uçaklar, helikopterler

ƒ Matbaa makinaları

ƒ Kuru yük gemileri, tanker, ro-ro ve diğer deniz taşıtları

ƒ Sanayi kalıpları

ƒ Tıbbi cihazlar

ƒ Santraller ve haberleşme araçları

ƒ Elektronik şans makinaları

ƒ Otobüsler

ƒ Tezgahlar, makinalar

ƒ Komple fabrikalar

ƒ Şirketler için otomobiller

ƒ İnşaat makineleri, vinçler, her türlü taşıt araçları ƒ Komple hastane, otel ve büro donanımları

ƒ Enerji tesisleri

ƒ İhracata yönelik komple üretim bantları 2.5 Kira Bedeli

Hangi tür kiralama şekli olursa olsun kiracı kiralayana belli aralıklarla ödeme yapmakla yükümlüdür. Sözleşmeye uygun olarak kiralanan mal karşılığında belirli devrelerde ödenen tutara kira bedeli

(7)

denmektedir. Kira sözleşmesi aylık veya yıllık olarak yapılabilir ve ilk ödeme genellikle sözleşme imzalanmasından sonra yapılır. Zaman dilimleri kiracının ihtiyaçlarına göre ayarlanabilir. Finansal Kiralama Kanunu’na göre leasing şirketi ile kiracı, kira tutarını sabit tutarlar üzerinden belirleyebilecekleri gibi, isterlerse değişken tutarlar üzerinden de belirleyebilirler, hatta bedelin Türk Lirası olarak tayini zorunlu olmayıp bedel, döviz olarak da belirlenebilir.

(8)

LEASING SÜRECİ

3.1 Kiralama Yönteminin Tanıtılması

Leasing şirketleri, potansiyel müşterilerine kiralamanın tüm olanaklarını tanıtmaktadırlar.

3.2 Yatırımcının Yatırım Kararı Alması

Uzun vadede amacı, yaşamını devam ettirmek olan işletme, rekabet ortamında ayakta kalabilmek için büyümek yani yeni yatırımlar yapmak (bunun içine teknolojik ömrünü tamamlamış teçhizatını yenileştirmek de girer) zorundadır. Yani, bu amacına uygun yeni teçhizat almalıdır.

3.3 Yatırımcının, Üretici veya Satıcı ile Anlaşması

Yatırımcı söz konusu malın üretici veya satıcısıyla malın fiyatı ve ne şekilde teslim edileceği konularında anlaşma yapar. (İşlemin bir leasing durumu olduğu ve malı aslen leasing şirketine satacağını belirtir.)

Eğer söz konusu mal leasing şirketinin makine parkında bulunuyorsa yani daha önceden bir başkası tarafından kiralanmış ve hali hazırda yeniden kiralanmayı bekleyen bir mal ise hemen leasing şirketi ile kiralama şartlarının müzakeresine geçilir..

3.4 Kiralama Şartlarının Müzakeresi

Yatırımcı, leasing şirketi ile kiralanacak mal veya malları, bu malın üretici veya satıcısıyla yaptığı anlaşmayı, kendi ödeme olanaklarını ile kiralamanın ana koşul ve yükümlülüklerini bu aşamada müzakere eder.

3.5 Başvuru

Kredi taleplerinde olduğu gibi, leasing şirketine müracaat eden müşteri, başvurusunun değerlendirilmesi için gerekli bilgileri vermektedir. Kredi talebi ile leasing başvurusu arasındaki en önemli fark, kiralama şirketinin olanakları çerçevesinde müşteriye uygun bir ödeme planının sunulmasıdır .

3.6 Değerlendirme

Leasing işleminde, bankalardan sağlanacak finansmandan farklı bir değerlendirme sözkonusu değildir. Yatırımın verimliliği, girişimcinin iş tecrübesi, sermaye yapısı, geçmişi, teknik ve işgücü kaynakları dikkate alınır. Kiralanacak mal tutarının küçük olması ve müşterinin kiralama şirketi tarafından iyi tanınması durumunda, tüm değerlendirmeler bir veya iki hafta içinde sonuçlandırılmaktadır.

(9)

3.6.1 Teknik Değerlendirme

Teknik değerlendirme aşamasında, uygulamada, bazı bağımsız kiralama şirketleri, hiç teknik eleman çalıştırmamakta, kiracı veya üretici (satıcı) firmadan kiralanan mala ilişkin sağlanan teknik bilgilerle yetinilmektedir. Bazı uygulamalarda ise kiralanan malın dönem sonu hurda değeri önem kazandığından, leasing firmasında çalışan teknik elemanlar yardımıyla leasinge konu olan malların teknolojik değişimi ve muhtemel dönem sonu değerleri ile ilgili bilgiler elde edilmeye çalışılmaktadır.

3.6.2 Mali Değerlendirme

Mali değerlendirme aşamasında müşterinin kiralama döneminde doğacak yükümlülüklerini yerine getirip getirmeyeceği araştırılmaktadır. Kira bedeli yatırımdan sağlanacak gelir ile ödeneceğinden müşterinin geçmiş mali performansı mevcut mali durumu incelenmekte ve kiralama dönemi içindeki muhtemel mali performansı tahmin edilip değerlendirilmektedir. Mali analizin sonuçlarına göre müşteriye çeşitli kiralama alternatifleri veya karma öneriler sunulmaktadır.

3.7 Sözleşmenin Yapılması

Kiralama sözleşmeleri taraflar arasında tüm koşullar üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra imzalanmaktadır. Kiralamada depozito söz konusu ise bu aşamada müşterinin kiralamaya ilişkin tüm teminatları, kiralama kuruluşuna vermesi gerekmektedir.

3.8 Ekipmanın Tedariki

Şayet mal, leasing şirketinin makine parkındaysa hemen yatırımcıya nakli söz konusu olur. Fakat bir üretici veya satıcı söz konusuysa ve bu üretici veya satıcı yurtdışında bulunuyorsa izlenen prosedür daha değişik bir hal almaktadır.

3.8.1 Yerli Ekipmanın Tedariki

Şartlar konusunda önce malın ilk sahibi sonra da leasing şirketiyle anlaşıldıktan sonra yatırımcı malı teslim almakta ve montajından sorumlu olmaktadır.

3.8.2 İthal Ekipmanın Tedariki

İthal ekipmanın tedarikinde ise ithal izninin alınması, akreditif açılması, sevk evrakının teslim alınması, gümrük vb. vergilerin ödenmesi, leasing firmasının sorumluluğundadır.

İthal ile ilgili işlerin takibinde, müşterinin de gayret göstermesi, olayları çabuklaştırma açısından genel bir uygulamadır. İthal ekipmanın montaj ve devreye alınmasından da kiracı sorumludur.

(10)

3.9 Kiralama Sözleşmelerinin Revizyonu

Kiracı ile kiralama şirketi arasında imzalanan sözleşmede belirtilen şartların, ekipmanın tedariki döneminde gerçekleşmemesi durumunda, sözleşmenin revizyonu gerekmektedir. Çünkü, kiralamaya ilişkin hesaplamalar, kiralamaya konu malın, toplam satın alma maliyetine dayandırılmaktadır. Tedarik süresinin uzaması veya aynı dönemde meydana gelebilecek fiyat, gümrük vergisi, vb. kalemlerdeki değişikliklerin maliyete getireceği ilavelerin, leasing sözleşmesine yansıtılması gerekmektedir.

3.10 Sözleşmenin İcrası ve İzleme

Leasinge konu olan ekipman veya ekipmanların müşteri tarafından montajı ve devreye alınmasından sonra leasing sözleşmesi tüm yükümlülükleriyle devreye girmekte ve leasing firmasının kiracıları izleme faaliyeti de başlamaktadır. Kiracının izlenme derecesi leasing ile yüklenilen riske ve kiracının güvenilirliğine paralel olarak yürütülmektedir.

1

6

2

3 7

5

4

Şekil 1: Leasing’de Nakit, Mal ve Belge Akımı

1) Üretici veya satıcı ile satış sözleşmesi imzalanır. 2) Leasing şirketine başvuru yapılır.

3) Leasing şirketi başvuruyu uygun görürse kira sözleşmesi imzalanır. 4) Leasing kuruluşunun gerekli gördüğü durumlarda teminat sağlanır. 5) Leasing kuruluşu mal bedelini satıcıya öder.

6) Mal yatırımcıya teslim edilir. 7) Kira ödemeleri yapılır.

Kiralama Şirketi Kiracı Üretici veya Satıcı Teminat

(11)

LEASING’İN HUKUKİ NİTELİĞİ

4.1 Finansal Kiralama Kanunu’nun Çıkarılış Nedeni

Finansal Kiralama Kanunu’nun gerekçesinde, finansal kiralama faaliyetlerinin Türkiye’de bir çok mevzuatla ilişkili olduğu, bunlardan ticaret, vergi, teşvik ve gümrük mevzuatlarının finansal kiralama faaliyetlerinin ülkemizde yaygın şekilde uygulanmasını sağlamanın, bu mevzuatla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmasına bağlı olduğu, hal böyle olunca, bu müessesenin bir kanunla düzenlenmesi mecburiyetinin oluştuğu açıklanmıştır.

4.2 Leasing Sözleşmelerinin Hukuki Durumu

Leasing sözleşmesi, Finansal Kiralama Kanunu’nun 4. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre leasing sözleşmesi; kiralayanın , kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın kullanım hakkını her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartı ile kira bedeli karşılığında kiracıya bırakmasını öngören bir sözleşmedir. Finansal Kiralama Kanunu’na göre sözleşmeden doğan davalar ticari dava niteliğindedir.

Leasing sözleşmesi üç köşeli ilişkiler mahiyetini taşımaktadır.

• Kiralama konusu malın üreticisi veya satıcısı ile kiralayan (leasing şirketi) arasındaki sözleşme malın mülkiyetini konu alan bir satış sözleşmesidir. Bu sözleşme Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir ve satıcı gerçek veya tüzel kişi olabilir.

• Kiracı ile kiralayan arasındaki sözleşme ise leasing sözleşmesi olup kiracı yine gerçek veya tüzel kişi olabilir.

Fakat her iki sözleşmeye de taraf olan finansal kiralama şirketinin mutlaka anonim şirketi olma zorunluluğu vardır. Kiralayan her iki ilişkide de kiracının insiyatifi ile hareket etmektedir.

4.2.1 Kiralama Konusu Malın Leasing Şirketinin Mülkiyetinde Bulunma Zorunluluğu

Finansal Kiralama Kanunu’nun 9. maddesine göre kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayan şirkete aittir.

4.2.2 Kiracının Leasing Şirketine Satmış Olduğu Malı Geriye Kiralayıp Kiralayamayacağı (Satış ve Geri Kiralama İşlemlerinin Durumu)

(12)

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun aldığı bir kararda “sat ve geri kirala” sözleşmelerinin; malın, leasing şirketleri tarafından üçüncü kişiden temin edilmesini öngören kanun maddesine ters düştüğü belirtilmiştir.

4.2.3 Leasing Şirketinin Makine Parkındaki Malları Kiraya Verip Veremeyeceği

Leasing konusu malın mülkiyeti leasing şirketine ait olduğuna ve sözleşme sona erdiğinde kiracı, malın mülkiyetini devir almak zorunda olmadığına göre, leasing sözleşmesi sona erse bile kiralama konusu mal leasing şirketinin mülkiyetinde bulunmaya devam edecektir. Bu malı, leasing şirketinin tekrar kiraya vermesini engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Zaten söz konusu mal, leasing şirketinin makine parkına yine daha önce yapılan bir leasing işlemi nedeniyle girmiştir.

4.2.4 Leasing Sözleşmesinin Konusu

Finansal Kiralama Kanunu’nda kiralamaya konu olacak varlıklar açık bir şekilde belirtilmemiştir. Ancak 5. maddede “Sözleşmeye taşınır ve taşınmaz mallar konu olabilir. Patent gibi fikri ve sınai haklar bu sözleşmeye konu olamazlar” hükmü vardır. Sınır çizilmemekle beraber kiralamaya konu olabilecek taşınır ve taşınmaz malların;

ƒ Kendi başlarına kullanım imkanlarının bulunması, sarf malzemesi niteliğinde bulunmamaları

ƒ Kullanım haklarının üçüncü kişilere devrinin zorunlu olmaması ƒ Kiracıdan satın alınmış olmamaları

ƒ Kira sözleşmesi sonunda asli niteliği bozulmadan iade edilmelerinin mümkün olması

gerekmektedir.

4.2.5 Leasing Sözleşmelerinin Şekli

Finansal Kiralama Kanunu’na göre kiralama sözleşmeleri noterlik tarafından düzenleme şeklinde yapılacaktır.

4.2.6 Leasing Sözleşmesinin Tescil ve Şerhi

Finansal Kiralama Kanunu’na göre;

ƒ Taşınır mala ilişkin kiralama sözleşmesi, kiracının ikametgahı noterliğinde bu iş için tutulan özel sicile tescil edilecektir

ƒ Taşınmaz mala ilişkin kiralama sözleşmesi taşınmazın bulunduğu tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh edilecektir

ƒ Gemilere ait sözleşmeler ise gemi siciline şerh edilecektir

ƒ Türkiye’de şubesi bulunmayan, yurt dışında yerleşik finansal kiralama şirketlerinin taraf olduğu

(13)

4.2.7 Leasing Sözleşmelerinin Süresi

Finansal Kiralama Kanunu’na göre sözleşmeler en az dört yıl süreyle feshedilemez. Hangi durumlarda bu sürenin kısalacağı Bakanlar Kurulu’nca çıkarılan yönetmelikle belirtilmiştir.

Bu sürenin gerekçesi olarak; Finansal Kiralama Kanunu’nun çıkarıldığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre menkul malların dört yılda amorti edilebilmesi gösterilebilir. Ancak bu mevzuat 1995 yılında değiştirilmiş, süre beş yıla çıkarılmıştır. Ne var ki bu durum Finansal Kiralama Kanunu’na yansıtılmamıştır.

Kiralama sözleşmesinde bu sürenin hiç gösterilmemiş olması veya daha kısa belirlenmesi halinde dahi sözleşme dört yıldan önce bozulamaz. Fakat söz konusu süreden daha uzun bir süre belirlenebilir ve belirlenen süre için sözleşme hükümleri geçerli olur.

Çıkarılan yönetmeliğe göre şu durumlarda sözleşme süreleri dört yıldan kısa olabilir:

• Teknolojik niteliği veya ekonomik yararlanma ve işletme süresi itibariyle kullanımının dört yıldan kısa olduğu Hazine Müsteşarlığı’nca da onaylanan mallar. Örneğin bilgisayar; turizm, pazarlama ve sürücü eğitimi vermek amacı ile sınırlandırılmış otomobil ile ilgili sözleşmelerin süresi iki yıldan az olmamak üzere dört yıldan kısa olabilir.

• Yurt içinde veya dışında yerleşik finansal kiralama şirketlerince yapılan kiralama işlemlerinde, ilk sözleşmenin devamı niteliğinde, yeniden leasing sözleşmesine konu olan mallar.

• Yurt içinde veya yurt dışında savaş hali ile savaşa yol açabilecek durumlar veya sabotaj, yangın, ağır kaza ve tabii afetler sebebiyle kiralama konusu malın, bu malın kiralayanın veya kiracısının zarar gördüğü durumlar.

4.2.8 Sözleşmenin Sona Ermesi Ve Sonuçları

4.2.8.1 Sözleşmenin Süre Dolduğu İçin Sona Ermesi

Finansal Kiralama Kanunu’na göre sözleşme, kararlaştırılan sürenin dolmasıyla son bulur. Ancak, taraflardan her biri sürenin bitiminden en az üç ay önce bildirmek kaydıyla, mevcut veya yeni şartlarla sözleşmenin uzatılmasını talep edebilir. Sözleşmenin uzatılması tarafların anlaşmasına bağlıdır.

Borçlar Kanunu’na göre, kiracının sözleşme süresi bitmiş olmasına rağmen kiralanan malı kullanmaya devam etmesi ve kiraya verenin de sürenin dolduğunu bilmesine rağmen itiraz etmemesi halinde sözleşme süresiz olarak yenilenmiş sayılacaktır. Oysa leasing sözleşmesinin süresiz olarak akdedilmeleri mümkün değildir, tarafların sessiz kalması ile sözleşme yenilenemez. Finansal Kiralama Kanunu’nun normal kiralama sözleşmeleri için öngörülen kuraldan farklı bir kural getirmesinin amacı, süre sonunda yeniden kiralama sözleşmesi yapılmasını sağlayarak aleniyeti sağlamaktır.

(14)

4.2.8.2 Sözleşmenin Kiralama Şirketinden Kaynaklanan Nedenlerle Sona Ermesi

Kiralama şirketlerinin anonim şirket niteliğinde kurulması gerektiğinden, tüzel kişiliğin kaybedilmesi halinde hem şirket hem de sözleşme sona erecektir. Ancak sözleşmede aksine hüküm varsa kiralama sözleşmesi devam edecektir. Bununla, kiralama şirketinin kendi iradesi ile faaliyetlerine son vermesi vb. durumlarda kiracının menfaatlerinin korunması amaçlanmıştır.

4.2.8.3 Sözleşmenin Kiracıdan Kaynaklanan Nedenlerle Sona Ermesi

Yapılan sözleşmede aksine bir hüküm bulunmuyorsa kiracıdan kaynaklanan şu nedenlerle sözleşme sona erer :

ƒ Kiracı bir şirket ise bu şirketin sona ermesi ƒ Kiracı tüzel kişi ise bu tüzel kişiliğin hitamı ƒ Kiracı gerçek kişi ise kiracının ölümü ƒ Kiracının iflas etmesi

ƒ Kiracı aleyhine yapılan icra takibinin semeresiz kalması ƒ Kiracının fiil ehliyetini kaybetmesi

4.2.9 Sözleşmenin Sona Ermesinin Sonuçları

Finansal Kiralama Kanunu’na göre, kiracının, sözleşmeden doğan satın alma hakkı yoksa, sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesinden sonra kira konusu malı derhal kiralama şirketine vermesi gerekir.

4.3 Kiracıya Ait Hükümler

4.3.1 Kiracının Hak ve Borçları

Kiracının kiralama konusu malı teslim aldıktan sonraki döneme ilişkin hak ve borçları şöyle sıralanabilir:

4.3.1.1 Kiracının Kira Bedellerini Ödeme Borcu

Leasing sözleşmelerinin kiracı ve kiraya veren olmak üzere iki tarafı bulunmaktadır. Her kiralama sözleşmesinde olduğu gibi kiraya veren kiralama konusu malı kiracıya teslim etmek, kiracı da kiralama konusu malı kullanma ve ondan yararlanma karşılığında belli tutarda kira bedeli ödemek zorundadır.

4.3.1.2 Kiracının, Malı Kullanma ve Yararlanma Hakkı

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; kiracı, sözleşme süresince kiralama konusu malın zilyedi olup, sözleşmenin amacına uygun olarak her türlü faydayı elde etmek hakkına sahiptir

(15)

4.3.1.3 Kiracının, Malı İtinalı Kullanma Borcu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; kiracı, kiralama konusu malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre itinayla kullanmak zorundadır.

Bu borca aykırı davranılmasının somut sonucu, normal kullanma sonucu ortaya çıkacak eskime ve aşınmayı aşan bozukluk ve eksikliklerdir. Böyle bir durumda kiracı, sözleşmeye aykırı davrandığından leasing şirketi sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin leasing şirketi tarafından haklı nedenlerle feshedilmesi sonucu, kiracı malı iade etmekle birlikte vadesi gelmemiş kira bedellerini ödemek ve leasing şirketinin aşırı zararından da sorumlu olmaktadır.

4.3.1.4 Kiracının Bakım, Onarım ve Koruma Masrafına Katlanma Borcu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir.

4.3.1.5 Kiracının Malın Hasar ve Ziyanından Sorumluluğu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; malın sözleşme süresi içinde hasar ve ziyan sorumluluğu kiracıya aittir. Bu sorumluluk, ödenen sigorta tazminatının karşılanmayan kısmı ile sınırlıdır. Ancak bu farkı, kiracı finansal kira bedelleri ile ödemek zorundadır.

4.3.1.6 Kiracının Sigorta Primlerini Ödeme Borcu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; leasing şirketleri, mülkiyeti kendisine ait olan kiralama konusu malı sözleşme süresince sigorta ettirmek zorundadır. Ancak sigorta primlerinin ödenmesi kiracıya aittir. Sözleşmeyle, kiracının bu primleri sigorta şirketine mi yoksa leasing şirketine mi ödeyeceği, leasing şirketine ödeyecekse primlerin kira bedellerinin içinde mi yoksa haricen mi ödeneceği belirlenir.

4.3.1.7 Malın Zilyetliğini 3. Kişilere Devretmeme Borcu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; kiracı kiralama konusu maldaki kullanım hakkını bir başkasına devredemez. Eğer böyle bir yetki kiracıya verilseydi, leasing şirketinin kira konusu malı izlemesi bir hayli güçleşecekti.

4.3.1.8 Kiralama Konusu Malı Geri Verme Borcu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; sözleşme sona erdiğinde, sözleşmeden doğan satın alma hakkını kullanmayan veya bu hakkı bulunmayan kiracı leasing konusu malı derhal geri vermekle yükümlüdür.

4.3.2 Kiracının İflası ya da İcra Takibine Uğraması Durumu

(16)

Leasing sözleşmesi; Finansal Kiralama Kanunu’nun bütün maddelerine uygun olarak yapılmışsa, yani malların tescil ve şerh işlemleri gerekli yerlere yapılmış, mal kiracının kendisinden değil üçüncü bir kişiden temin edilerek kiralanmış ve diğer şartlar tamamen kanuna uygun olarak yerine getirilmişse kiralama konusu mallar kiracının iflası durumunda iflas masası dışında bırakılacaktır. Çünkü bu malların mülkiyeti iflas etmiş olan kiracıda değil leasing şirketindedir.

4.3.2.2 Kiracının İcra Takibine Uğraması

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; leasing şirketlerinden mal kiralayan kiracı aleyhine icra yoluyla takip yapılması halinde, icra dairesinin, kiralama sözleşmesine konu malların, takibin dışında tutulmasına karar vermesi gerekir.

4.4 Kiralama Şirketine Ait Hükümler

4.4.1 Kiralama Şirketlerinin Hukuki Yapısı

4.4.1.1 Kiralama Şirketlerinin Kuruluşu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; kiralayan şirketler, yalnızca anonim ortaklık şeklinde kurulabilir. Kuruluşu ve şube açmaları, Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu bakanlığın iznine bağlıdır.

Yabancı şirketlerin de Türkiye’de şube açmaları aynı bakanlığın iznine bağlıdır. Ayrıca bu şirketlerin Türkiye’deki şubeleri için ayırdıkları sermayenin, kanunda belirtilen tutardan az olmaması ve kuruldukları veya faaliyette bulundukları ülkelerde kiralama işlemi yapmaya yetkili olmaları gerekir.

Bankalar (kalkınma bankaları ile yatırım bankaları hariç) doğrudan kiralama işlemlerine, kiralayan pozisyonunda katılamazlar.

Yatırım bankaları, sermaye piyasasında faaliyet göstermek, sermaye piyasası araçları kullanılarak sağlanan kaynaklarla yatırım yapmak, işletmelerin etkin bir yönetime ve sağlıklı bir mali yapıya kavuşmaları amacıyla danışmanlık hizmetleri vermek, mevduat kabulü hariç bankacılık işlemleri yapmak üzere kurulurlar.

Kalkınma bankaları ise, yatırım bankacılığı faaliyetlerine ek olarak öz kaynakları ile idaresi kendilerine bırakılan fon ve benzeri kaynaklardan kredi vermek üzere kurulurlar.

4.4.1.2 Kiralama Şirketlerince Yapılması Mümkün Olmayan İşlemler

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; kiralama şirketleri kiralama işlemleriyle doğrudan ilgili olmayan faaliyetlerde bulunamazlar. Ancak gerekli mevzuata uymak kaydı ile tahvil, bono vb. menkul kıymet ihraç etmek suretiyle sermaye piyasasından kaynak sağlayabilirler.

(17)

• Kiralamaya tabi olan mallar, mülkiyet hakkı kiralama şirketinde saklı kaldığı için, sözleşmenin bitiş süresine kadar satın alma bedeli üzerinden kiralama şirketinin aktifinde yer alacaktır.

• Kiralamaya tabi olan mallar, kiralama şirketi tarafından amortismana tabi tutulacaktır. Şirketler, vergi avantajından daha fazla yararlanabilmek için hızlandırılmış amortisman yöntemini kullanmaktadırlar.

• Yeniden değerlemeye tabi tutulan mallar, kiralama şirketi tarafından yeniden değerlemeye tabi tutulmaktadırlar.

• Yatırım indirimi vb. teşvik uygulamalarından yararlanma hakkı bulunan bir yatırımın kiralamaya konu olması durumunda, yatırım indirimi vb. teşviklerden kiralama şirketi yararlanacaktır.

• Kira bedelleri, tahsil edildikleri yılda kiralama şirketlerinin kayıtlarına gelir olarak kayıt edilirken, gelecek yıllardaki kira alacaklarından doğan tutarlar, şirket bilançosunun aktifinde alacak olarak kayıt edilmemektedir.

• Kiralama şirketlerinin bilançolarında duran varlıklar, dönen varlıklara göre daha fazla yer tutarlar. • Kiralama şirketlerinin giderlerinin önemli bir kısmını amortisman giderleri oluşturur.

4.4.3 Kiralama Şirketinin Hak ve Borçları

4.4.3.1 Malın Mülkiyetini Elinde Bulundurma Hakkı

Daha önce de belirtildiği gibi kiralama konusu malın mülkiyeti kiralama şirketindedir.

4.4.3.2 Malı Sigorta Ettirme Borcu

Kiralama konusu malın sigortalanması zorunludur. Sigortalama işleminin sorumluluğu kiralama şirketinde, sigorta primlerinin ödenmesi sorumluluğu ise kiracıdadır.

4.4.3.3 Malın Mülkiyetini Devretmeme Durumu

Finansal Kiralama Kanunu’na göre; sözleşmede aksi belirtilmemişse, kiralama şirketi malın mülkiyetini bir üçüncü kişiye devredemez. Sözleşmede böyle bir devir hakkından sözediliyorsa devredilecek kurum yine bir kiralama şirketi olmak zorundadır. Devralan kiralama şirketi halihazırdaki kiralama sözleşmesine uymak zorundadır. Devrin kiracıya karşı geçerli olması, onun haberdar edilmesine bağlıdır.

4.4.4 Kiralama Şirketinin İflası ya da İcra Takibine Uğraması Durumu

(18)

Finansal Kiralama Kanunu’na uygun bir finansal kiralama sözleşmesi, finansal kiralama şirketi iflas etmiş olsa bile, feshin mümkün olmadığı sözleşme süresinin sonuna dek iflas masasına karşı geçerliliğini korur.

Sözleşme sonunda kiralama konusu malları satın alma hakkı tanınmış ise kiracı, sözleşme süresinin sonunda iflas kapanmamış ise iflas idaresine karşı, mal başka bir finansal kiralama şirketine devredilmişse bu şirkete karşı alım hakkını kullanabilir.

4.4.4.2 Kiralama Şirketinin İcra Takibine Uğraması

Finansal Kiralama Kanunu’na uygun, gerekli yerlere tescil ve şerh edilmiş kiralama konusu mallar sözleşme süresince haczedilemez.

(19)

LEASING TÜRLERİ

Kiracının ve kiraya verenin ihtiyaçlarına ve kiralanan varlığın özelliklerine göre farklı koşullar içeren kiralama sözleşmeleri düzenlemek mümkündür. Kiralamanın en önemli özelliklerinden birinin kiralama sözleşmelerinin esnekliğidir. Bu özellik, birbirinden oldukça farklı kiralama sözleşmesi tiplerinin yaratılmasına ve sonuçta kiralama endüstrisinin kendi özel terminolojisinin doğmasına neden olmuştur.

Kiralama konusunda yaratılan bu terimler üzerinde tam bir anlaşma sağlanabilmiş değildir. Sürekli yeni kiralama biçimlerinin yaratılması durumu daha da karıştırmaktadır. Kiralamaya ilişkin bir terim birliğinin sağlanamamış olması nedeniyle çalışmanın bu bölümünde en önemli ve çok sık kullanılan kiralama çeşitleri üzerinde durulacaktır.

Kiralama işlemlerinin kimisi birbirinden çok farklı düzenlemeleri içerirken, kimisinin bazı özellikleri diğer kiralamalar için de geçerli olabilmektedir.

Kiralama işlemleri başlıca iki gruba ayrılır. Bunlar finansal kiralama ile faaliyet kiralamasıdır. Diğer türler olarak tanımlanabilenler ise bu iki grubun alt dallarıdır. Her dal, aynı gruptakiler ve diğer gruptakilerle bağlantılı olabilir.

5.1 Finansal Kiralama

Ülkemizde mevcut uygulamayı gösteren 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanununda, finansal kiralamanın ne olup ne olmadığı tanımlanmamıştır. Finansal kiralama sözleşmesinin nitelikleri ve bu sözleşmeye göre finansal kiralama şirketi ile kiracının hak ve yükümlülükleri ayrıntılı olarak belirtilmiş fakat bir kiralama işleminin hangi koşullar altında finansal kiralama olarak nitelendirileceği sorusu cevapsız bırakılmıştır.

Amerikan Federal Muhasebe Standartları Komitesi (Federal Accounting Standards Board-FASB)’nin 1976 yılında 13 sayılı kararıyla belirlenen muhasebe ilkeleri çerçevesinde bir leasing sözleşmesinin, finansal leasing sayılabilmesi için gerekli koşullar belirlenmiştir. Buna göre, bir leasing işleminin finansal kiralama sayılması için aşağıdaki 5 kriterden birinin gerçekleşmesi gerekmektedir:

• Leasing sözleşme süresi sonunda malın mülkiyetinin kiracıya devrinin öngörülmesi

• Leasing sözleşmesinin, kiracıya kira süresi sonunda malı o tarihte beklenen piyasa değerinin altında bir değerden satın alma hakkını vermesi

(20)

• Kira ödemelerinin toplamının kira süresinin başlangıcındaki bugünkü değerinin malın piyasa değerinin en az %90’ına eşit olması

• Kiralama sözleşmesinin konusu olan gayrimenkul mal, kiracının belirlediği özel ihtiyaçlar için satın alınmış veya inşa edilmiş, kiracıdan başkasının kullanma ihtimali düşükse

bu işlem, finansal kiralama işlemidir.

Finansal kiralamalarda kiraya verenler genellikle aracı finansal kurumlardır. Bu kuruluşlar kiraladıkları varlık üzerinde fazla bilgi sahibi değillerdir. Bu nedenle finansal kiralamalarda kiralanan varlığın bakım ve onarımı tamamen kiracıya aittir .

Leasing kuruluşu bakım ve onarım ile ilgili herhangi bir sorumluluk taşımadığı için malın tesliminden sonra çıkabilecek her türlü hasar kiracı firmaya aittir. Öte yandan, kiracı işletme teslim sırasında malın muayene ve kontrolünü yaptırmakta, malda bozukluk, eksiklik veya arıza çıkması halinde bu problemleri leasing şirketi ile çözmektedir. Ancak, bu problemlerin çözülmesi ve malın teslim edilmesinden sonra kiracı leasing şirketinden bakım onarım ve hasar ile ilgili herhangi bir talepte bulunamaz.

Ayrıca, kiralanan makine ve teçhizatın montajı, yerinin değiştirilmesi ve işletilmesi de kiracı firmanın sorumluluğundadır. Dolayısıyla sözleşme bittikten sonra leasing konusu olan varlık geri verilirken mal üzerinde uygun olmayan koşullarda kullanılmaktan doğan bir hasar tespit edildiği takdirde, kiracı firma bu zararı gidermek zorunda kalabilir. Aynı şekilde, kötü kullanma nedeniyle mal henüz normal ekonomik ömrünü doldurmadan işlerliğini kaybederse, kiracının kira yükümlülüğünü sözleşme süresince devam ettirmesi gerekmektedir.

Sözleşmenin saptanan belirli bir süre geçmeden feshi mümkün olmadığından kiralama konusunu oluşturan araç ve gereçlerin bu süre içinde demode olması halinde risk kullanıcıya ait olmaktadır. Bu özellik finansal kiralamayı faaliyet kiralamasından ayırmaktadır.

5.2 Faaliyet Kiralaması (İşletim Kiralaması)

Bu tür kiralamada, kiralama süresi kiralamaya konu olan malın ekonomik ömrünü kapsamayan kısa sayılabilecek bir süredir. Faaliyet kiralamasında sözleşme belirli bir süreyi kapsamak üzere yapıldığı halde önceden belirtilen süreler içinde ihbar yapılarak feshedilebilir. Yani kiracıya sözleşmeyi iptal hakkı tanıyan, dolayısıyla teknolojik açıdan modası geçmiş makine ve teçhizatı geri verebilme imkanını ortaya çıkaran esnek bir kiralama türüdür.

Ödenen kira bedellerinin kiralanan malın toplam değerini karşılaması gerekmemektedir. Kiralanan varlığın kira süresi içindeki her türlü bakım, onarım ve sigorta giderleri, hasar ve ziyanından kiralayan sorumludur, bununla birlikte bakım masrafları kira ödemeleri içinde yer almaktadır. Yine eskime

(21)

ve aşınma nedeniyle iade tarihinde ortaya çıkabilecek muhtemel fiyat değişikliklerinin riski kiraya verenin üstünde kalmaktadır. Kiracının sorumluluğu sadece sözleşme süresince taahhüt ettiği kirayı ödemekle sınırlı olmakta ve sözleşme, mülkiyet hakkının kiracıya devrini içermemektedir. Öte yandan, kiralama süresi varlığın ekonomik ömrünün tamamını kapsamadığından, kira sözleşmesinin gerektirdiği kira ödemeleri toplamı kiralanan varlığın maliyet bedelinin tümünü karşılamamaktadır. Kira süresi sonunda varlığın yeniden yeni bir kiracıya kiralanması mümkün olduğundan kiraya veren varlığın maliyetini yeni kiralamalarla ya da satışla karşılamayı ummaktadır.

Faaliyet leasingine daha çok iki nedenden dolayı başvurulmaktadır:

• İşletmenin büyük veya geçici bir iş (örneğin bir inşaat şirketinin yüklendiği) dolayısıyla ortaya çıkan araç ve gereçlerin karşılanması,

• Hızlı bir teknolojik gelişime bağlı mallarda, işletmenin yeni teknolojiye uyum sağlaması.

Türkiye’de leasing genellikle finansman sağlama amacına yöneliktir. Oysa faaliyet kiralamasında uzmanlaşma, örgütlenme, mevzuat açısından iyi işleyen bir alt yapı gerekmektedir. Bu nedenle ülkemizde faaliyet kiralaması pek gelişmemiştir.

Faaliyet kiralaması ve finansal kiralama arasındaki başlıca farkları şöyle sıralayabiliriz:

Tablo 1 : Finasal Kiralama ile Faaliyet Kiralamasının Karşılaştırılması

Faaliyet Kiralaması Finansal Kiralama

Genellikle kısa ve orta vadelidir. Genellikle orta ve uzun vadelidir. Kiralanan ekipman, ilk kiralama döneminde,

kiralama ücreti ile yalnızca kısmi olarak amortismana tabi tutulabilir. Böylece ilk dönemi takip eden kiralama dönemine, tabi tutulması gereken tutar kalır.

Kiralanan ekipman genellikle ilk kiralama döneminde amortismana tabi tutulmalıdır. Bu nedenle bu yöntem “tam ödemeli kiralama” olarak da adlandırılır. İmalatçı veya tüccarın kendisi bu kiralama

hizmetini sunabilir.

Genellikle banka ve finansal kiralama şirketleri bu hizmeti sağlar.

Kiralama sözleşmesi bakım, sigorta ve temin masraflarını kapsar.

Kiralama sözleşmesi bakım ve sigorta masrafları hariç yalnızca mali konuları kapsar.

(22)

5.3 Diğer Kiralamalar

5.3.1 Üç Taraflı (Dolaylı) – İki Taraflı (Dolaysız) Leasing

Üç taraflı leasingte kiralanacak varlık kiracı tarafından seçilir, fiyat ve teslim koşulları için üretici veya dağıtıcıyla anlaşma yapılır. Daha sonra kiracı, bir leasing şirketiyle malın satın alınarak kendisine kiralanması için anlaşma yapar. Leasing şirketi de malı satın alır ve kiracıya teslim edilmesini sağlar. Dolaylı finansal kiralama da denilen bu tür ile finansal kiralama türü iç içe uygulanır bir özellik taşımaktadırlar.

İki taraflı leasing, daha çok pazarlama dolayısıyla başvurulan bir türdür. Bu tür finansal kiralamada ilişki imalatçı veya satıcı ile kiracı arasındadır. Finansmanı imalatçı veya satıcı yüklenir. Araya bir finans kurumunu sokmayan model, bazı şirketlerin kendi bünyelerinde kurdukları taksitli satış bölümüne benzemektedir. Bu tür finansal kiralamaya “Doğrudan finansal kiralama” ya da “İmalatçı veya satıcı finansal kiralaması” da denilmektedir.

Finansal Kiralama Kanununun 4. maddesi hükmüne göre, kiralayanın malı kiracının talebi üzerine 3. kişiden satın alınması veya başka suretle temin etmesi gerektiğinden, iki taraflı bir diğer ifadeyle dolaysız leasing 3226 sayılı kanun kapsamına girmemektedir.

5.3.2 Brüt - Net Leasing

Kiralama giderlerinin karşılanması bakımından yapılan bir ayrımdır. Brüt kiralamada kiraya veren kuruluş, kiralama konusu malın tamir, bakım, sigorta vb. giderlerinin karşılanması ile vergi, resim, harç vb. mali mükellefiyetlerin yerine getirilmesinden sorumludur. Net leasingte ise, yukarıda belirtilen giderlerin karşılanması ve mali mükellefiyetler kiracının sorumluluğundadır.

Kanunun 14. maddesinde “Sözleşmede aksine hüküm yok ise kiracı, malın her türlü bakımından ve korunmasından sorumlu olup, bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir” denilmekte, 17. maddesinde de sigorta primlerinin kiracı tarafından ödeneceği belirtilmektedir. Bu hükümlerden, Finansal Kiralama Kanunu’nun prensip olarak “net leasing”i benimsediği anlaşılmaktadır. Ancak sözleşmeye madde konularak “brüt leasing” sözleşmesi yapılması mümkündür.

5.3.3 Satış ve Geriye Kiralama

Genellikle nakit sıkışıklığının olduğu dönemlerde başvurulan satış ve geriye kiralama yönteminde herhangi bir varlığın sahibi, sözkonusu varlığı bir finans kurumuna satıp daha sonra bu kurumdan tekrar kiralamaktadır. Sonuç olarak hem varlığın kullanım hakkını elde etmekte, hem de nakit sağlamaktadır. Satış ve geriye kiralama anlaşmalarında da kiraların toplamı kiraya verenin kiralanan malı satın alırken yaptığı harcamaya eşit olmakta ve kiraya verene bir miktar da kar bırakmaktadır. Bu işleme konu olan varlıklar yeni olabilecekleri gibi kullanılmış da olabilir.

(23)

Bu uygulama ile yatırımcı firma, bir yandan ilave fon elde ederken diğer yandan kira bedellerini gider olarak gösterip vergiden düşer. Ayrıca bu yolla şayet kiralamaya konu olan malı firma kısa dönemli bir borçla almışsa borcunu uzun vadeli bir yapıya dönüştürme fırsatını da elde etmektedir.

5.3.4 Tam Ödemeli – Tam Ödemesiz Kiralama

Tam ödemeli kiralama, sözleşmede belirtilen kira bedelleri toplamının, kiraya verenin kiralanan varlığı satın alış bedeli ile yönetim ve diğer giderlerini karşıladığı ve kiraya verene uygun bir miktarda getiri sağladığı kiralamalardır.

Tam ödemesiz kiralama ise, taraflar arasında düzenlenen leasing sözleşmesinin iptal edilemeyen dönemi içindeki kira bedelleri toplamının, leasing konusu malın kiralayana maliyetini karşılayamadığı türüdür.

5.3.5 Yurt İçi Kiralama – Uluslararası Kiralama

Yurt içi kiralama aynı ülkede bulunan kiracı ile kiralayanın herhangi bir taşınır ya da taşınmaz leasing işlemini gerçekleştirmek üzere sözleşme imzalamalarıdır. Leasing işlemi sadece söz konusu olan ülkelerin yasaları çerçevesinde yapılmaktadır. Burada esas olan kiracı ve kiralayanın aynı ülkede olmasıdır. Kiralanan mal başka bir ülkede üretilebilir yani mal ithal edilebilir. Amerika’da ve ülkemizde de yaygın kullanılan bu yöntemle genellikle dayanıklı tüketim malları ve motorlu araçlar leasinge konu olmaktadır .

Uluslararası kiralamanın kiracı ile kiralayanı farklı ülkelerde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra uluslararası kiralama sözleşmelerine taraf olacak kiralayan ve kiracının ülkesi dışında başka bir ulusun hukuku uygulanabilmektedir. Uluslararası leasing, ihracat ve ithalat leasingi olarak da ifade edilmektedir. Uluslararası kiralama daha çok gemi, uçak gibi büyük yatırımlarda yapılmaktadır. Ülkemizdeki kanunlara göre yıllık kira ödemeleri en az 25.000 $ olmalıdır.

Ülkemiz açısından leasing sözleşmelerinden doğacak uyuşmazlıklarda Milletler Arası Özel Hukukun 24/I-24/11, 31 ve 34. maddeleri uygulanacaktır.

5.3.6 Gerçek Kiralama

Amerika’da gerçek kiralama olarak adlandırılan bu yöntem, kiracıya kiralama süresi sonunda malı gerçek pazar değerinden satın alma imkanı tanıyan veya kiracıya daha sonraki periyotlarda malın gerçek pazar değerine karşılık gelecek şekilde tekrar kiralama imkanı veren kiralama yöntemidir.

5.3.7 Takas Şeklinde Kiralama – İyileşen Kiralama

Takas şeklinde kiralama, kiracının önceden kiralayıp kullandığı makine ve teçhizatı, yüksek maliyetli onarım gerektirmesi vb. nedenlerle yenisi ile değiştirmesi olarak ifade edilebilmektedir.

(24)

İyileşen kiralama ise yeni model bir teçhizat ile moda dışı olmuş bir teçhizatın kiralama süresi içinde otomatik olarak değiştirilmesi şeklinde tanımlanabilen ve genellikle üretici kiralayanlar tarafından yapılan kiralamalardır.

5.3.8 Alt Kiralama

Şayet kiralayan, kiralanan varlığın kullanım hakkını kiracıya devreder ve kiracı da aynı varlığı üçüncü bir kişiye aynı şartlarda devrederse bu duruma alt kiralama denir.

Finansal Kiralama Kanunu’nun 15. maddesi, kiracının kiraladığı malın zilyedliğini üçüncü kişilere devredemeyeceğini hükme bağladığından, bu tür kiralamalar ülkemiz mevzuatına uygun değildir.

5.3.9 Özel Kiralama

Sipariş üzerine özel olarak üretilen ve finansal kiralama şirketi açısından hiç bir değeri olmayan sadece özel amaçla kullanılan ve sözleşme süresinin sonunda mülkiyeti kiracıya geçen malların kiralanması amacıyla yapılan sözleşmelerdir. Kanunda bu tür sözleşmeleri engelleyen herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

5.3.10 Kişisel Kiralama

Ödünç veren şirketle ödünç alan şirket arasında yapılan sözleşme ile işçinin tüm sosyal hakları ödünç verene yüklenmiş olup bir tür hizmet sağlama sözleşmesidir. Bu tür sözleşmeler için işçinin izni şartttır. Kanunda bu tür sözleşmelere ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.

5.3.11 Taşınır – Taşınmaz Mal Kiralaması

Taşınır mal kiralaması; otomobil, gemi, makine, bilgisayar gibi taşınır yatırım mallarını konu alan kiralama türüdür. Sözleşme konusu malın kullanılmış olma veya olmama durumuna göre 2 ‘ye ayrılmaktadır.

5.3.11.1 Birinci El Kiralama

Daha önce hiç kullanılmamış, ilk defa kullanılacak mallar sözleşme konusudur.

5.3.11.2 İkinci El Kiralama

Kullanılmış mallar sözleşme konusudur daha çok operasyonel leasing olarak karşımıza çıkar. Finansal Kiralama Kanunu’na göre, kiralama konusu malın mutlaka yeni olma zorunluluğu yoktur. Ancak “Finansal Kiralama Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyetlerine İlişkin Yönetmelik”te bir takım kısıtlamalar ve izin mecburiyeti getirilmiştir. Sözkonusu yönetmelik, çalışmanın “Ekler” bölümünde yer almaktadır.

(25)

Taşınmaz mal kiralamasında araziler, bunlar üzerine inşa edilen iş yerleri, evler, fabrikalar, hastaneler sözleşme konusudur. Sürenin taşınır leasinge göre uzun olmasının yarattığı riskin yani sıra, yüksek oranlarda harç ve vergiyi gerektirmesi nedeniyle daha az uygulanmaktadır.

5.3.12 Yüzde Kiralamsı

Kiracıya kira bedeline ek olarak bir önceki dönem gelirlerinden belirli bir yüzde ile hesaplanan gelir payını kira olarak ödeme zorunluluğu koyan leasing türüdür. Genellikle kar payı, kiracının karı önceden belirlenen bir minimum miktarın üzerine çıkarsa kiracıdan talep edilir. Genellikle enflasyon riskine karşı korunmak isteyen kiralayıcılar tarafından, uzun vadeli leasing anlaşmaları için hazırlanır.

5.3.13 Ortaklık Yolu ile Kiralama

Kiralanacak malın pahalı olması nedeniyle tek kişinin kiralayamayacağı durumlarda, bir kaç kişinin bir araya gelerek kiralamayı gerçekleştirmeleridir.

5.3.14 Alacakları İskonto Eden Kiralama

Kiralayanın gelecekteki kira alacaklarını belli bir iskonto oranıyla bugünkü değere çevirerek bulunan değer üzerinden peşin olarak bir başkasına satmasıdır.

5.3.15 Satışa Yardımcı Kiralama

Üretici ya da satıcı firmalar; müşterilerine, pazarlamada peşin ve taksitli satışlara ilave olarak leasing seçeneğini sunarlar. Müşterinin leasingi tercih etmesi durumunda leasing firmasına başvurulur ve sözleşme imzalanır. Böylece satıcı peşin mal satarken müşterinin aynı malı vadeli olarak ödemesine olanak sağlar .

5.3.16 Seken Ödemeli Kiralama

Şirketin mali yılının bir bölümü süresince teçhizat kullanılmadan duruyorsa, bu durumda kiralama her yıl bu dönem içinde ödemelerin yapılmaması şeklinde düzenlenebilmektedir.

(26)

LEASING’İN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI

6.1 Kiracı Açısından

6.1.1 Leasing’in Kiracı Açısından Avantajları

6.1.1.1 Yatırımın Başlangıcında %100 Finansman Sağlanması

Kredi bulmakta zorlanan ve öz kaynaklarını kısa sürede arttırma olanağına da sahip olmayan firmaların, ileride sağlamayı öngördükleri para girişlerine uygun bir kiralama sözleşmesi ile makina araç ve gereçlerin sağlamaları avantajlı olmaktadır. Herhangi bir yatırım malının satın alma maliyeti dışında kalan diğer maliyetleri de (ithalat işlemlerinde ithalatla ilgili maliyetler, diğer alımlarda vergi, fon, harç, vb. maliyetler) kiralama şirketi tarafından finanse edilerek kira ödemeleri kapsamına alınabilmektedir. Yani yatırım projesinin tamamı finanse edilmekte ve nakliye, montaj, vergi gibi giderler de leasing firması tarafından finanse edilebilmektedir. Bu, firma için yüzde yüz finansman kaynağıdır.

6.1.1.2 Riskin Daha Sınırlı Olması

Özellikle son yıllarda teknolojinin süratle geliştiği göz önüne alınırsa, yatırım malların, teçhizatların vb. satın alma alternatifine karşın, kiralanması daha az risk taşımaktadır. Kiralamaya tabi mallar, teknik ömürlerini doldurmadan demode olduğu takdirde, risk unsuru makina ve teçhizatın sahibine ait olmaktadır. Bu durumda firma, riski kiralama şirketi üzerinde bırakabilir. Fakat demode olma olasılığı yüksek sabit değerleri kiraya veren finansal kiralama kurumları yıllık kira bedelini yüksek tutarak, sabit değerlere yaptıkları yatırımın kısa sürede geri ödenmesini sağlayabilir, dolaylı bir şekilde de olsa, riski kiracı firma üzerine aktarabilirler.

Kiralama, faaliyet kiralaması ise, bu takdirde sözleşmeye eklenecek bir madde ile kiralamaya tabi malın ihtiyacı karşılar durumda olmaması gibi durumlarda kiracıya makinanın değiştirilerek verilmesi hakkı sağlanabilir.

6.1.1.3 Teknolojiyi Yakından Takip Edebilme

Yatırım mallarının kiralanması söz konusu olduğunda kira süresi genellikle kullanma süresine eşit olarak hesaplanmakta ve eskiyen, teknik ömrü tükenen teçhizatı yenilemek daha kolay olmaktadır. Böylece, büyük fonlara gerek kalmadan teknolojik gelişmeyi izlemek ve uygulayabilmek mümkün olmaktadır.

(27)

6.1.1.4 Borçlanmanın Getirdiği Sınırlamadan Kurtulma

Finansman sağlayan kurumlar, kredi verirken yapmış oldukları sözleşmelerde bazı şartlar öngörerek, kredi verdikleri şirketlerin yönetim birimlerinin hareket serbestilerine müdahale edebilmektedirler. Leasing yönteminin finansman kaynağı olarak seçilmesi durumunda ise işletme, yönetim ile ilgili sınırlamalardan kurtulmaktadır. Ancak sözleşmeye konulan hükümlerle, kiralamaya tabi malların kullanılmasıyla ilgili kısıtlamalar getirilebilmektedir.

6.1.1.5 Kredi İmkanlarının Saklı Kalması

Leasing işlemleri bir kredi türü olmadığı için bilançonun pasif kısmında yer almamaktadır.Bu durum, kiracının (Borç / Özkaynak) oranını etkilenmemesini sağlar. Bu oran özkaynakların ne kadarının borçlanmayla sağlandığının bir göstergesidir. Leasing, kredi olmadığı için bu orana girmemekte ve firma böylelikle kredi olanaklarını daraltmamış olmaktadır.

6.1.1.6 Özkaynakların Tükenmemesi

Yatırımların leasing yoluyla gerçekleştirilmesi sonucunda firmanın öz kaynaklardan fon ayırma zorunluluğu kalkacağı için öz kaynakların tükenmesi önlenebilmektedir.

6.1.1.7 Kiralanan Mala Sahip Olunabilmesi

Kira sözleşmesinin sonunda, kiralama konusu mala, önceden belirlenmiş bir sembolik bedel karşılığında kiracı tarafından sahip olunabilmektedir.

6.1.1.8 Bürokrasinin Az Olması

Leasing işlemlerinde bürokrasi azdır. Leasing konusu malın mülkiyeti kiralama şirketinde kaldığı için banka kredi işlemlerine göre işlemler daha basittir. Kiracı kredi ve ipotek mekanizmasındaki ağır bürokrasi yükünden kurtulmaktadır. İşlemler daha kısa sürede tamamlanmaktadır. Leasing için başvurulduğunda cevap 10-15 gün içinde alınmaktadır. İşlemlerin bu kadar kısa sürede sonuca bağlanması kiracıyı enflasyon ve kur farkı gibi olumsuz etkenlerden korumaktadır.

6.1.1.9 Esneklik

Leasing sözleşmeleri esnek bir yapıya sahiptir. Leasing şirketleri bankalara göre kontrat yapılarında çok daha uyumludur. Kira ödemeleri kiracının kar beklentisine göre süre ve miktar bakımından değişiklik gösterebilir.

(28)

6.1.1.10 Teminat Kolaylığı

Bankalar ve benzeri kredi kuruluşlarının istediği teminatların işletme tarafından temin edilmesi güç olabilir. Oysa leasingde, leasing firması malın mülkiyetine sahip olduğundan malın kendisi önemli bir teminattır. Özellikle ikinci el piyasa değeri yüksek ekipman doğrudan teminat olarak kabul edilmektedir.

6.1.1.11 K.D.V. Avantajı

Kiralama işlerine uygulanan KDV oranı, ihtiyaçların diğer yollarla temin edilmesi halinde uygulanması gereken KDV oranından daha düşük olmaktadır. Kiralama şirketinin, kiracının isteği üzerine satın alacağı mallar için ödeyeceği KDV oranının düşük olması doğal olarak kira bedellerine yansıyacaktır.

6.1.1.12 Kurumlar Vergisi Avantajı

Kira bedelleri ve ödenen KDV miktarı, gider olarak yansıtılacağından, gelirden düşülerek vergi avantajı elde edilir. Oysa ki makinaların satın alınması durumunda ancak yıllık amortisman giderleri ve bu satın alma ile ilgili kredi kullanılmışsa faiz giderleri geliren düşülebilmektedir. Kira bedelinin amortisman ve faizlerden daha yüsek olması firmaya vergi açısından avantaj sağlamaktadır.

6.1.1.13 Gümrük Vergisi Avantajı

Teşviklerden yararlanmayan bir yatırımda yatırım mallarının yurt dışından kiralama yoluyla temini halinde, kiracı firma "geçici muafiyet rejimi"nden yararlanarak, gümrük vergisini kiralama süresince erteleyebilir.

6.1.1.14 Teşvik Avantajı Sağlama

Türkiye için bu avantaj şu şekilde olmaktadır: Yatırım teşvik belgesine bağlanmış yatırımlar için kiracı ve leasing firması birlikte DPT’ye başvurur. Kiracının teşvik belgesi leasing firmasına devredilir. Teşvik belgesindeki yatırım indirimi ve diğer teşviklerin avantajlarından yararlanan kiralayan firma bunu kiracıya düşük kira bedeli olarak yansıtır .

6.1.1.15 Hızlandırılmış Amortisman Yöntemlerinden Yararlanma

Kiracı, kullanım hakkına sahip olduğu leasing konusu mal için amortisman ayırma hakkına sahiptir. Böylelikle hızlandırılmış amortisman yöntemlerinden ve amortisman paylarının getireceği vergi avantajından faydalanmaktadır.

6.1.1.16 Enflasyona Karşı Korunma

Yüksek enflasyon yaşanan ekonomilerde borçlanacak kişi için en iyi yöntem uzun süreli borçlanmadır. Leasing de uzun süreli borçlanmanın etkili bir yoludur. Enflasyonist bir ortamda, söz

(29)

konusu mal, kiralayan tarafından cari fiyatlarla elde edilip kiracı tarafından gelecekteki kazançlardan ödenecektir. Sabit kira ödemeli bir leasing sözleşmesinde ödemelerin sabit ve gelecekteki nakit girişleri ile yapılacak olması maliyeti düşürecektir.

6.1.1.17 Orta ve Uzun Vadede Finansman

Leasing yoluyla yapılan finansmanda ödeme süresi yatırımın ayrıntılarına göre (tutarı, menşe ülkesi) 48 aya kadar vadelendirilmektedir. Buna göre mevcut kredi olanakları çerçevesinde leasing, orta vadeli finansmanın yanında uzun vadeli bir kredi imkanı da sağlamaktadır.

6.1.1.18 Büyük Yatırımların Kolayca Gerçekleştirilebilmesi

Kredi ve özkaynaklarla gerçekleştirilemeyecek büyüklükte ve uzun vadeli projeler, leasing yoluyla gerçekleştirilebilir. Yatıırmcılar için gerekli olan, çeşitli satıcılardan sağlanacak değişik türde ve çok sayıda ekipman alımı tek sözleşme ile sağlanabilir.

6.1.1.19 Peşin Alım Nedeniyle Ucuzuk

Kiralama şirketi satın almayı peşin olarak gerçekleştirme gücüne sahip olduğu için satıcıya karşı pazarlık gücü artmakta, bundan dolayı çeşitli indirimler sağlayabilmektedir.

6.1.1.20 Atıl Kapasitenin Önlenmesi

İşletim kiralamasında, kiracılar kiralama konusu varlığı ekonomik ömürleri boyunca sahiplenmenin yerine, ihtiyaç duydukları dönem içerisinde kullanarak işletmelerinde atıl kapasitenin önüne geçebilmektedirler.

6.1.1.21 İlave Fon Sağlama

Özellikle likidite sıkıntısı çeken küçük şirketler, satış ve geri kiralama yöntemiyle nakit sıkıntılarını giderebilmektedir.

6.1.2 Leasing’in Kiracı Açısından Dezavantajları

6.1.2.1 Malın Hurda Değerinden Yararlanılamaması

Türkiye gibi enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde, malların hurda değerleri büyük tutarlara ulaşabilmektedir. Ancak, özellikle faaliyet kiralamalarında, yani malın sözleşme süresi sonunda kiralama şirketlerine iade edildiği hallerde, kiracı malın hurda değerinden yoksun kalmaktadır. Bu nedenle, hurda değerleri yüksek olan sabit kıymetleri satın almanın, özellikle faaliyet kiralaması şeklindeki leasinge kıyasla daha avantajlı olduğu söylenebilir. Ancak, bazı belirli teçhizat kira anlaşmaları, anlaşmanın bitiminde sabit varlığın satışı nedeniyle elde edilecek hasılatı kiracının almasına izin vermektedir.

(30)

6.1.2.2 Kullanım Serbestisinin Kısıtlanması

Bir işletme, satın aldığı malı istediği gibi kullanma imkanına sahiptir. Halbuki aynı işletme, kiralama yoluyla edindiği mallar üzerinde böyle bir serbestiye sahip değildir. Kiracının hareketleri gerek kanunda gerekse sözleşmede belirtilen maddelerle sınırlandırılmıştır. Kiracının hareket serbestisini sınırlayan hususlara örnek olarak malın yerinin değiştirilmesi, bakım ve onarımı hallerinde kiraya verene başvurularak izin alınması gösterilebilir.

6.1.2.3 Kaynak Savurganlığına Neden Olabilme

Kamu harcamaları birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kanunlarla belirlenen kurallara bağlanmış durumdadır. Kiralama olanağı, bütçenin veya tasarruf tedbirlerinin getirmiş olduğu sınırlardan kaçma olanağı yaratabilmektedir. Bu da kaynakların israfına neden olabilir.

6.1.2.4 Kiracının Yatırım İndiriminden Yararlanamaması

Yatırım indirimi, yatırımı yapan yatırımcıya değil, yatırım mallarını aktifinde bulunduranlara yani yatırım mallarının sahibine vergi avantajı sağlar. Bu nedenle, yatırım indiriminden faydalanabilecek bir kara sahip olan kiracı, yatırım konusu malları leasing yoluyla edindiği takdirde yatırım indiriminin sağladığı vergi avantajından yararlanamaz.

6.1.2.5 Kiracının Yeniden Değerleme İmkanından Yararlanamaması

Yüksek enflasyonun olduğu ülkelerde, enflasyonun neden olduğu değer artışı nedeniyle enflasyon vergisi ödenmemesi amacıyla vergi mükelleflerine yeniden değerleme yapma imkanı verilmiştir. Vergi usul kanunu uyarınca mükellefler bilançolarının aktifine dahil amortismana tabi iktisadi kıymetler ile bu kıymetler için geçmiş yıllarda ayrılmış olan amortismanları yeniden değerleyebilirler. Kurumlar vergisi mükellefleri değer artışının tamamını sermayelerine ilave edebilirler.

Yeniden değerleme imkanından yararlanma hakkı, amortismana tabi iktisadi kıymetleri aktifinde

gösteren mal sahibine ait olduğundan bu malları leasing yoluyla edinen kiracılar yeniden değerlemeden yararlanamazlar.

6.1.2.6 Kredibilitenin Düşük Olduğu İzlenimi Vermesi

Bir işletmenin menkul değerlerinin büyük bir bölümünün kiralanmış olması, o işletmenin finansman kurumları tarafından kredibilitesinin düşük olarak değerlendirilmesi sonucunu doğurur ve kredi bulmasında sıkıntılar yaratır. Bu tür firmaların sahip oldukları sabit varlıklar sınırlı olduğundan, taşınmaz mal rehni (özellikle ipotek) yoluyla kredi sağlamaları kısıtlanabilir.

(31)

6.1.2.7 Sözleşme Süresinin Yol Açtığı Sıkıntılar

Finansal Kiralama Kanununun 7. maddesinde sözleşmelerin en az 4 yıl süreyle fesh edilemeyeceği belirtilmiştir. Aynı kanunun 25. maddesinde de sözleşmenin finansal kiralama şirketi tarafından, kiracıdan kaynaklanan nedenlerle feshi halinde, kiracının hem malı iade etmekle hem de vadesi gelmemiş kira bedellerini ödemekle yükümlü olduğu, ayrıca finansal kiralama şirketinin bunu aşan zararından da sorumlu bulunduğu hükme bağlanmıştır. Bu durum, kiracıyı kiraladığı bir malı en az 4 yıl süreyle kullanmak zorunda bırakmaktadır ki, bu da kiracının hareket alanını daraltmaktadır.

6.1.2.8 Kur Riski

Hem kiracı hem de kiralayan açısından söz konusu olabilecek bir risktir. Kiraya veren açısından kur riski, temin edilen fonların ödendiği para birimi ile kira ödemelerinin yapıldığı para birimi; kiracı açısından ise kira ödemeleri için cari olan para birimi ile kiralanan varlığın sağladığı gelir için geçerli olan para birimi arasındaki farklılıktan doğmaktadır. Bu durum kullanıcı açısından satın almayı leasingden daha avantajlı pozisyona getirebilir.

6.1.2.9 Cari Koşulların Değişimi Riski

Kiralama süresi boyunca kiracı ve kiralayan sözleşmeye bağlı kaldıklarından, kiracı açısından satışların gerilemesi ya da satış fiyatların düşüşü sözkonusu olduğunda, kiralamanın yol açtığı yüksek sabit giderler işletmeler için önemli bir yük getirebilir.

6.2 Kiralayan Açısından

6.2.1 Leasing’in Kiralayan Açısından Avantajları

6.2.1.1 Riskin Az Olması

Kiralama şirketinin taşıdığı risk faktörü, malın hukuki sahibi olması nedeniyle azdır.

6.2.1.2 Amortisman Ayırma Hakkı

Kiralama şirketi, işletim kiralamasında üretici firmaya ödediği parayı faiziyle beraber kira geliri olarak geri alırken, makine bedelleri tutarında amortisman ayırma hakkını elde etmektedir. Kiralama şirketinin, amortisman ayırmak suretiyle elde edeceği vergi avantajının bir bölümünü kiracıya yansıtması da mümkündür.

6.2.1.3 Bütünleştirilmiş Fırsatlar

Entegrasyon, firmaların faaliyetlerini büyütmelerini ve genişletmelerini sağlar. Dikey entegre olmuş firmalarda, kiralama, üretilen mallara pazar ve müşteri bulmanın bir yoludur. Bu tip entegrasyonun ek avantajı, kiralayanın, ürün hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmasından dolayı daha iyi hizmet

(32)

verebilmesidir. Bu da kiralama şirketine rekabet üstünlüğü sağlayacaktır.

6.2.2 Leasing’in Kiralayan Açısından Dezavantajları

6.2.2.1 Kur Riski

Kiraya veren açısından kur riski, temin edilen fonların ödendiği para birimi ile kira ödemelerinin yapıldığı para birimi arasındaki farklılıktan doğmaktadır.

6.2.2.2 Malın Hurda Değerinden Yararlanılamaması

Kira sözleşmesi, kiralama dönemi sonunda, malın kiracıya devredilmesi seçeneğini içeriyorsa, kiralayan firma, malın hurda değerinden yararlanamayacaktır.

6.2.2.3 Hurda Değerin Saptanması Zorluğu

Teknolojisi hızla değişen varlığın kiralamaya konu olması durumunda bu varlığın değeri zaman içinde büyük düşüşler gösterebilmekte, sonuçta varlığın dönem sonundaki değerini saptayabilmek önemli bir sorun haline gelmektedir.

6.2.2.4 Cari Koşulların Değişimi Riski

Kiralama şirketinin kullandığı kaynaklar için ödemeleri gereken faizlerdeki dalgalanmalar önemli bir risk faktörü olarak ortaya çıkmaktadır. Bu risk, kiraların değişken kira olarak belirlenmesi ile giderilebilir.

6.3 Makro Ekonomi Açısından

6.3.1 Leasing’in Makro Ekonomi Açısından Avantajları

6.3.1.1 İhracata Etkisi

Leasing ihracat kesiminin ihtiyacı olan modern makine ve teçhizatı, daha kolay bir biçimde edinebilme imkanı vermektedir.

6.3.1.2 Finansman Kaynaklarının Rekabetini Artması

Leasing, finansman kaynakları arasındaki rekabeti hızlandırır. Yeni yatırımlar için gerekli olan finansman arzının artmasına ve finansman maliyetinin düşmesine yardım etmektedir. Bu özellikle gelişmekte olan ülkeler için önemlidir. Çünkü bu yolla sermaye piyasasındaki kısa dönemli fon arzı ile uzun dönemli fon talebi arasındaki boşluk doldurularak işletmelerin orta ve uzun vadeli yatırımları için kısa dönemli fonlara olan bağlılıkları azaltılmış olur.

(33)

6.3.1.3 Kaynak Temini

Leasing, sermaye birikiminin yetersiz olduğu ülkelerde yatırıma yönelik finansman ihtiyacı için bir çözüm olabilmektedir. Orta ve uzun vadeli finansman imkanlarının sınırlı olduğu dönemlerde işletmelere uygun koşullarda finansman temin ederek imkanlarını genişletmektedir. Kiralamanın sağladığı esnek finansman sistemi özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için yarar sağlar. Çünkü kiralamanın finansal anlayışı esas itibari ile yeni yatırımın getireceği nakit akımının üzerinde yoğunlaştığı için klasik banka kredisi analizinin risk ve garanti anlayışından farklı olmaktadır. Böylece işletmeler banka kredisi kaynakları sınırlarını da zorlamamış olmaktadır.

6.3.1.4 Ekonomik İstikrara Katkısı

Kiralamanın bir diğer ekonomik etkisi, durgunluk nedeniyle kesintiye uğrayan ekonomik faaliyetlerin, özellikle yatırımların gerçekleştirilmesine yardımcı olması, böylece ekonomik istikrarın sağlanmasına katkıda bulunmasıdır. Yatırımların desteklenmesi için geliştirilen vergiye dayalı teşvikler, ekonomik durgunluk dönemlerinde işletmelerde vergilendirilen gelirin elde edilememesi nedeniyle kullanılamaz hale gelirler. Kiralama yoluyla ekonomik durgunluğun giderilmesi yönünde gelişme sağlanabilir. Yatırımların artmasıyla da işsizlik azalır.

6.3.2 Leasing’in Makro Ekonomi Açısından Dezavantajları

6.3.2.1 Vergi Oranlarının Düşük Olması

Kiralama işlerinde uygulanan KDV oranları oldukça düşüktür. Aynı şekilde, leasing yoluyla finansmanda, banka kredilerine uygulanan BSMV ve KKDF primi uygulanmamaktadır.

6.3.2.2 Uluslararası Leasing’de Gümrük Vergisi

Daha önce de bahsedildiği üzere, yatırımların yurtdışından gerçekleştirilmesi durumunda kiralanan ekipman geçici muafiyet rejimi esaslarına göre Türkiye’ye getirilecektir. Ödenmesi gereken gümrük vergileri teminata bağlanacak, böylece ithalat gerçekleştirilecektir. Bu nedenle yatırımcı gümrük vergisinden kaçınmış olacaktır.

Referências

Documentos relacionados

Não usar and gateway para juntar caminhos num evento final... Duas atividades não podem ter o

Para o cenário 1 de dimensionamento de frota, foram analisados aspectos como tempo de atendimento das plataformas, nível de estoque médio, utilização da frota e influência do

Dolayısıyla, metne göre inceleme yapıldığı için, bu metni sözlü kültürden beslenmiş, ancak yazarı ile yeniden vücut bularak yazılı kültüre aktarılmış olan ‘özgün

Qualquer que seja a variável estudada (altura de plantas, peso de animais, etc., as unidades de medidas, cm/planta, kg/cabeça, etc.) podem ser transformados em números

Através do presente trabalho foi possível concluir que os postos de combustíveis do município de Terezópolis de Goiás ainda não descartam corretamente todos os resíduos gerados

A assistência de enfermagem visa proporcionar a esses idosos melhor qualidade de vida, e são através dessas práticas que também conseguimos identificar quais pontos

Observou-se que a colonização micorrízica do milho e das pastagens não foi influenciada pelo sistema de manejo adotado, a densidade de esporos nas áreas

O estudo de viabilidade técnica será desenvolvido com base no cálculo luminotécnico utilizando o método dos lumens, já a viabilidade econômica irá abordar cálculos