• Nenhum resultado encontrado

According to Omanlı Gazetesi(1897-1904) in Rebels of Crete

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2017

Share "According to Omanlı Gazetesi(1897-1904) in Rebels of Crete"

Copied!
23
0
0

Texto

(1)

OSMANLI GAZETES N N (1897 - 1904) G R T SYANLARINA

BAKI I

Gülser O UZ

H.Ü. Atatürk lkeleri ve nkılâp Tarihi Enstitüsü Yüksek Lisans Ö rencisi

Geli Tarihi: 08.03.2006 Yayına Kabul Tarihi: 29.09.2006

ÖZET

Yunanistan’ın tahriki, Fransız htilalinin etkileri ve Osmanlı mparatorlu u’nun güçsüzlü ü nedeniyle Girit’teki isyanlar 1896-97 tarihinde iyice iddetini artırmı tır. Girit’te çıkan bu isyanlara, Avrupa devletleri çıkarları gere i ilgisiz kalmamı tır. ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yayın organı olan Osmanlı Gazetesi de Girit isyanlarıyla ilgilenmi tir. Girit isyanları, özellikle gazetenin görü leri do rultusunda ele alınmı tır ve Sultan II. Abdülhamit’i ele tirmenin bir unsuru olarak kullanılmı tır.

Anahtar Kelimeler: Girit isyanları, Osmanlı Gazetesi, Sultan II. Abdülhamit, Osmanlı mparatorlu u, Yunanistan.

ACCORDING TO

OSMANLI GAZETES (1897-1904)

IN REBELS

OF CRETE

ABSTARCT

In Crete rebels become more intense gradually in 1896-1897 Ottoman Empire for which reason weakening and the impact of the French revolution on Ottoman Empire, Europen country did not became irrelevant because of self-interest. Osmanlı Gazetesi is interested in Crate rebels as a publishing of ttihat ve Terakki, particularly, Crede rebels was told to the news which giving party to it and public opinion. This news was used as if Abdülhamit II was guilty.

(2)

1. G R

Asya, Avrupa ve Afrika gibi dünyanın

üç eski kara parçası arasındaki Akdeniz’de

önemli bir mevkide bulunan Girit adası, 6 Eylül 1669’da Osmanlı hâkimiyeti altına

girdi. Osmanlı hakimiyetine girmeden önce

ada, Osmanlı ile Venedik arasında büyük

çeki melere sebep olmu tur. 1715 yılına

gelindi inde ise Girit’te elinde tuttu u son kaleleri de elinden alınan Venediklilerin

adadaki ili kisi tamamen kesilmi tir.1

Osmanlı hâkimiyeti altına giren Girit

adası, merkezi Kandiye olmak üzere bir

eyalet olarak imparatorlu a ba landı ve

Kandiye, Resmo, Hanya sancaklarına ayıldı.2

Bu idari taksimatın ardından ada, tekrar iskan edildi. Adaya Mora’dan

Rumlar, Anadolu’dan da Türkler

yerle tirildi.3

1 Cemal Tukin, “Osmanlı mparatorlu u’nda Girit syanları 1821 Yılına Kadar Girit”, Belleten, Ankara, 1945, C. IX, Sayı 34, s.193; ayrıca Girit’in Osmanlı mparatorlu u’na katılma süreci için bkz. smail Hakkı Uzunçar ılı, Osmanlı Tarihi, TTK, Ankara, 1988, C. III., I. Kısım; Mithat I ın, Tarihte Girit ve Türkler, TC. Askeri Deniz Matbaası, 1945, s. 35-43. 2 Tukin, a.g.m., s. 197

3 Mithat Serto lu, “Girit Tarihi”, Resimli Tarih Mecmuası, C. 6, Sayı 71, 1955, s. 4154; Venedik yönetimi altındayken yerli ada halkı yönetimle uyu amamaktaydı. Venedik yönetimi altında yerli halkın ekonomik ve mezhepler arası uyu mazlıktan do an iki büyük sorunu vardı. Otoritelerini oturtmak için Venediklilerin baskısı nedeniyle halk ya da lara ya da adadan kaçmaktaydılar. Bunların bir kısmı da bir ekilde Osmanlı mparatorlu u’na gelmekteydi. Bunda Osmanlı topraklarında dini ve ekonomik yönden daha rahat edeceklerini dü ünmeleri etkiliydi. Adadan göçler nedeniyle, ada, Osmanlı mparatorlu u’nun hakimiyetine girdi inde seyrek bir nüfusa sahipti. Ayrıntılı bilgi için bkz. Bruno Simon, Onaltıncı Yüzyıl Ortalarında Osmanlı mparatorlu u

Adada can, namus ve mal emniyeti

sa landı ı gibi, ahsi mülklere de dokunulmadı. Burada ya ayan yerli halk,

imparatorlukta ya ayan di er vatanda ların

sahip oldu u haklara sahip oldu. Genelini

Rumların olu turdu u bu yerli halk, herhangi bir alanda herhangi bir baskıya

maruz kalmadı.4

Adadaki Osmanlı hâkimiyeti adaya bir buçuk asır sürecek olan barı dönemini

getirdi. Fakat, bu barı ve huzur dönemi çok

uzun sürmedi. Rusya’nın kı kırtmasıyla adada isyanlar ba ladı. lk Girit isyanı, II.

Katerina tarafından gönderilen Papazo lu

adında bir Rum’un kı kırtmasıyla 1770

senesinde ortaya çıktı.5

Rus tahriki, Fransız htilali ile

uyandırılan milliyetçilik fikri, bunlara

ilaveten Osmanlı mparatorlu u’nun günden güne bozulan ve zayıflayan iç

idaresi neticesinde, Hıristiyan tebaası

arasında ba gösteren ayrılma arzusu ve

nihayet böyle bir cereyanı gerçekle tirmek için kurulan Heteria cemiyetinin faaliyetleri

neticesinde Giritli Rumlar, bundan sonraki

dönemlerde fırsat buldukça isyan ettiler.6

ve Girit li kileri Hakkında Birkaç Not, (X. Türk Tarih Kongresinden Ayrı Basım), Çev. Can Fi ek, T.T.K., Ankara, 1993, s. 1819.

4Tamisci-zade Mehmed Mâcid, Girit Hatıraları, Yay Haz. smet Miro lu- lhan ahin, Kervan Kitapçılık,

stanbul, 1977, s. 30-31.

5 Cemal Tukin, “Girit”, slim Ansiklopedisi, M.E.B., stanbul, 1964, C. 4, s. 796.

(3)

Girit isyanları, Osmanlı

mparatorlu u’nun on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısı ve yirminci yüzyılın ilk

çeyre inde ba ını a rıtan konulardan

biridir. Bu konu, dı politikanın oda ı

haline gelmi tir. Yapı itibariyle zamanla bir iç sorun olmaktan çıkıp devletlerarası bir

sorun haline gelen Girit isyanları,

ba ımsızlı ını yeni kazanan Yunanistan’ın

faaliyetlerinden ayrı tutulamaz. Zira,

Yunanistan ba ımsızlı ını kazandıktan sonra adadaki isyanlar, öncekine oranla arttı

ve iddetlendi.

Avrupa devletlerinin, özelikle

Rusya’nın deste iyle 1828–29 Osmanlı-Rus

sava ının sonunda imzalanan Edirne

Anla ması’nın neticesinde Yunanistan

ba ımsızlı ını kazandı. Ba ımsız

Yunanistan’ın sınırları 3 ubat 1830’da

Londra Protokolü ile çizildi, Girit ise bu

sınırların dı ında kaldı. Bununla beraber Girit’e de bazı ayrıcalıklar verildi. Bu

durum asıl amaçları Yunanistan’a dahil

olmak isteyen Giritli Rumları pek de

memnun etmedi ve faaliyetlerine hız

verdiler. Bu isyanı bastırmakla

görevlendirilen Mısır valisi Mehmet Ali

Pa a’ya Girit’in yönetimi verildi.7

Bu noktada vurgulanması gereken

husus, adanın Akdeniz’deki kilit nokta olmasının yanında co rafi konumu

7 inasi Altunda , “Mehmet Ali Pa a”, slam Ansiklopedisi, M.E.B., Eski ehir, 1997, C. 7, s. 570; Osmanlı Ansiklopedisi, a.g.m., s. 50.

itibariyle, Yunanistan’a hâkim olacak

durumdaki mevkisidir. Bu mevkisinden ötürü Yunanistan topraklarının güvenli i

açısından Girit adasını ele geçirmek

istiyordu.

1867’de Girit’te Yunanlıların

deste iyle yeni bir isyan çıkaran Rumlar,

önce ıslahat istediklerini deklare etti ve

daha sonra Osmanlı’nın zaafını görünce Girit’i Yunanistan’a ilhak ettiklerini ilan

ettiler. Babıâli çözüm olarak Girit’e

muhtariyet verilmesini önermi se de Rumlar Yunanistan’a katılma fikrinden

vazgeçmemi tir. Olayların yatı ması için

1868’de Rumlara birçok fayda sa layan

nizamname hazırlandı.8

1878 Berlin Anla ması’nın 23.

maddesi gere ince Girit’te ıslahatın

geni letilmesi amacıyla 23 Ekim 1878’de Halepa Sözle mesi yapıldı. Yeni bir isyanın

önünü almak için imzalanan bu

sözle meyle, 1868 yılındaki nizamnamenin

hükümleri geni letildi. Böylece adanın iç idaresi Giritli Rum ve Müslüman halka

intikal etmi oluyordu.9

8 1868 düzenlemeleri adadaki Rumlara vergiler açısından büyük kolaylıklar sa ladı. Ayrıca ada siyasi yönden de ayrıcalıklı konuma eri ti. Öyle ki, vilayette bir Meclis-i Umumi olu turuldu. Nüfus bakımından Müslümanlara göre ço unlukta olan Rumlar mecliste ço unlu u ele geçirmi ler ve Rumlar Yunanistan’a katılma mücadelelerini bu meclisle siyasi platforma ta ımı tır. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ay e Nükhet Adıyeke, Osmanlı mparatorlu u ve Girit Bunalımı (1896 - 1908), T.T.K., Ankara, 2000. s. 24.

(4)

Halepa sözle mesiyle Girit Rumları,

kendilerine muhtariyet derecesinde bir idare tarzı sa lamı lardı. Fakat, bu idare tarzı da

Rumların birkaç sene sonra isyan

etmelerine engel olmadı.10

1896 yılında yabancı konsolosların

da kı kırtmasıyla Giritli Rumlar yine

gözlerini Yunanistan’a çevirdiler. Kandiye

ve Hanya’da Rumlar ve Müslümanlar arasında çarpı malar görüldü. 1897’de ise

çarpı malar iddetini artırdı.11 Hıristiyan

halkların ulusal ba ımsızlık mücadelesi ve ona kar ı Müslümanların faaliyetleri

Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki

uçurumu artırdı. Bu hareketlerin içine

1896–97 Girit isyanları da dahildir.12

Bu durumu, Yunanistan bir fırsat

olarak görüyor ve Girit’i bir an önce

topraklarına katmak için sabırsızlanıyordu. Megali dea’nın ilk hedefi Girit ve Yanya

olmu tu. Bu sebeple Yunanistan, Girit

üzerindeki faaliyetlerini arttırdı.13 Çünkü,

Yunanistan’ın i tahını kabartan bir dizi

VIII, s. 119; Mehmed Salâhi, Girid Mes’elesi 1866-1889, Yay Haz. Münir Aktepe, Edebiyat Fakültesi Yayınları, stanbul, 1967, s. 17-18; I ın, a.g.e., s. 56. 10 Salâhi, a.g.e., s. 18.

11 Bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için bkz., Adıyeke, a.g.e., s. 17-30; Karal, a.g.e., s. 118-125; Tukin, “Girit”, s. 798-803.

12 Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Do u u, Çev. Metin Kıratlı, T.T.K., Ankara, 1996, s. 337.

13 Cengiz Orhonlu, “Yunanistan’ın Osmanlı Devletine Kar ı Takip Etti i Siyaset (1866-1885)”, Türk Dünyası Ara tırmaları Dergisi, C.I, Sayı 6, stanbul, 1980, s. 5. Mehmed Hocao lu, II. Abdülhamit’in Muhtıraları, Kamer Yay., stanbul, 1998, s. 195.

olaylar silsilesi ona bu süreçte örnek

olmu tu.14

Gerek bahsi geçen amaç do rultusunda

gerekse Rumların olu turdu u kamuoyu baskısı nedeniyle Yunanistan adayı i gal

etti ve bunun üzerine ‘313 harbi’ diye

bilinen15 Osmanlı-Yunan sava ı (1896–

1897)16 ba ladı. Sava ta Osmanlı

mparatorlu u büyük ba arı gösterdi. Osmanlı mparatorlu u bu ba arıdan

yararlanamadı Çünkü, bu a amada, bölgede

karı ıklık istemeyen ve Yunanistan lehinde tavırları olan Avrupa devletleri devreye

girdi.

Avrupa devletleri, II. Abdülhamit’i Girit’te yeni bir özerk yönetim kurması için

zorladı. Girit yine Osmanlı egemenli inde

kalacak, ancak padi ah tarafından atanan

Hıristiyan vali Atina tarafından da

onaylanacaktı. Vali adada kalan

14

öyleki, 1877 Osmanlı-Rus Sava ı sonrasında 13 Temmuz 1878 Berlin Anla ması imzalanır. Bu anla ma gere ince Romanya, Sırbistan ve Karada büyür. Besarabya. Batum, Kars ve Ardahan’ı Rusya alır.

Sonradan 1881’de Yunanistan Tesalya’yı alır. ngiltere ise 4 Haziran 1878 Kıbrıs adasını alır. Berlin Anla ması’nı takip eden yıllarda Fransa 1881 de Tunus’u, ngiltere ise Mısırı i gal eder. Bulgarlar da 1885’te do u Rumeli’yi i gal eder. Adeta ‘ne koparırsam kardır’ dü üncesiyle hareket eden Avrupa devletlerinin bu hareketleri, Yunanistan’ı da imparatorluktan bir eyler koparmak için faaliyette bulunmasına sebep olmu tur.

15 Bu ifade için bkz. Yüksel Özgen, II. Me rutiyet Dönemi Meclis-i Mebusan’ında Dı Politika, (HÜA TE Yayınlanmamı Doktora Tezi), Ankara, 2004, s. 89.

16 Ayrıntılı bilgi için bkz; Bayram Kodaman, 1897 Türk-Yunan Sava ı (Tesalya Tarihi), T.T.K., Ankara, 1993; Yusuf Halaço lu, “Yunanistan’ın Osmanlı Devleti’ne Kar ı Takip Etti i Siyaset (1885-1918)”, Türk Dünyası Ara tırmaları Dergisi, C.I, Sayı 6,

(5)

Müslümanların korunaca ına söz verdi.

Ancak, Rum milis kuvvetleri arasında bu sözün pek de eri yoktu.17

Osmanlı –Yunan sava ı, Yunanistan’ın sava tan yenik çıktı ı halde, uzun vadede

bakıldı ında bu yenilgiyi kazanca çevirdi i

önemli bir sava tır.

1897 Osmanlı-Yunan sava ı, Sultan II.

Abdülhamit’e bazı dersler vermi tir. Her

eyden önce bu sava akabinde büyük devletlerin tutumu açıkça göstermi tir ki,

e er geli meler Avrupa devletlerinin

çıkarına uymuyorsa Osmanlı mparatorlu u

haklı oldu u bir meselede dahi zaferinin

kar ılı ını alamayacaktır. Di er taraftan, son ya anan geli meler - sava nedeniyle

Müslüman halk adayı terk etmeye

ba lamı tır- artık adanın bir gün elden

çıkaca ını göstermi tir.18

2. OSMANLI GAZETES NE GÖRE G R T SYANI (1897–1904)

Osmanlı Gazetesi, yayın hayatına 1

Aralık 1897 yılında ba lamı tır. Mehmed

Murat’ın Mizan gazetesi 1897’de

Cenevre’de kapatıldıktan sonra, ttihat

Terakki Cemiyeti’nin kurucularından olan shak Sükuti ile Dr. Abdullah Cevdet bu

gazeteyi, Türkçe ve Fransızca olarak

17 Stanford J. Shaw – Ezel Kural Shaw, Osmanlı mparatorlu u ve Modern Türkiye, Çev. Mehmet Harmancı, E Yayınları, stanbul, 1983, C. II, s. 258. 18 Azmi Özcan, “Sultan II. Abdülhamid”, Türkler, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, C. 12, s. 921.

çıkarmaya ba lamı tır.19 Yakla ık yedi yıl

boyunca yayın hayatına devam eden gazete, iki haftada bir çıkarılmı tır. Toplam 142

sayı olan gazetenin ço u sayısında,

olayların sıcaklı ı içerisinde Girit konusu

üzerinde muhtelif haberler verilmi ve yorumlar yapılmı tır.

ttihat Terakki Cemiyeti, sesini

duyurma organı olan Osmanlı Gazetesi’nin

ilk sayısında amacını u ekilde

açıklamı tır:

ttihat ve Terakki Cemiyeti sebebi

tesisini, maksadını vasıta-i ne riyat olmak

üzere gazete tesis etti i günden beri izah ve

ilan etmektedir. Sebebi tesis hükümet-i hazire-i Osmaniyenin i’tisafatı ahalinin

gaflet ve fıkdan-ı ittihadıdır. Maksadı,

mezhep ve kavmiyet gözetmeksizin umum

Osmanlıları ittihat ve intibaha sevk etmek. Necat-ı Osmaninin ancak bu ittihat ve

terakkide oldu unu göstermek; hükümeti u

asır feyz ve itila-i umumu ile münasib bir

yolda idare-i umur-u ibade meyyal

kılmaktır.”20

Girit meselesi bu safhada iken, ttihat ve Terakki Cemiyeti yukarda belirtildi i

gibi Avrupa’da Osmanlı Gazetesi’ni

çıkarmaya ba ladı. Özellikle son olayların sıcaklı ı -ki, sava tan yeni çıkılmı ve

sava ta üstün durumda olan Osmanlı

mparatorlu u hak etmedi i bir anla maya

19 Mustafa Nuri nu ur, Basın ve Yayın Tarihi, Der Yayınları, stanbul, 1993, s. 297.

(6)

imza atmı tı- Osmanlı Gazetesi’nin

yayınlarında da sıkça yer almı tır. Olayın harareti, gazetenin ilk sayılarındaki Girit’e

dair haberlerin, makalelerin ve protestoların

sıklı ıyla paralellik gösterir.

ttihat ve Terakki Cemiyeti, aynı

zamanda bu konuyu, II. Abdülhamit’e kar ı

sürdürdükleri muhalefetin bir parçası olarak

da kullanmı tır.

3. OSMANLI GAZETES ’NE GÖRE SULTAN II. ABDÜLHAM T VE G R T

SYANI

Osmanlı Gazetesi’nin Girit isyanlarıyla

ilgili dönemin hükümdarı II. Abdülhamit’e

bakı ı son derece ele tireldir. ttihat ve

Terakki Cemiyeti’nin Sultan II.

Abdülhamit’e kar ı fikirleri göz önüne

alınırsa bunun tabii oldu u dü ünülebilir.21

Gazetenin Girit isyanıyla ilgili ele aldı ı konulara bakıldı ında hemen hemen her

makale ve haberin sonunda Sultan II.

Abdülhamit’i ele tirdi i görülmektedir.

21 ttihat ve Terakki Cemiyeti 1889 yılında kurulmu tur. Asıl faaliyetlerine 1895’ten sonra ba layan ttihat ve Terakki Cemiyeti “devleti kurtarmak” gayesiyle bir eyler yapmanın lüzumunu savunuyorlardı. Bkz., Özcan, a.g.m., S.926; mparatorlu a yapılan i galler, imparatorluktan azınlıkların kopması kar ısında Sultan II. Abdülhamit’in kayıtsız kalması ve en uygun fırsatlardan dahi yararlanmaktan alıkoyan a ırı ihtiyatı, hürriyetçi bir muhalefetin “devletin kurtarılması” gerekçesine dayanmasını olanaklı kılıyordu. Hatta ço u muhalifler için önde gelen muhalefet nedeni oluyordu. Sina Ak in, Jön Türkler ve ttihat ve Terakki, mge Kitabevi, stanbul, 2001, s. 28; Benzer görü ler için bkz., Kazım Karabekir, ttihat ve Terakki Cemiyeti 1896- 1909, Emre Yayınları, stanbul, 1993, s. 28.

Girit isyanlarıyla ilgili Osmanlı

Gazetesi’nin görü ü, ilk olarak Sultan II. Abdülhamit’in, dönemin hükümdarı olarak

Girit halkı ve yönetimiyle yeteri kadar

ilgilenmedi i yönündedir. Örne in Osmanlı

Gazetesi’ne gönderilen “Tabaka-i

bâlâdan”22 imzalı bir mektupta açık olarak

öyle denilmektedir: “Milletin üzerine

kâbus gibi çöken ihtilal isyanları

Abdülhamit’in yönetiminden kaynaklanıyor.

Girit de bu isyanlardan biri…”23

Bu yöndeki ele tirilere destekler

nitelikteki Girit’ten gönderilen mektupta ise aktarılanlar öyledir: “Girit’teki Osmanlı

hâkimiyetinin ref edildi i haber veriliyor.

Girit valisi Sarı smail Bey görevini

yapmak yerine vilayetin mal sandı ını soymakla me guldü. Bu durum padi aha

bildirildi. Fakat hiç faide görülemedi.”24

Gazetenin di er bir sayısında ele tirinin

dozu biraz daha a ırla mı tır. öyle ki; “Giritli Rumlar, buradaki Müslümanları

katlettiler. Bu felakete kim sebep oldu?

Sultan Abdülhamit! Buralara en rezil

acımasız memurlarını gönderdi. Buralarla

yeteri kadar ilgilenmedi.”25

(7)

Osmanlı Gazetesi’nde yayınlanan ve

Girit isyanlarının Sultan II. Abdülhamit’in ba arısız yönetiminden kaynaklandı ını

savunan bir di er makalenin adı “Ne

Haldeyiz”. Girit’in son durumuyla ilgili

detaylı bilgi verilen bu makalede, son olarak Sultan II. Abdülhamit’in, makamının

haysiyetini ve hanedanının erefini ayaklar

altına aldı ından bahsediliyor. Aynı

makalede, Sultan II. Abdülhamit’in, bütün

olumsuzlukları yapıp da isyanın halli için ıslahat yapmaya de il te ebbüs, meyil bile

etmedi i vurgulanıyor. Bu fikrin sahibine

göre Sultan II. Abdülhamit’in yaptı ı tek

ey nifak yaratmaktır.26

Gazetede bunun aksi fikirlere de bazen

yer verilmi tir. Mesela Girit’ten Razi isimli birinin gönderdi i mektupta Avrupa

devletleri geldi inden beri Müslümanların

daha rezil durumda oldu u, Sultan II.

Abdülhamit döneminde daha rahat

oldukları bildirilmektedir.27 Esasen isyanlar

sırasında ve adaya Avrupalı devletler

yerle tikten sonra adadan Müslümanların

katledilmeye ba ladı ı haberlerinin geldi i görülmü tür. Bu konuya daha sonraki

bölümlerde de inilecektir.28 Ancak, bu

mektubun verdi i detay, gazetedeki Sultan

II. Abdülhamit’e dair ele tirilerin ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin sırf padi aha muhalif

durumundan kaynaklandı ını

26 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun-i evvel 1898, No 25, s. 2.

27 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun sani 1899, No 27, s. 3. 28 Bkz. “Osmanlı Gazetesi’ne Göre Girit ve Avrupa Devletleri” bölümü.

dü ündürebilir. Hemen belirtmekte yarar

var ki, Avrupa devletleri adada Rumların

lehinde davranmı tır. Bu durum,

Müslümanların daha da çok eziyet

çekmesine neden olmu tur.

Bu noktada, Sultan II. Abdülhamit’in

Girit’in yönetimine kar ı gerçekten kayıtsız

mı kaldı sorusu da akla gelebilir. Osmanlı

Gazetesi’ndeki bir makalede Girit meselesinin çözümünde Sultan II.

Abdülhamit’in çok pasif kaldı ı

vurgulanmaktadır. Aynı makalede

Padi ahın Girit’i adeta üzerinden attı ına

memnun oldu u belirtilmi tir.29 Adeta bu

fikri destekler ekilde Sultan II. Abdülhamit

hatıralarında, Tesalya’yı30 yeni bir sınır

düzenlemesiyle tam olarak temin etmek için Girit’i Yunanistan’a vermeyi dü ündü ünü

belirtmi tir.31

1897 Osmanlı- Yunan sava ının

sonunda Yunanistan Girit’in muhtariyetini

kabul etmi ve adadan askerlerini çekmi ti.

Devletler muhtar Girit’in yönetimine de sekiz yıl müddetle Yunan Kralı’nın ikinci

29 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun sani 1899, No 27, s. 4. 30 Teselya mevzuu öyle geli mi tir: 1877-1878 Osmanlı- Rus sava ı sonunda düzenlenen Berlin Kongresi’ne Yunanistan da dahil olmak istemi tir. Lakin, bu iste i kabul olmamı tır. Ancak, katıldı ı bir oturumda toprak iste ini, özellikle Girit’i istedi ini dile getirmi tir. Berlin Anla masına konan içeri i belirsiz bir madde ile Yunanistan Osmanlı mparatorlu u’nu görü melere davet etmi ve iste ini dile getirmi tir. Avrupa devletlerinin araya girmesiyle Yunanistan’a 1881 yılında Larissa ve Tesalya’nın bir kısım topraklarını Osmanlı mparatorlu u’ndan almı tır. Detaylı bilgi için bkz. Fahir Armao lu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789- 1914), T.T.K.,Ankara, 1997, s. 555-556.

(8)

o lu Prens George’u getirmeyi

kararla tırmı lardı (21 Aralık 1898).32

Osmanlı Gazetesi’nde Yunan Kralı’nın

o lu olan Prens George’un, Girit’e vali seçilmesinin sorumlusunun, Rusya’nın

güzel hatırını kıramayan Sultan II.

Abdülhamit oldu u savunulmaktadır. Bu

durumun, eninde sonunda Girit’in kaybı

anlamına gelece i vurgulanmaktadır.33

Sultan II. Abdülhamit anılarında Girit’e vali tayini konusunu istemeyerek

kabul etti ini söylemektedir. Sultan II.

Abdülhamit, Rusya ve ngiltere’nin prensi

destekledi ini ve bu durumda hiçbir ey

yapamadı ını vurgulamaktadır.34 Sultan II. Abdülhamit’in dile getirdi i bu çaresizli i,

Osmanlı Gazetesi’nin ço u makalesinde

Sultan II. Abdülhamit’in Girit konusundaki

pasifli i olarak yorumlanmı tır.

Osmanlı Askeri’nin adayı terk etmesi35 ise Osmanlı Gazetesi’nde büyük yankı

bulmu tur. Gazeteye göre, Avrupa

devletlerinin Sultan II. Abdülhamit’e

onaylattı ı bu karar, senelerden beri sürüp

gelmekte olan ark meselesinin bir parçasıdır. Bu durum, ark meselesinin halli

için u ra an ki ilere ders olmalıdır.36 Bu

noktada belirtmek gerekir ki, Avrupa devletlerinin Osmanlı mparatorlu u

32Adıyeke, a.g.e, s.190.

33 Osmanlı Gazetesi, 1 Haziran 1898, No 13, s. 2. 34 Abdülhamit, a.g.e, s. 92.

35 Osmanlı mparatorlu u’nun adayı terk etme sebepleri bir alttaki bölümde açıklanmı tır.

36 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun-i evvel 1898, No 25, s. 2.

aleyhindeki bu tavrı, Sultan II.

Abdülhamit’inde gözünden kaçmamı tır.37

Osmanlı askerinin adadan çekilmesiyle

ilgili gazetenin yaptı ı di er bir yorumda ise Sultan II. Abdülhamit çok a ır bir dille

ele tirilmektedir. “Edepsizin yüzüne

tükürmü ler ya mur ya ıyor demi .

Hakareti rahmetle te’vil eylemi tir. te

askerimiz Girit’ten tard olunuyor. Bakalım Abdülhamit yakında buna da muvaffakiyet-i

ahane diyerek ilan edecek midir?”38

Girit’te bundan sonra ya anacak olan

olayların kökenini Osmanlı Gazetesi

yukarıda ele tirdi i konulara

ba lamaktadır. Ba tan beri tek suçlu Sultan II. Abdülhamit’tir. Gazete alaycı bir dille

ele tirilerini devam ettirecektir. Bunda,

Girit’i kaybediyor olmanın verdi i

üzüntünün de çok etkili oldu unu vurgulamakta yarar vardır. Örne in

gazetenin verdi i bir havadiste deniliyor ki;

Babıâli Girid’i himaye eden dört

devlet-i muazzamaya! Bir beyanname

göndererek Girid gümrü ü memalik

ecnebiye ile Türkiye’den gelen e ya-i ticariyeden aynı miktar resim almakda

devam edecek olursa Türkiye de mukabele-i

bilmislde bulunaca ını bildirmi . Do rusu

Babıâli’nin bu diplomatlı ına söz yok!! ”39

Osmanlı Gazetesi’nin Girit konusuyla ilgili Sultan II. Abdülhamit’i ele tirdi i bir

37Abdülhamit, a.g.e., s. 93.

(9)

di er konu, Sultan II. Abdülhamit’in

stanbul basınında uyguladı ı sansürdür.40 Osmanlı Gazetesi’nde yayınlanan “Bir

Tekzib-i Müdhi ” ba lıklı makalede,

istibdat yanlısı gazeteler olarak

nitelendirilen stanbul gazetelerinin Girit Konusuyla ilgili net davranmadı ı

söylenmektedir. Aynı makalede, bu

gazeteler, cahil ve gaflet halindeki

Müslüman halkın uyutulmasıyla

suçlanmaktadır.41

Sultan II. Abdülhamit’in uyguladı ı sansür, Osmanlı Gazetesi’nin bir ba ka

sayısında da ele alınmı tır. Bu sayıda ise

Girit kelimesinin telaffuz edilmesinin dahi

yasaklandı ı ele tirel bir dille ele

alınmı tır.42

4. OSMANLI GAZETES ’NE GÖRE G R TL MÜSLÜMANLAR

1896 yılından sonra isyanlar nedeniyle

adada köylerden ehir merkezlerine do ru

iç göçlerin oldu u bilinmektedir. Bu göçler

sırasında Hıristiyan ahaliye yabancı güçler

hemen yardım elini uzatmı ken

Müslümanlara sadece yerel yönetim ekmek

40Sultan II. Abdülhamit döneminde, basında çok sıkı bir sansür uygulanmı tır. Örne in gazetelerde yazılması yasak olan kelimeler vardı. Suikast, ihtilal, grev, kanun-i esasi, vatan, hürriyet, Makedonya ve Girit bu kelimelerden bazılarıdır. Bu konuyla ilgili geni bilgi için bkz. Hamza Çakır, Osmanlı’da Basın ktidar li kileri (Azınlık Basını, Türkçe Basın Dı Basın), Siyasal Kitabevi, Ankara, 2002, s. 53; nu ur, a.g.e., s.260.

41 Osmanlı Gazetesi, 15 Kanun-i evvel 1898, No 26, s. 7.

42 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun-i evvel 1898, No 25, s. 2.

yardımında bulunmu tur. ehirlere ta ınan

Müslüman halka Babıâli para yardımında bulunmu sa da bu yeterli olmamı tır. Bu

göçler, Yunanistan’ın ubat 1897’de adayı

i gal etmesiyle hat safhaya ula mı tır.43

Giritli Rumların 1897’den sonra

amaçları, Osmanlı egemenli inin yeniden

kurulmasını engellemekti. Bu amaca

ula mak için ise Rumlar, Müslüman hem erilerini adadan kovup onların

bo alttıkları yerlere Rumları yerle tirme

politikasını uyguladılar.44

Osmanlı Gazetesi’nde verilen bir

haberde, Kafkasya’daki Rumların, Prens

George’a Müslümanlardan bo alan yerlere yerle me talebinde bulundukları ve bunun

Prens George tarafından kabul edildi i

bilgisi verilmektedir.45 Bu havadis,

Rumların Girit’i bir Rum adası haline getirmeye çalı tıklarının delili olması

bakımından önemlidir.

6 Eylül 1898 yılında ngiliz birli i,

a ar toplama yetkisini ele almak üzere

Osmanlı memurlarının görev yaptı ı vergi

dairesine girmeye kalkınca memurların ve Müslüman halkın tepkisiyle kar ıla tı.

Büyük çatı manın ya andı ı olaylara

Kandiye olayları denir. Bu olay, adadan Osmanlı askerinin ve memurunun ayrılı ını

hızlandırdı.46 Girit adasındaki Osmanlı

askerinin varlı ının sona ermesi (Kasım

43 Adıyeke, a.g.e., s. 269. 44 Adıyeke, a.g.e., s. 270-271.

(10)

1898)47, Müslümanlar için tam bir hezimet

oldu. Her ne kadar bölgenin güvenli i Avrupa devletlerine bırakılsa da, Girit valisi

Müslümanları koruyaca ına söz verse de

durum hiç de Müslümanlar açısından iç

açıcı olmadı.

Osmanlı askerinin Girit’ten ayrılı ı,

Türk milli tarihinde esef verici bir tablo

olarak yorumlanmı tır. Özellikle Müslüman ada halkının, bu olay kar ısındaki

üzüntüsünün tarifsizli i kayda de erdir.48

Giritli Müslümanlar, bu hislerini,

çaresizlik içinde telgraflarla gazeteye

bildirmi tir. Bu telgraflardan anla ıldı ı

üzere, Müslüman halk, içinde bulundukları durumdan son derece umutsuzdur. Tek

suçlu görmektedirler: O da, Sultan II.

Abdülhamit’tir.49 “Ah bize kimse merhamet

etmiyor!” ba lıklı Osmanlı Gazetesi’ne gönderilen bir telgrafta “Ey zalim padi ah.

Kalbin müteessir olmuyor mu? Ah hain,

bizim de vatanımızı hevesine kurban

ettin…”50 sözleri Sultan II Abdülhamit’e duydukları sitemin göstergesidir.

47 1898’de Osmanlı askerinin adadan çekilmesiyle Girit, hemen hemen Osmanlı mparatorlu u için kaybedilmi bir vilayet sayılabilirdi. Bundan sonra, adadaki Rumlar bir emri vâki ile adayı Yunanistan’a katmaya çalı mı tır. Bkz. Johann Strauss, Unutulmu Bir Cemaat: Girit Müslümanlarının Abdülhamid Devrindeki, kinci Me rutiyet Devrindeki ve lhaktan Sonraki Faaliyetleri, (XI. Türk Tarih Kongresinden Ayrı Basım), T.T.K., Ankara, 1994, s. 2107. 48 Mâcid, a.g.e., s. 37.

49 Osmanlı Gazetesi, 29 Te rinevvel 1898, No 23, s. 1; Benzer görü ler için bkz. Strauss, a.g.m., s. 2109. 50 Osmanlı Gazetesi, 29 Te rinevvel 1898, No 23, s. 1.

Girit’in içine dü tü ü halin en büyük

suçlusunun Sultan II. Abdülhamit oldu unu savunan Giritli Müslümanlar, tepkilerini

ona muhalefet ederek göstermi lerdir. Öyle

ki, Giritli bazı Müslüman çevreler arasında

hürriyetçi ve me rutiyetçi fikirler bundan dolayı artmı tır.51

Bu dönemde, Giritli Müslümanların,

Hıristiyanlar tarafından eziyet gördükleri bilinmektedir. Bu durum hemen hemen her

makalede vurgulanmaktadır. Özellikle

Rumların Müslümanların mal ve mülklerine

tecavüz ettiklerine de inilmektedir.52

Osmanlı Gazetesi’nde, Rumların

Müslümanların gözleri önünde üzümlerini

ve zeytinlerini kesip sattıkları haber

verilmi tir.53

Yine Osmanlı Gazetesi’nin verdi i bir

habere göre, Girit’te üç Müslüman, Rumlar tarafından öldürülmü tür.54 Bir ba ka

haberde ise, adada can güvenli inin dahi

kalmadı ı belirtilmi tir. Halpa kasabasında

16–17 ya larındaki bir genç kızın Rumlar tarafından kaçırıldı ı verilen haberler

arasındadır.55

Osmanlı Gazetesi’nde verilen bu

haberlere ek olarak, Rumların Girit

adasındaki Müslüman halkı yapmadıkları

bir suçtan ötürü yargıladıkları

bilinmektedir. Rumların sokaktaki

51 Strauss, a.g.m., s. 2108.

(11)

köpeklere “Mehmed, Hasan” gibi isimler

taktı ı vurgulanması gereken di er bir husustur. Ayrıca, Rumların Ramazan

ayında zorla Müslümanlara arap içirdi i de

savunulan iddialar arasındadır.56

Müslümanların, bu kötü halden

kurtulmak için bir takım faaliyetlerde

bulundu u bilinmektedir. Örne in; 1898

Eylülünde Kandiye’deki Müslümanların eski köylerine yerle mek için Babıâli’ye ve

hükümet-i muazzamaya defalarca müracaat

ettikleri fakat, isteklerine cevap verilmedi i anla ılmaktadır.57

Avrupalı devletler, ehir merkezlerine

yı ılan ve fakirlikle bo u an bu Müslüman halkın isteklerini Osmanlı imparatorlu u’na

kar ı kullanmı tır. Öyle ki, Osmanlı

askerleri adaya terk ederse Müslümanların

bu taleplerinin kar ılanaca ını

vurgulamı lardır. Kasım ayı içinde Osmanlı

askerinin adayı terkinden sonra

Müslümanlılar köylerine güvenli bir ekilde

yerle tirilmeye ba landı ında ise ehirlerde, sahillerde ya amaya ba layan Müslümanlar

çoktan Anadolu’ya göç etmeye

ba lamı lardı.58

Müslümanlara ve Osmanlı

mparatorlu u’na bu ekilde aleyhte davranan Avrupa devletlerinin bu kararı,

56 Mâcid, a.g.e., s. 43.

57 Osmanlı Gazetesi, 15 Eylül 1898, No 20, s. 8. 58 Adıyeke, a.g.e, s. 270.

Osmanlı Gazetesi’nde “Avrupalıların tarihi

alı kanlı ı” olarak yorumlanmı tır.59

Adada güvenli i sa lamak için

bulunan Avrupa devletlerinin ise Rumların zulmüne göz yumdu u iddia edilmektedir.60

Özellikle, ngiliz askerlerinin Müslümanlara kar ı kendi dinda larını

korudu unun haberi verilmektedir.61

Londra’dan Osmanlı Gazetesi’ne

gönderilen isimsiz bir mektupta Girit’teki felakete sebep olanların ngilizler oldu u

iddia edilmi tir. Zira bu mektuba göre,

ngiliz askerler Müslüman halkın üzerine

kur un ya dırmaktadır.62

Osmanlı Gazetesi’nin bir ba ka

haberine göre ise, ngilizlerin talebi üzerine

otuz dokuz Müslüman evi “sahiplerine ”yıktırılmı tır.63 Özellikle ngiliz i gali

altındaki yerlerde, Müslüman halk di er

yelere oranla dana çok zulüm görmü tür. Öyle ki, buralardaki halk tarlasına bakmak

için evinden çıkamamaktadır. Bunu yapsa

dahi evine sa dönememektedir.64

Osmanlı Gazetesi’nde yayınlanan

“Mülahaza” isimli bir makaleden

anla ıldı ı üzere, Yunanistan askerleri de Müslümanlara zulüm etmektedir. Böylece,

Yunan askerleri Osmanlı Gazetesi’nin

yorumuna göre, Osmanlı imparatorlu u’yla

(12)

yaptıkları sava taki yedikleri kur unların

acısını çıkarmaktadır.65

Osmanlı Gazetesi, Avrupa

devletlerinin Girit’te güvenli i

sa lamamasıyla ilgili Berlin’de yayınlanan

bir gazetenin haberine yer veriyor. Bu

habere göre, iki senedir Girit’te bulunan ve

karı ıklı ı önlemekle görevli olan

devletlerin görevini yerine getirmeyip aksine karı ıklı ı fazlala tırdı ı

savunulmaktadır.66

Bütün bu veriler gösteriyor ki, adada

tam bir terör havası vardır. Müslümanların

maddi ve manevi ezilmelerine Rumlar

kadar bazı Avrupa devletleri de sebep olmaktadır. Giritli Müslümanların bu

duruma çare olarak yaptı ı ise adadan

hicret etmek olmu tur.

Osmanlı Gazetesi, Müslümanları Girit

adasından hicretini son derece olumsuz kar ılamı tır. Her fırsatta, Müslümanlara

hitaben yazdıkları makalelerde yaptıklarının

yanlı oldu unu vurgulamı tır. Gazetenin

yer verdi i bir haberde u cümleler

geçmektedir: “Size malınızı, yurdunuzu terk etmeyin dedik, dinlemediniz. Yazıklar

olsun! Giritli Müslümanlar mülklerini,

servetlerini terk ederek celladları olan bir

hükümetin altına girdiler.”67

Osmanlı Gazetesi’nin Müslümanların göçüne kar ı çıkma nedenlerinden biri

65 Osmanlı Gazetesi, 1 Temmuz 1898, No 15, s. 2. 66 Osmanlı Gazetesi, 15 Eylül 1898, No 20, s. 8. 67 Osmanlı Gazetesi, 1 Haziran 1899, No 41, s. 7.

Müslüman nüfusun adadan ayrılmasıyla

Girit’in daha kolay kaybedilece ini dü ünmesidir. Di eri ise, Müslümanların

göç ettikleri yerde daha kötü duruma

dü ecekleri kaygısıdır.68 Bu son

dü üncenin, ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin

Sultan II. Abdülhamit’e olan

muhalefetinden kaynaklandı ı

anla ılmaktadır.

Osmanlı Gazetesi, Müslümanların göç

etmesinin en büyük te vikçisi olarak Sultan

II. Abdülhamit’i görmektedir. Gazete, Hanya ve Resmo’daki halkın hicretinin

te vikçisinin Sultan II. Abdülhamit

oldu unu hissettiklerini belirtmektedir.

Zira, bu iddiaya göre Girit’ten göç eden

Müslümanlar adada uygulanacak olan Kanun-i Esasi’yi ö renmeyecek ve böyle

bir yönetim ekliyle ilgilenmeyecektir.69

Yine “Giritlilere htar” ba lıklı bir

makalede Giritli Müslümanlara öyle bir

ö ütte bulunuluyor: “Hicret etmeyin size

hicret etmeniz için hafiye gönderen

Abdülhamit’in, Prens George’dan daha bed muamelede bulunaca ını tenim ederiz”70

Osmanlı Gazetesi’nin bu görü lerinin

aksine, Osmanlı mparatorlu u’nun

göçlerle adadaki kültürel ve sosyal etkinin yok olaca ı endi esi ile göçleri engellemeye

çalı tı ı yönünde de görü ler vardır. Bu

görü ler neticesinde, Babıâli tarafından

(13)

Giritli muhtaç Müslümanları ekonomik

yardımda bulunmak, adaya geri dönen göçmenlere mallarının ba ına dönmek

artıyla tazminat ödenmesi gibi göçü

engelleme çalı maları yapılmı tır.71

Giritli muhacirlerin Anadolu’ya

göçünden sonra Babıâli’nin onlara yer

bulma sorununu ya andı ı göze

çarpmaktadır. Bu durumdan en çok etkilenen ise yine muhacirler olmu tur.

Osmanlı Gazetesi’ne göre Giritli

Müslümanların göçten sonra ya adıkları ilk

sorun, gittikleri yerdeki halkın onları

istememesi olmu tur. Örne in, Manastır’a

göç eden bir grup Giritli Müslüman, Manastır ahalisi tarafından istenmemi tir.72

Osmanlı Gazetesi’nin bazı sayılarından edinilen bilgiye göre, Girit’ten göç eden

Müslümanlar genellikle Selanik, zmir,

Konya ve Mersin üzerinden Mara ’a yerle tirilmi tir.73

Gazetede sık sık üzerinde durulan

konulardan biri de muhacirlerin sefil durumudur. Önceleri zmir’e yerle tirilen

muhacirlerin, Konya ve Mara ‘a nakil

edilmeye ba laması söz konusu olmu tur. Sultan II. Abdülhamit’in bu faaliyetinin

sebebi, Girit’teki Kanun-i Esasi ile gözü

açılan bu ki ilerin zmir’de ticaretle u ra ıp

zenginle ece i ve e itimli evlatlar

71 Adıyeke, a.g.e., s. 272.

72 Osmanlı Gazetesi, 15 ubat 1899, No 30, s. 7. 73 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanunievvel 1898, No 25, s. 7; 29 Te rinevvel 1898, No 23, s. 6; 15 Nisan 1899, No 34, s. 5; 1 Eylül 1899. No 43, s. 7.

yeti tirecek olmalarından duydu u endi e

olarak açıklanmı tır. Dolayısıyla, Osmanlı Gazetesi’nin iddiasına göre, Sultan II.

Abdülhamit bu Müslümanları mahvetmeye

çalı maktadır.74

Bu görü le aynı do rultuda olan bir

ba ka makalede ise Giritli Müslüman

muhacirlerin çorak, kurak bir araziye

yerle tirildi inden bahsediliyor. Gazetenin yorumuna göre gözleri açılan bu Giritli

Müslümanlar, di er Müslüman ahaliye ibret

olması için cezalandırılmaktadır. Ayrıca,

aynı makalede Sultan II. Abdülhamit’in, muhacirlere vermesi gereken ihtiyaç

paralarının çok azını verdi i

belirtilmektedir.75

Bahsi geçen gazetenin bir sayısında,

Kafkasya’daki Ermenilerin Girit’teki

Müslüman halktan bo alan yerlere yerle mek için Rusya ile görü tü üne dair

haber verilmektedir.76 Bu konuyla ilgili

ba ka bir bilgiye rastlanamamı tır.

5. OSMANLI GAZETES ’NE GÖRE G R T VE AVRUPA DEVLETLER 77

74 Osmanlı Gazetesi, 15 Nisan 1899, No 34, s. 5. 75 Osmanlı Gazetesi, 15 A ustos 1899, No 42, s. 6; Adıyeke ise Babıâli’nin Girit’ten gelen muhacirler için onlara ev yapmak, ekonomik destek sa lamak gibi faaliyetlerde bulundu unu vurgulamaktadır. Geni bilgi için bkz. Adıyeke, a.g.e., s. 273- 274. 76 Osmanlı Gazetesi, 15 A ustos 1899, No 42, s. 6. 77Avrupa devletlerinden kasıt ngiltere, Rusya, talya

(14)

Osmanlı mparatorlu u’nun sınırları

içinde ortaya çıkan ve do rudan Yunanistan ile Osmanlı mparatorlu u’nun ili kilerini

etkileyen Girit buhranı kar ısında, ark

Meselesi’nin bir parçası olması ve

Avrupa’da henüz belirmeye ba layan genel barı ı tehlikeye dü ürmesi nedeniyle, büyük

devletler Türk-Yunan sava ı öncesine kadar

ortak hareket ettiler (1897).78 Bunda,

Osmanlı mparatorlu u üzerindeki

çıkarlarının çatı masının büyük etkisi olmu tur.

Esasen, XVIII. yüzyıldan itibaren batı

kar ısında sürekli gerileyen ve toprak

kaybeden Osmanlı mparatorlu u’nun

Do u Rumeli, Balkanlar ve Adalar üzerinde

yaratılan çıkar çatı malarının içinde Girit’in de yer alması kaçınılmazdı. Ancak,

herhangi bir devletin bu bölgeye egemen

olarak di erine oranla avantajlı duruma

geçmesi, Avrupa’daki hassas dengeleri bozaca ından, Girit sorunu çözüme

kavu turulmaksızın sürekli gündemde

tutuldu.79 Bu politika gere i Avrupa

devletleri a a ıda anlatılan faaliyetlerde bulunmu lardır.

Avrupa Devletleri 1897 Türk-Yunan sava ında, Yunanistan’ı Osmanlıya kar ı

istemektedir. Bu noktada tarihi emellerinden ötürü Rusya ile çatı maktadır. Fransa ise ngiltere’nin Akdeniz’de güçlenmesini istememektedir. Bir de Fransa, Almanya- Osmanlı mparatorlu u yakınla masına kar ı 1894’te Rusya ile diyaloga girmi ti. Ayrıntılı bilgi için bkz. Armao lu, a.g.e., s. 556-558; Adıyeke, a.g.e., s. 229- 235.

78 Adıyeke, a.g.e., s. 227. 79 Özgen, a.g.e., s. 91.

yalnız bırakarak Yunanistan’ı barı

ortamını bozdu u için cezalandırdı. Fakat, sava sona erdikten sonra, Avrupa

devletleri Yunanistan’ın yenilgisini tarihi

bir kazanca dönü türdüler.

Avrupa devletlerinin, 1897 Osmanlı –

Yunan sava ındaki bu tutumları, bu sava ın

bir Türk – Yunan sava ı olmaktan ziyade,

Yunanistan’ı kurtarmak, ya atmak ve

büyütmek amacını ta ıdıklarını

göstermektedir.80

Öyle ki, Avrupalı devletler, Girit

adasının muhtariyeti Yunanistan’a kabul

ettirilmeye çalı ılırken, adaya vali olarak

yukarıda da belirtildi i gibi Yunan Kralı’nın o lunu George’u atamı lardı.

Onların bu tavrı, Girit’in Yunanistan’a

katılması sürecindeki tavizkârlıklarının en

güzel göstergelerindendir.81

Avrupa devletlerinin Prens George’yu vali yapma kararına Osmanlı Gazetesi

büyük bir tepkiyle yakla mı tır.82 Gazetede

bu durum, Rusya’nın Osmanlı

mparatorlu u üzerindeki emellerini

gerçekle tirmek için bir vesile olarak yorumlanmı tır.83

Sultan II. Abdülhamit’in, Yunan

Kralı’nın o lunun atanmasına kar ı çıktı ı

80 Metin M. Hülagü, ”1897 Osmanlı – Yunan Sava ının Sosyal, Siyasal ve Kültürel Sonuçları”, Osmanlı, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, C. 2, s. 317.

81 Mâcid, a.g.e., s. 22.

82 Osmanlı Gazetesi, 15 Te rinevvel 1900, No 70, s. 8.

(15)

bilinmektedir. Osmanlı Gazetesi’nin verdi i

bir habere göre Sultan II. Abdülhamit Rusya’nın Prens George’yu vali yapma

teklifine u ekilde yanıtlamı tır:

Rusya’nın teklifini kabul edemem.

Çünkü milletin arzusuna do rudan do ruya muhalif oldu u gibi Girid’in Yunan’a

ilhakına pek a ikâr bir teklif demektir, bu

teklif hissiyat-ı milliyeye ve Türkiye’nin istiklal ve tamamiyetine hasm-ânedir ki,

hatta heyet-i vükelaya bile havale

edemem.”84

Sultan II. Abdülhamit’in Rusya’ya

verdi i bu cevap, Osmanlı Gazetesi’nin

yayın hayatı boyunca çok nadir olarak yaptı ı faaliyetlerden birine, bu cevabından

ötürü Sultan II. Abdülhamit’i tebrik

etmesine neden olmu tur.85

Ancak, bu dü üncelerine ra men

Sultan II. Abdülhamit Avrupa devletlerinin istedi ini yapmak zorunda kalmı tır. Sultan

II. Abdülhamit hatıralarında, söylenileni

yapmaktan ba ka çaresinin olmadı ını

vurgulamı tır.86 Sultan II. Abdülhamit’in

dile getirdi i bu çaresizli i, onun Osmanlı Gazetesi tarafından ele tiri oklarına maruz

kalmasına sebep olmu tur.87

1897’deki sava ın sonrasında Avrupalı

devletlerin Yunanistan’ı korudu unu

gösteren bir ba ka delil ise udur: Sava

84 Osmanlı Gazetesi, 1 Mart 1898, No 7, s. 4. 85 Aynı yer.

86 Abdülhamit, a.g.e., s. 92.

87 Osmanlı Gazetesi, 1 Haziran 1898, No 13, s. 2.

sonrasında Yunanistan, Osmanlı

mparatorlu u’na dört milyon Osmanlı altını sava tazminatı ödeyecekti. Ayrıca,

sava tan zarar görenlere de yüz bin lira

ödeyecekti. Ancak, Yunanistan’ın tazminatı

ödememesi için Fransız elçisi Babıâli’ye unları demi tir:

Babıâli’nin ileri sürdü ü teklifler

uygulanamaz. Çünkü, Yunan halkı Devlet’i Aliyye’nin i gal etti i yerlere tekrar

dönmedikçe, sermaye sahipleri Yunanlılara

güvenemediklerinden, fazlaca borç

vermeyecektir. Bu sebeple, Devlet-i Aliye

i gal etti i yerleri tahliye etmelidir. Ve ancak, bunun üzerine Devlet-i Aliyye

Avrupalı sermaye sahipleriyle borçlanma

akdine giri ebilecektir. Bu borçlanma Yunanlılardan alaca ı tazminat parasına

kar ılık gösterilecektir. Yoksa Yunanlı

zü ürt oldu undan tazminat parasını

ödemesinin ihtimali yoktur.88

Avrupa devletlerinin, adada huzuru

sa lama amacıyla bulundu u sıralarda da amaçları Yunanistan’a katılmak olan

Rumların lehine faaliyette bulunduklarını

daha önce belirtmi tik. syan ortamında bir

Rumun bir Müslümanı öldürmesine ses çıkarmayıp bir Müslümanın bir Rumu

öldürmesi halinde kıyametler koparmaları

buna örnektir.89

Avrupa devletleri, bu bölgede bir

karı ıklı ın çıkmasını uygun görmedi i için

(16)

mevcut durumun korunması taraftarı

oldular. Ama, bir taraftan da Yunanistan’a

Girit’in ilhakı sürecinde zaman

kazanmasını sa ladılar.90 Avrupa

devletlerinin Girit ile ilgili bu tavrını gören

Yunanistan, Girit’in ilhakı sürecinde daha rahat hareketlerde bulunmu tur.

Avrupa devletlerinin Girit konusunda

Yunanistan lehinde karar vereceklerini biliyor olmanın verdi i rahatlıkla olsa

gerek, Giritli Rumların, Yunanistan’a

ilhakla ilgili zaman zaman Avrupa devletlerine ba vuruda bulundukları

bilinmektedir. Bu konuda, Prens

George’nin faaliyetleri dikkat çekmektedir.

Osmanlı Gazetesi’nden edindi imiz

bilgiye göre, Prens George, de i ik

zamanlarda Girit’in Yunanistan’a ilhakının

sa lanması için Avrupa’ya seyahatler düzenlemi tir.91 Bu seyahatlerin amacı,

bazen Prens George tarafından Avrupa

devletlerinin hamili i altına girme talebinde

bulunma olarak açıklanarak çarpıtılmı tır.92

Osmanlı Gazetesi, Girit ile ilgili

Avrupa devletlerinin faaliyetlerini ark

meselesinin bir parçası olarak

90 Adıyeke, a.g.e. s. 228.

91 Osmanlı Gazetesi, 15 Kanun-i evvel 1900, No 74, s. 8; 15 Nisan 1901, No 82, s. 4; 15 Eylül 1901, No 92, s. 7; 15 Eylül 1904, No 138, s. 3.

92 Osmanlı Gazetesi, 15 A ustos 1902, No 110, s. 8; Prens George Yunanistan’a ba lanma iste ini sürekli gündeme getirmi tir. Mesela, 26 Nisan 1899 Girit milli meclisinin açılı töreninde meclisin açılı ını Yunan Kralı adına yaptı ını söylemi tir. Meclis binasının önünde Yunan bayra ını astırıp, meclis kürsüsünün arkasına Yunan Kral ve Kraliçesi’nin resimlerini astırmı tır. Bkz. Mâcid, a.g.e., s. 66-67.

yorumlamı tır.93 Gazete özellikle Rusya’nın

Osmanlı mparatorlu u’nu güçsüzle tirerek kendi avuçları içine alma politikası

güttü ünü dikkat çekmektedir.94

Osmanlı Gazetesinde yayınlanan bir

ba ka makalede ise ngiltere’nin Giritli sefil

halka yardım bahanesiyle Rus politikasına

benzer bir politika takip etti ini

savunmaktadır. Fransa ise Rus politikasına çoktan rıza göstermektedir. Avusturya

meydana gelen olayları gelecekte kendi

selameti açısından tehlikeli gördü ünden

endi elidir. talya bir dama ta ı gibi oyuncuların maharetine ba lı olarak hareket

etmektedir. Osmanlı mparatorlu u’na tek

dostça davranan devlet ise Almanya’dır.95

Bu sırada Almanya Ba dat demiryoluyla ilgilenmektedir.

Almanya’nın adayı terk etmesi ve 1897 sava ı sonrası II. Wilhelm’in stanbul

ziyareti Osmanlı-Alman dostlu unu iyice

peki tirmi tir.96

Girit adasında muhtariyet kurulduktan

sonra, adadan askerlerini çeken ve bundan

sonra tarafsızlı ını belirten iki devlet Almanya ve Avusturya’dır. Büyük devletler

bu iki devletin yakla ımını, aralarında

çözümü engelleyici tek unsur olarak

93 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun-i evvel 1898, No 25, s. 2.

(17)

görmü ve ilhakın ertelenmesinden

Almanya’yı sorumlu tutmu tur.97

Osmanlı Gazetesi, sürekli ele tirdi i

Avrupa devletlerinin faaliyetlerine kar ı halkı bilinçlendirmeye çalı mı tır.98

Osmanlı Gazetesi’nde, ço u makalede de

Sultan II. Abdülhamit, Avrupa devletlerinin

sözünden çıkmamak ve Avrupa devletlerine

kar ı pasif kalmakla suçlanmı tır.99

Osmanlı Gazetesi, emperyalizm konusunda açık ve kesin bir tavır

alabilmi tir. Bu tavrın geli mesinde Girit

isyanlarındaki Avrupa devletlerinin bahsi

geçen faaliyetleri büyük etki yapmı tır.100

6. OSMANLI GAZETES ’N N G R T KONUSUNU HALKA ANLATMA POL T KASI

Osmanlı Gazetesi ilk sayısında, halkın olup bitenleri anlaması ve kendilerini halka

daha iyi anlatabilmek için duru bir dil

kullanacaklarını vurgulamı tır.101 Girit

konusunu ele alırken de bunu uygulamaya

çalı mı tır. Gazete, Girit ile ilgili haber verme i ini yaparken, bir taraftan da

dönemin hükümdarı olan ve imparatorlu un

kötü durumundan sorumlu tuttukları Sultan II. Abdülhamit’i ele tirmeyi de ihmal

etmemi tir.

97 Adıyeke, a.g.e, s. 237.

98 Osmanlı Gazetesi, 15 ubat 1899, No 30, s. 5. 99 Osmanlı Gazetesi, 1 Haziran 1898, No 13, s. 2. 100 Tevfik Çavdar, Türkiye’nin Demokrasi Tarihi (1839-1950), mge Kitabevi, Ankara, 1995, s. 70. 101 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun-i evvel 1897, No 1, s. 1.

Öncelikle Osmanlı Gazetesi, basının

elinde bulundurdu u gücü kullanarak Giritli Müslümanların davranı larına yön vermek

istemi tir. Buna örnek olarak, Girit’ten

hicret eden Müslümanları göç etmemeleri

konusundaki uyarıları verilebilir.102

Osmanlı Gazetesi, yine elinde

bulundurdu u basının gücünü kullanarak,

Osmanlı mparatorlu u’nda ya ayan

Müslümanların Girit konusuyla ilgili

kayıtsız kalmalarını engellemeye

çalı mı tır. Örne in, “ zzet-i nefisten eser kalmadı” ba lı ını ta ıyan bir makalede

öyle denilmektedir:

“Abdülhamit hain bir padi ah ve zalim bir halifedir. Bu anla ıldı. Ya ulema-yı

slam nerede? Girit’teki dinda larımızın

imdadına niçin yeti mezler. Koca âlem-i

slamiyet’te be on bin lira iane toplamaz mı? slam ecnebilere avuç açıyor. Bizde her

tarafta o Müslümancasına izzet-i nefisten

eser kalmadı. ”103

Bir ba ka makalede ise, Girit

konusunda bilgi verildikten sonra “ne

zamana kadar bu zulümlere

katlanacaksınız?” diye Müslümanlara

seslenilmektedir. E er Girit konusunda ses

çıkarılmaz ise aynı olayın kendi ba larına gelece i iddia edilmektedir.104

102 Osmanlı Gazetesi, 1 Eylül 1899, No 43, s. 8. 103 Osmanlı Gazetesi, 1 Kanun-i evvel 1898, No 25. s. 5.

(18)

Osmanlı Gazetesi’nin Girit isyanlarını

kullanarak propagandasını yaptı ı bir ba ka nokta ise halka, kendilerinin ne kadar

e itime ihtiyaçlarının oldu unun sürekli

hatırlatılmasıdır. Bahsi geçen fikirlerin

i lendi i makalelerde, gazete tek kurtulu

yolunun e itimden geçti ini

vurgulamaktadır.

Bu konuyla ilgili “Alakadar Olanlara bret” ba lıklı bir makalede Girit’te ya ayan

Müslüman halkın içler acısı durumundan

bahsedildikten sonra, Giritli Müslümanlara ö üt verilmektedir. Zulüm gören bu halkın

cahillikten sefil halde oldu u

vurgulandıktan sonra “bari çocuklarınızı

e itin” denilmektedir. Aynı makalede bu

durum, Makedonya ve sair mahallerde bulunan Müslümanlara ibret olarak

gösterilmektedir.105

Bu noktada dikkatimizi çeken husus,

Osmanlı Gazetesi’nin halkı etkileme

konusunda de i ik yollar denemesidir.

öyle ki; gazete, bir konuda kendi dü üncesine uygun fikirler a ılamaya

çalı madan önce hep halkın kötü durumuna

vurgu yapıp ondan sonra fikirlerini

savunmaktadır. Örne in, son verdi imiz örne i ele alırsak görürüz ki; önce Giritli

Müslümanların kötü hali uzun uzadıya

anlatılmı daha sonra asıl söylenmek istenilenlere de inilmeye ba lanmı tır.

Burada verilmek istenen mesajın, sadece

Giritli Müslümanlar için de il zaman

105 Osmanlı Gazetesi, 15 ubat 1899, No 30, s. 2.

zaman isyan faaliyetlerinin görüldü ü

Makedonya ve sair bölgeleri de kapsadı ı vurgulanmı tır. Böylece, daha geni

kesimlere, bölgelere ula ılmak istenmi tir.

Osmanlı Gazetesi’nin bütün sayıları

incelendi inde, bu yöntemin sürekli kullanıldı ı görülmü tür.

Girit konusuyla ilgili Osmanlı

Gazetesi, yaptı ı propagandalarla halkı Sultan II. Abdülhamit’ten ayrı hareket

etmeye te vik etmi tir. Örne in, Girit

konusunun ele alındı ı bir makalede yer alan u cümleler kayda de erdir:

“Yıldızı, Yıldızlılara bırakalım. Onlar

hak yola gelmezler. Hepimizin maksadı bir mi? E er böyle ise u sözün icrasına

çalı malıyız: Türkler harekete geçmeli,

gelmiyorlar ise getirilmeli. Her kavm-i

Osmaniye’nin ıslahat isteyenleri bunu birinci vazife bilmeli. Zira, bizde bir

kıyamın ön aya ı Türkler olamaz ise

muvaffakiyet elde edilemez. ”106

Yukarıda belirtti imiz gibi Osmanlı

Gazetesi, Girit isyanlarını da kullanarak

dönemin hükümdarı Sultan II. Abdülhamit’i sürekli ele tiri gündemlerinde tutmu lardır.

Özellikle imparatorlukta ya ayan halkın,

yönetime kar ı tepkide bulunmasını sa lamaya ya da bu fikri onların beynine

Girit isyanlarını kullanarak yerle tirmeye

çalı mı tır. Giritli muhacirlerin durumunun

anlatıldı ı bir makalede buna güzel bir

(19)

örnek vardır. Makalenin yazarı unları

söylemektedir:

Fesuphanallah…. Bizim bu

hükümetten hesap sormamak gibi her

fenalı ın sebebi olan miskinli imiz daha ne

kadar sürecek?”107

Bu sözler, ttihat ve Terakki

Cemiyeti’nin Kanun-ı Esasi özlemini dile

getirmesi bakımından kayda de erdir.

Hesap sormak konusu, halkın

bilinçlendirilmesi ve Sultan II.

Abdülhamit’in tahttan indirilerek Kanun-i

Esasi’nin tekrar yürürlüye konması olarak

de erlendirilmelidir. Aynı zamanda bu,

konuyu halka mal etmenin gere i olarak görülmelidir.

7. SONUÇ

Akdeniz’de önemli bir mevkide bulunan ve Osmanlı mparatorlu u ile

Venedik arasında uzun mücadelelere sebep

olan Girit adası, 1715’te Venedik’le kesin

olarak ba ları koparıldıktan sonra Osmanlı

mparatorlu u’nun hâkimiyeti altına girdi.

Osmanlı mparatorlu u’nun vilayeti olan Girit adası, ho görünün hâkim oldu u

bir ekilde yönetilmi tir. Ço unlu unu

Rumların olu turdu u yerli halka, herhangi

bir baskı uygulanmamı tır.

Osmanlı mparatorlu u güç

kaybetmeye ba ladıktan sonra milliyetçilik

fikirleri yayan Fransız htilali’nin de

107 Osmanlı Gazetesi, 29 Te rinevvel 1898, No 23, s. 6.

etkisiyle imparatorluktaki farklı etnik

gruplarda isyan hareketleri görüldü. Ba ımsız bir devlet kurmayı amaçlayan bu

etnik gruplar arasında Yunanlılar da vardı.

Osmanlı mparatorlu u’nun güçsüz

halinden fayda sa layaca ını dü ünen Avrupa devletleri de bu dönemde i

ba ındaydı. Avrupa devletlerinin özellikle

Rusya’nın deste iyle Yunanistan, 1828–

1829 Osmanlı-Rus sava ı sonunda

imzalanan Edirne Anla ması ile

ba ımsızlı ını kazandı. Girit isyanları da

bütün bu sayılan faktörlerden sonra sıklı ını

ve iddetini artırdı. Giritli Rumların

isyanlarında, topraklarını geni letmek isteyen Yunanistan’ın büyük bir etkisi

vardır.

Girit’te zaman zaman ya anan

isyanları önlemek amacıyla vilayetin

yönetiminde önemli serbestlikler sa lansa

da bu, amaçları Yunanistan’a ba lanmayı amaçlayan Giritli Rumları isyan etmekten

alıkoymadı. Bu isyanların iddeti, iki

devleti 1897 Osmanlı-Yunan Sava ı’na

götürdü.

Bu sava ta Osmanlı mparatorlu u’nun

üstünlü ü olmasına ra men, Babıâli, Avrupa devletlerinin Yunanistan lehindeki

tavırları nedeniyle, Yunanistan’a hak etti i

anla ma artlarını imzalatamadı. Üstelik bu sava sonunda Girit adası muhtariyetini

kazandı. Yönetici olarak ise Yunan

Kralı’nın o lu Prens George Avrupa

(20)

sonraki Osmanlı mparatorlu u’nun

adadaki hâkimiyetinin simgesel oldu u söylenebilir.

Dönemin padi ahı Sultan II.

Abdülhamit’e muhalefetiyle bilinen ve

yayın hayatına 1897 yılında ba layan

Osmanlı Gazetesi, bu olayları iki ana

eksende ele almı tır.

Bunlardan birincisi, imparatorluktan

kopu amacıyla çıkan Girit isyanları ark meselesinin bir parçası olarak görülmü tür.

Özellikle, adadaki Avrupa devletlerinin

Rumlar lehindeki tavrı, gazetenin bu

saptamayı yapmasında etkili olmu tur.

Kopu ları önlemek için ise önerilen, saraydan ayrı olarak ıslahat isteyen ki ilerin

olu turdu u grubun ortak hareket etmesidir.

Bahsedilen grubun, Babıâli’ye muhalif olan

ttihat ve Terakki Cemiyetini i aret etti i a ikardır.

Bunlardan ikincisi, Sultan II.

Abdülhamit’in imparatorluktaki kötü

yönetimini vurgulamaktadır. Sultan II.

Abdülhamit’in, Girit’in yönetimiyle yeteri

kadar ilgilenmeyip isyanlara sebep olması, Avrupa devletlerinin sözünden çıkamayıp

olaylar kar ısında çok pasif kalması, çare

olarak ıslahat yapılması gerekirken buna e ilinmemesi, kötü haldeki Giritli

Müslümanlara bir halife olarak gerekli

yardımın yapılmaması gibi iddialarla

ele tirildi i görülmektedir. Özellikle,

Giritli Müslümanların kötü hali gazetede

uzun uzun anlatılmı ve sorumlu olarak

Sultan II. Abdülhamit görülmü tür.

Burada vurgulanması gereken nokta,

Girit isyanlarının, Sultan II. Abdülhamit padi ah olmadan önce de var oldu unun,

Osmanlı Gazetesi’nin gözünden kaçıyor

olmasıdır. Girit’teki ya anan olayların

Osmanlı mparatorlu u’nun ugra ması

gereken kaçınılmaz olaylar oldu u gerçe i yadsınarak, gazete tarafından sadece Sultan

II. Abdülhamit’in yönetim tarzı ele tirilmi

ve suç yönetimde bulunmu tur.

Yine vurgulamakta yarar vardır ki,

ada, bunca ele tiriye kar ın ttihat ve

Terakki Cemiyeti’nin yönetimde oldu u bir dönemde Balkan Sava ları sonrasında 30

Mayıs 1913’te imzalanan Londra

Anla masının dördüncü maddesine göre

büyük devletlere teslim edildi. 14 Aralık 1913’te ada, Yunanistan’a ba landı.

Sonuç olarak diyebiliriz ki, Girit

isyanlarını, Osmanlı Gazetesi, Sultan II.

Abdülhamit’e kar ı bir ele tiri malzemesi

olarak kullanmı tır. Her ne kadar bu koyu

ele tirilerin arkasında bir toprak parçasının kaybedilmesinin verdi i sıkıntılı durum

oldu u dü ünülse de, asıl etkenin Osmanlı

Gazetesi’nin yönetime kar ı olan

muhalefeti oldu unun belirtilmesi gerekir.

Gazete, halktan gelen mektupları da yayınlarında kullanarak halkın deste ini

aldı ını vurgulamı tır. Girit isyanlarını

(21)

çözümünde pasif kalan padi ahın bir kenara

itilip” vatanın da ılmaktan kurtulmasını isteyen halkın çözüm için birle ip bir eyler

yapması gere i vurgulanmı tır. Cemiyete

göre yapılabilecek olan tek ey, ttihat ve

Terakki Cemiyeti’nin hararetle savundu u Kanun-i Esasi’nin ilanıdır. Girit

isyanlarının da ancak bu ekilde son

bulaca ı fikri ise gazetenin ana hareket

noktası olmu tur.

Girit isyanları, Sultan II.

Abdülhamit’in “baskıcı” yönetimine kar ı Me rutiyeti savunan ttihat ve Terakki

Cemiyeti için ‘Neden me ruti idare’

sorusunun cevabı, Osmanlı

mparatorlu u’ndan toprak kapmak isteyen

devletler için ise bir velinimet idi.

8. KAYNAKLAR

Abdülhamit, Sultan.(1987). Siyasi

Hatıratım. stanbul: Dergah

Yayınları.

Adıyeke, Ay e Nükhet.(2000). Osmanlı

mparatorlu u ve Girit Bunalımı (1896 - 1908). Ankara :T.T.K.

Ak in, Sina. (2001). Jön Türkler ve ttihat

ve Terakki. stanbul : mge

Kitabevi.

Altunda , inasi. (1997). “Mehmet Ali

Pa a”, slam Ansiklopedisi.

Eski ehir: M.E.B.

Armao lu, Fahir. (1997). 19. Yüzyıl Siyasi

Tarihi (1789- 1914). Ankara: T.T.K.

Çakır, Hazma. (2002) Osmanlı’da Basın ktidar li kileri (Azınlık Basını,

Türkçe Basın Dı Basın). Ankara:

Siyasal Kitabevi.

Çavdar, Tevfik. (1995) Türkiye’nin

Demokrasi Tarihi (1839-1950)

Ankara: mge Kitabevi.

Halaço lu, Yusuf. (1980)“Yunanistan’ın

Osmanlı Devleti’ne Kar ı Takip Etti i Siyaset (1885-1918)”, Türk

Dünyası Ara tırmaları Dergisi, C.I,

Sayı 6. stanbul,

Hocao lu, Mehmed. (1998) II.

Abdülhamit’in Muhtıraları.

stanbul:Kamer Yay.

Hülagü, Metin M. (1999) ”1897 Osmanlı –

Yunan Sava ının Sosyal, Siyasal ve Kültürel Sonuçları”, Osmanlı,

Ankara: Yeni Türkiye Yayınları. C.

2.

I ın, Mithat. (1945). Tarihte Girit ve

Türkler, TC. stanbul: Askeri Deniz

Matbaası.

nu ur, Mustafa. (1993) Nuri Basın ve

Yayın Tarihi, stanbul: Der Yayınları.

Karabekir, Kazım.( 1993). ttihat ve

Terakki Cemiyeti 1896- 1909.

(22)

Karal, Enver Ziya. (1988). Osmanlı Tarihi,

C. VIII. Ankara: T.T.K.

Kodaman, Bayram. (1993) 1897

Türk-Yunan Sava ı (Tesalya Tarihi), Ankara: T.T.K.

Lewis, Bernard. (1996). Modern

Türkiye’nin Do u u, Çev. Metin

Kıratlı, Ankara: T.T.K.

Mâcid, Tamisci-zade Mehmed, Girit

Hatıraları. (1977). Yay Haz. smet

Miro lu- lhan ahin. stanbul:

Kervan Kitapçılık.

Orhonlu, Cengiz. (1980)“Yunanistan’ın

Osmanlı Devletine Kar ı Takip

Etti i Siyaset (1866-1885)”

stanbul: Türk Dünyası

Ara tırmaları Dergisi, C.I, Sayı 6.

Osmanlı Ansiklopedisi. (1999)“Siyasal

tarih: II. Mahmud: 1808- 1839

”. stanbul : z Yayıncılık. C. 6.

Osmanlı Gazetesi 1. Kanun-ı Evvel 1897, No: 1.

---, 15 Kanun-i evvel 1897, No 2.

---, 1 Kanun-i sani 1898, No 4.

---, 15 ubat 1898, No 6

---, 1 Mart 1898, No 7

---, 1 Mayıs 1898, No 11

---, 1 Haziran 1898, No 13.

---, 1 Temmuz 1898, No 15.

---, 1 A ustos 1898, No 17.

---, 15 Eylül 1898, No 20.

---, 1 Te rinevvel 1898, No 21.

---, 29 Te rinevvel 1898, No 23.

---, 1 Kanun-i evvel 1898, No 25.

---, 15 Kanun-i evvel 1898, No 26.

---, 1 Kanun sani 1899, No 27.

---, 15 ubat 1899, No 30.

---, 15 Nisan 1899, No 34.

---, 15 Mayıs 1899, No 36.

---, 1 Haziran 1899, No 37.

---, 1 Haziran 1899, No 41.

---, 15 A ustos 1899, No 42.

---, 1 Eylül 1899, No 43.

---, 15 Te rinevvel 1900, No 70.

---, 15 Kanun-i evvel 1900, No 74.

---, 15 A ustos 1902, No 110 .

Özcan, Azmi. (2002) “Sultan II.

Abdülhamid”, Türkler, Ankara:

Yeni Türkiye Yayınları: C. 12.

Özgen, Yüksel. (2004) II. Me rutiyet

Dönemi Meclis-i Mebusan’ında Dı

Politika. Ankara: (HÜA TE

Yayınlanmamı Doktora Tezi).

Salâhi, Mehmed, Girid Mes’elesi 1866-1889. (1967). Yay Haz. Münir

Aktepe. stanbul: Edebiyat

(23)

Serto lu, Mithat. (1955)“Girit Tarihi”,

Resimli Tarih Mecmuası, C. 6, Sayı 71.

Shaw Stanford j.– Ezel Kural Shaw. (1983 ) Osmanlı mparatorlu u ve Modern

Türkiye, Çev. Mehmet Harmancı,

stanbul: E Yayınları:C. II.

Simon, Bruno, Onaltıncı Yüzyıl Ortalarında

Osmanlı mparatorlu u ve Girit

li kileri Hakkında Birkaç Not.

(1993). (X. Türk Tarih

Kongresinden Ayrı Basım), Çev.

Can Fi ek. Ankara: T.T.K.

Strauss, Johann, Unutulmu Bir Cemaat:

Girit Müslümanlarının Abdülhamid

Devrindeki, kinci Me rutiyet

Devrindeki ve lhaktan Sonraki Faaliyetleri, (XI. Türk Tarih

Kongresinden Ayrı Basım). (1994).

Ankara: T.T.K.

Tukin, Cemal. (1945) “Girit”, slam

Ansiklopedisi, M.E.B., stanbul,

1964, C. 4.

--- “Osmanlı mparatorlu u’nda Girit syanları 1821 Yılına Kadar Girit”,

Ankara: : Belleten, C. IX, Sayı 34 .

Uzunçar ılı, smail Hakkı. (1988). Osmanlı

Tarihi, C. III., I. Kısım. Ankara:

Referências

Documentos relacionados

Tarihî ve çağdaş lehçelerde nadir görülen eklerden biri olan -GAl ekinin yapı ve işlevinin aydınlatılmasında Türkiye Türkçesi ağızlarında yer alan bu ek ile

Bu nedenle özellikle hastalığın ileri evresinde ya da yaşam beklentisi kısa olan ve tedavisinin seyri ile ilgili gerçekçi korkuları olan hastalar için BDT teknikleri

Bu çalışma, Singapur eğitim sisteminde ilköğretimde okutulmakta olan Vatandaşlık ve Ahlak Eğitimi dersi ile Türkiye Milli Eğitim Sisteminde okutulmakta olan

Rusya Müslümanları Kongrelerinde Müslümanların siyasi partisi olan Đttifak-ı Müslimin’in Astırhan temsilcisi olarak atanan Burhan-ı Terakki’nin na iri ve

Eksik ve dağınık olan bu nüshada Bâkî’nin mevcut basılı divanlarında yer almayan 8 gazel ve 39 beyit bulunmaktadır.. Ayrıca yazmanın sonuna ekli mecmua -

Klasik dönem Osmanlı devletinde yalancı şahitlik, pezevenklik, yol kesme, toplumsal ahlaka yönelik suçlar, unsurları yerine gelmemiş olan hadd - i zina suçu ve

Biz bu makalemizde; Milli Mücadele güzergâhı olan Samsun, Havza,Amasya, Tokat ve Sivas hattını inceleyerek, Sivas’ta olu an co kun sevgi gösterisini ve Ulu

Bu çalışmada diyaliz tedavisi alan çocuk hastalar - da, tromboz risk belirteci olan OTH düzeyinin düşük ve yüksek doz EPO uygulamalarından etkilenmesi araştırıldı.. KBH olan