• Nenhum resultado encontrado

Konuya İlişkin Literatür Özetleri

1. GİRİŞ

1.3 Literatür Özeti

1.3.1 Konuya İlişkin Literatür Özetleri

Albrechts tarafından 2004 yılında yapılan “Strategic (Spatial) Planning Reexamined”

başlıklı çalışmada 1990’larda yaygın hale gelen stratejik yaklaşım, stratejik planlama, stratejik vizyon kavramlarından genel olarak bahsedilip alternatif stratejik (mekansal) planlama yaklaşımı için yapı taşlarının ortaya koyulması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda yapı taşları, iki farklı kaynağa dayandırılmıştır: ilki “kavramın kapsamını genişletmek için kullanılacak eleştirel planlama literatürü ve iş dünyasında stratejik düşünme”, ikincisi ise “Avrupa stratejik planlama uygulamaları”dır. Bir derleme çalışması olan makalede farklı yaklaşımlar ile yapılan uygulamalı örneklerle desteklenerek stratejik planlamaya eleştirel bir bakış açısı getirilmiştir.

Özalp tarafından 2006 yılında yapılan “Sosyo-Mekansal Dinamiklerle Değişen Planlama Yaklaşımı: Mekansal Stratejik Planlama ve İstanbul Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde İstanbul’daki stratejik planlama yaklaşımları ile mekansal stratejik planlama sürecinin incelenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, planlama yaklaşımlarındaki değişimler irdelenmiş ve uluslararası örnekler üzerinden stratejik mekânsal planlama yaklaşımları anlatılmıştır. Ayrıca, İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nde çalışmalarına başlanan İstanbul mekansal stratejik planlama süreci ile ilgili değerlendirmeler yapılarak, belirlenen kriterler açısından irdelenmesi anket çalışması ile gerçekleştirilmiştir.

Kotan tarafından 2008 yılında yapılan “Stratejik Mekansal Planlama’da Kentsel Projeler

‘Proje Süreç Yönetimi” başlıklı yüksek lisans tezinde değişim dinamiklerinin farklı dönemlerde kentsel mekana ve planlama sistemine yansımaları, ulusal ve uluslararası boyutta incelenmiş, stratejik mekânsal planlama-kentsel proje ilişkisi Avrupa Birliği (AB) projeleri üzerinden irdelenmiştir. AB tarafından geliştirilmiş olan ‘Proje Çevrim Yönetimi;

kentsel projelerin planlama ilkeleriyle bütünleşik bir çerçevede geliştirilerek, mekânsal ve toplumsal katkının artmasına olanak tanıyan etkin bir uygulama biçimi olması sebebiyle öneri model olarak tez çalışmasında ele alınmıştır

Levend tarafından 2008 yılında yapılan “Stratejik Mekansal Planlama Yaklaşımı Üzerine Bir Araştırma: İstanbul Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde ülkemizde stratejik mekânsal planlama yaklaşımına geçiş sürecini İstanbul örneğinde incelemek ve değerlendirmek

amacı ile yapılmıştır. Bu amaçla öncelikle stratejik mekânsal planlama kavramı tanımlanmış ve diğer plan türleri ile stratejik plan arasındaki farklar ortaya konmuştur.

Daha sonra farklı ülkelerden stratejik planlama deneyimleri incelenmiştir. Son olarak İstanbul Kurumsal Stratejik Planı, Çevre Düzeni Planı (100000 ölçekli) ve Nazım İmar Planı (25000 ölçekli) incelenmiş ve bu planlar stratejik planlama yaklaşımı açısından değerlendirilmişlerdir. Sonuçta, üst ölçekli mekânsal strateji planından, kentsel tasarım ölçeğine kadar bir bütün olarak ele alındığı, şeffaf, geniş katılımlı, işbirlikçi ve devamlılığı olan bir planlama yaklaşımına yani doğru bir stratejik mekânsal planlamaya ihtiyacı olduğu ortaya konmuştur.

Aslan tarafından 2010 yılında yapılan “Türkiye’de Mekansal Planlama Kademelenmesinde Ölçek Sorunu: Sivas Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde genel ve özel mekânsal planların farklı araçlar arasındaki ilişkileri ortaya konmuştur. Ülkemizdeki planlama sistemi ve kademelenmesinin sorunları Sivas örneğinde irdelenerek genelleştirilebilecek yeni ve alternatif bir planlama kademelenmesi önerilmiştir.

Yalçınkaya tarafından 2010 yılında yapılan “Yerel Yönetimlerde Stratejik Planlama ve Stratejik Yönetim Üzerine Beykoz Belediyesi Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde yerel yönetimlerde yaşanan ekonomik yetersizlikler ile bu durumun kaliteli hizmet yönündeki eksikliklere sebep olması dolayısıyla halkın yerel yönetimdeki katkısının göz ardı edilmesi konusunda yerel yönetimlerde stratejik planlama konusunun önemi ortaya çıkarılmak istenmiştir. Stratejik yönetim yaklaşımının yerel yönetimlerce uygulanmasının bir ihtiyaç olduğu ortaya konmuş, yerel yönetimlerin kendilerine özgü yapıları içerisine bu yaklaşımı dahil etmeleri ve uygulamaları gerekliliği vurgulanmıştır. Strateji, stratejik yönetim, stratejik planlama, yerel yönetimler ile yerel yönetimlerde stratejik yönetim konuları irdelenmiş ve örnek olarak Beykoz Belediye Başkanlığı’nın stratejik plan uygulaması incelenmiştir.

Akay tarafından 2011 yılında yapılan “Türkiye’de Ulusal Ölçekten Yerel Ölçeğe Planlama” başlıklı çalışmada Türkiye’deki fiziksel planlama sistemleri hakkında bilgi verilmiş, planlama konusunda genel bir fikir oluşturulması amaçlanmıştır. Ülkemizdeki tarihsel süreç içerisindeki planlama geçmişi temel alınarak planlama tipi ve kademelerindeki mevcut durum ile bu planların ilgili aktörleri irdelenerek fiziksel

planlamada plan, yasa ve stratejiler bağlamında yanlışlıklar ve eksiklikler tartışılmış, bunların giderilmesi kapsamında öneriler geliştirilmiştir.

Aksu tarafından 2012 yılında yapılan “Peyzaj Değişimlerinin Analizi: İstanbul, Sarıyer Örneği” başlıklı doktora tezinde peyzaj değişimi, mekânsal, ekolojik ve sosyolojik analiz olmak üzere üç boyutlu olarak analiz edilmiştir. Araştırma alanı orman alanları ve yarı doğal yüzeyler, yapay yüzeyler (yerleşim alanları, ulaşım ağları), tarım alanları, su yüzeyleri (yapay ve doğal göl alanları) olmak üzere dört kategoride sınıflandırılarak değerlendirilmiştir. Halkın katılımı, doğal kaynakların doğru ve gerçekçi kullanımıyla ilgili önerilerin getirilmesi konusundaki karar verme aşamasında bir araç olarak kullanılmıştır.

Üç analiz neticesinde elde edilen veriler Mekan-Koruma, Mekan-Kullanma ve Koruma- Kullanma şeklinde eşleştirilerek bulgular ortaya konmuş ve öneriler geliştirilmiştir.

Albrechts ve Balducci tarafından 2013 yılında yapılan “Practicing Strategic Planning: In Search of Critical Features to Explain the Strategic Character of Plans” başlıklı çalışmada, stratejijk planları stratejik kılan kritik özelliklerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda, stratejik planlama sürecine başlama nedenlerinin yanısıra politik ve kurumsal bağlamlar, süreçteki zorluklar ve sorunlar, konular, aktörler, planın resmi planlama sistemindeki hukuki durumu, planın zaman çerçevesi, vizyonu, ilgili diğer projelerle bağlantısı irdelenmiştir. Stratejik planlamanın ortaya çıkmasının, geleneksel planlamanın gerçek sorunlarına ve eksikliklerine önemli bir yanıt olduğu ortaya konulmuştur.

Ada tarafından 2014 yılında yapılan “İstanbul Adaları Peyzajında Kültürel Dinamiklerin Etkisiyle Oluşan Değişimlerin Değerlendirilmesi” başlıklı doktora tezinde İstanbul Adaları’ndan Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada’nın kültürel dinamiklerin etkisiyle şekillenen peyzajını ve değişimlerini değerlendirmek amaçlanmıştır. Bu kapsamda, kültürel peyzaj ve onun değişimi peyzaj karakter alanları sınıflandırması ve fotoğrafa dayalı anket değerlendirmesi yöntemi ile irdelenmiştir. Belirlenen yıllara ait altlıklar ve veriler elde edilip CBS ortamında işlendikten sonra alan kullanım biçimlerinden faydalanılarak peyzaj tipleri ve peyzaj karakter alanları belirlenmiştir.

Değişim belirlenen yıllara ait verilerin peyzaj tipleri ve karakter alanları karşılaştırılarak ortaya konmuştur. Değişim algısını ölçebilmek adına ise fotoğrafa dayalı anket çalışması uygulanmıştır.

Bülbül tarafından 2014 yılında yapılan “Stratejik Mekansal Planlamada Stratejik Seçim Yaklaşımı ile Karar Verme” başlıklı doktora tezinde mekânsal kararların, bilimsel temelli müzakerelere açık, sürekli, katılımcı ve çok aktörlü olarak gerçekleştirilen bir planlama süreci içinde bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği vurgulanmıştır. Bu amaçla katılımcı yaklaşım esas alınarak planlama aktörleri ortaya konmuş ve ortak kararlar üretilebilecek yöntemler tartışılmıştır. Stratejik mekânsal planlamada birlikte karar vermeyi kolaylaştıran karar destek sistemlerinden Stratejik Seçim Yaklaşımı kullanılarak yerel halkla birlikte araştırma alanı olarak seçilen Salacak’a ilişkin mekânsal kararlar üretilmiştir.

Şimşek Deniz tarafından 2014 yılında yapılan “Stratejik Mekansal Planlama ve Düzenleyici Geleneksel Planlamanın Katılım, Eylem Projeleri ve Esneklik Boyutlarında İncelenmesi – Bursa İli Örneği” başlıklı yüksek lisans tezinde amaç, Avrupa ile bütünleşme sürecinde, Türkiye’de metropoliten bölge ölçeğinde stratejik mekânsal planlama sürecinin katılım ve esneklik konularının değerlendirilmesidir. Bu kapsamda strateji, stratejik planlama ve mevzuat ile ilgili literatürden sonra Bursa Stratejik Mekansal Planı hazırlanması sürecinde toplumsal katılım ve eylem projelerinin değerlendirmesi için Delphy tekniği kullanılarak Bursa Büyükşehir Belediyesi planlama uzmanları ve planlamaya katılan sektör yöneticisi akademisyenlerin görüşleri alınmıştır. Sonuçta Bursa’nın yerel dinamikleri göz önünde bulundurularak, stratejik mekansal planlamayı sahiplenme düzeyi, yasal mevzuat ile planlama çalışmaları arasındaki ilişkiler üzerinden planın başarısını etkileyen faktörler tespit edilmiştir.

Grădinaru ve Hersperger tarafından 2019 yılında yapılan “Green Infrastructure in Strategic Spatial Plans: Evidence from European Urban Regions” başlıklı çalışmada “kentsel bölgelerin stratejik planlarında yeşil altyapı planlamanın hangi ilkeleri takip edilir?” ve

“stratejik mekânsal planlamaya yeşil altyapı entegrasyonu için farklı yaklaşımlar tanımlayabilir miyiz?” sorularına yanıt aranmıştır. Araştırma sorularını cevaplamak için Avrupa kent bölgelerinin stratejik planlamasına odaklanılmış ve yeşil altyapı planlamasını kentsel bölge düzeyinde ele alan stratejik bir mekansal planlama belgesine sahip 11 ülkeyi kapsayan 14 kent araştırma alanı olarak seçilmiştir. Sonuçta, yeşil altyapı ve bileşenlerine atıfta bulunmak için stratejik mekansal planlarda kullanılan terminoloji ile ilgili nitel bulgular anlatılmış ve yeşil altyapının tartışıldığı plan bölümü açıklanmıştır. Ayrıca araştırma alanlarına ait her bir yeşil altyapı planlama ilkesine ilişkin nicel bulgular ile yeşil

altyapının stratejik mekansal planlara entegrasyonuna yönelik tanımlanmış yaklaşımlar ortaya konmuştur.

Gustafsson vd. tarafından 2019 yılında yapılan “Integrating Environmental Sustainability into Strategic Spatial Planning: The Importance of Management” başlıklı çalışmada, yerel politika ve idari yönetim prosedürleri arasındaki etkileşim yoluyla stratejik politika planlamasında çevresel sürdürülebilirliğin oluşturulması ve koşullandırılması açıklanmaktadır. Bu kapsamda stratejik mekansal planlama ve çevresel sürdürülebilirlik tanımlanarak çevresel sürdürülebilirlik odaklı stratejik mekansal planlamanın yönetimler tarafından nasıl uygulandığı İsveç'teki yerel bir otoritedeki yerel planlama ve yönetim uygulamaları üzerinden tartışılmıştır. Plancılarla yapılan görüşmeler, planlama ve politika belgeleri ile birlikte materyali oluşturmaktadır. Analiz, çevresel perspektiflerin stratejik mekansal planlama süreçlerine entegrasyonunun (i) yerel politikadaki çevresel konularla ilgili genel kaygılara ve (ii) idari yönetim sistemlerinin planlamadaki dönüştürücü uygulamayı nasıl kolaylaştırabileceğine dayanmaktadır.

Hersperger vd. tarafından 2019 yılında yapılan “Understanding Strategic Spatial Planning to Effectively Guide Development of Urban Regions” başlıklı makalede planlama yapma ve planın uygulamasındaki temel bileşenlerin yanı sıra aralarındaki ana ilişkileri temsil eden 21 Avrupa kent bölgelerinin analizine dayanan ampirik temelli bir analitik çerçeve anlatılmıştır. Önerilen çerçeve, mevcut planlama uygulamalarını yansıtmakta ve küresel bir bağlamda sürdürülebilir kalkınma üzerine daha geniş söylemlerle diyalog için temel sağlarken, Avrupa stratejik mekansal planlama anlayışını pekiştirmeye katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

Campagna vd. tarafından 2020 yılında yapılan “Integrating Green-Infrastructures Design in Strategic Spatial Planning with Geodesign” başlıklı çalışmada; kapsamlı planlama ve tasarım yoluyla, yeşil altyapının tasarımı ve diğer ilgili sistemler arasındaki ilişkileri zenginleştirmek amacıyla, stratejik mekânsal planlama ile entegre stratejik bölgesel planlamanın ilk aşamalarını desteklemek için coğrafi tasarım yöntemleri ve teknolojisinin kullanılması önerilmektedir. Uluslararası Jeotasarım İşbirliği çatısı altında mimarlık ve mühendislik öğrencileri ile geliştirilen çalışma ile yoğun jeotasarım atölyeleriyle yeşil altyapı ve diğer bölgesel sistemler arasındaki ilişkileri dikkate alan açık mekansal tasarım senaryolarının nasıl oluşturulduğu ve dinamiği ele alınmıştır. Ayrıca, yoğun jeotasarım

çalıştaylarının kısa süre içerisinde, işbirlikçi tasarım katılımcıları arasında stratejik bölgesel planlamada yeşil altyapının önemine yönelik farkındalığın artırılmasına katkıda bulunabileceği de tartışılmaktadır.

Grenni vd. tarafından 2020 yılında yapılan “Linking Spatial Planning and Place Branding Strategies Through Cultural Narratives in Places” başlıklı çalışmada sanat temelli yöntemlerin mekan markalaşması ve planlama için kültürel anlatıların oluşturulmasını nasıl destekleyeceğine cevap aranmıştır. Bunun için Takdir Edici Sorgulama (Appreciative Inquiry) prensiplerine dayanan bir yaklaşım, Finlandiya'da yer temelli anlatıların birlikte yaratılması sürecini başlatan bir çalışma ile açıklanmaktadır. Mekan markalaşması ve mekansal planlama hakkında tartışmalar ortaya konularak sanat temelli yöntemlerin önemi üzerine sonuçlar ortaya konmuştur.

Hersperger vd. tarafından 2020 yılında yapılan “Does Landscape Play a Role in Strategic Spatial Planning of European Urban Regions?” başlıklı makalede amaç, peyzajın çağdaş stratejik mekansal planlamadaki rolünü, 18 Avrupa kent bölgesi için stratejik mekansal planlarının içerik analizine dayandırılarak değerlendirilmesidir. Planların, peyzajın bütünleştirici gücünden nasıl yararlandığına, planların peyzaj sistemlerinin işleyişine dair bilgiye nasıl dayandığına ve planların peyzajın insan refahına katkısını nasıl gösterdiğine odaklanan ve değerlendiren bir çerçevede, peyzaj biliminin stratejik planlamaya önemli ölçüde katkıda bulunduğu ortaya koyulmuştur. Genel olarak, Avrupa kent bölgelerinin stratejik mekânsal planları; peyzaj hakkında güçlü bir antroposentrik perspektife sahiptir.

Planların çoğu peyzaj işleyişi hakkındaki bilgilere dayanmaktadır ve peyzajın insan refahına katkısını göstermektedir. Ancak, yalnızca birkaçının yönetişim süreçleri açısından peyzajların bütünleştirici gücünün tam potansiyelini kullanmadığı görülmektedir. Sonuçta, stratejik mekansal planlamada doğa ile ilgili yönleri güçlendirmek amacıyla araştırma ihtiyaçları belirlenmiş ve gelecekteki stratejik planlamalar için öneriler sunulmuştur.

Persson tarafından 2020 yılında yapılan “Perform or Conform? Looking for the Strategic in Municipal Spatial Planning in Sweden” başlıklı makalede; İsveç'teki stratejik planlama uygulamasını araştırmak için, stratejik planlamanın plancılar tarafından nasıl anlaşıldığını ve kavramsallaştırıldığını, daha sonra bir planlama ile nasıl ifade edildiğini açıklamak için yakın zamanda onaylanmış 16 kapsamlı plan incelenmiştir. Planların içeriği, akademik tartışmalardan derlenmiş ve uygulamalar araştırılmıştır.

Xia vd. tarafından 2020 yılında yapılan, “Modeling Agricultural Land Use Change in a Rapid Urbanizing Town: Linking the Decisions of Government, Peasant Households and Enterprises” başlıklı çalışmada Çin'in Yixing şehri Guanlin kasabasını çalışma alanı olarak belirlenmiş, 2006'dan 2015'e kadar olan 4 dönemdeki alan kullanım verileri tarımsal alan kullanım değişimini analiz etmek için kullanılmıştır. Çalışma alanının 2021 ve 2030 yıllarındaki tarımsal alan kullanım değişikliği HO ve MAS (Çoklu Ajan Sistemi/Multi- Agent System) çiftlenmesiyle modellenmiştir. Sonuçlar, tarım arazilerinin 2006-2009 yılları arasında azaldığını ve daha sonra 2009-2015 yılları arasında ise toplam 5.13 km2'lik bir artış meydana geldiğini göstermiştir. Çeltik tarlaları, su ürünleri yüzeyi ve yağmurla beslenen ekili alanlar en sık dönüştürülen alanlar olarak saptanmıştır. Modelleme sonuçları ise tarım arazisinin 2015'ten 2030'a 4.74 km2 azalacağını göstermiştir.